Medeniyetin, demokrasinin beşiği denilen bu yerlerde bunlar yaşanırken Ulu Önder Atatürk, 1934’te kadınlara seçme seçilme hakkı veren kanunu, ondan önce de 1926 yılında Medeni Kanunu’nu çıkararak kadına verdiği önemi göstermiştir” diye konuştu.
Şiddetin öğrenilen bir davranış olduğunun altını çizen Paşayiğit, “TV’de sürekli kadına yönelik şiddeti magazin haberi kıvamında sunan, dizilerin hemen hepsinde ağlatılan, ezilip horlanan kadınları görüyoruz. Gelecek nesillere bunun böyle olması gerektiği beyinlere kazınıyor adeta. Şiddete uğrayan kadının ne yaptığı, ne söylediği, hatta tecavüze uğrayan kadının ne giyindiği, kurbanın suçlanıp, suçlunun sanki mağdur olduğu söylenmek isteniliyor” dedi.
Son 7 yılda kadın cinayetlerinin yüzde 140 arttığını vurgulayan Paşayiğit, “2008’de 80 olan sayı, katlanarak 2013 yılında 240 kadın cinayete kurban gitti. Bunun yanında her üç kadından biri şiddet görüyor. Şiddete uğrayan her 100 kadından 39’u eşler tarafından dövülmeyi normal karşılıyor. Böyle bir ailede yetişen çocukların ne kadar sağlıklı olacağını siz düşünün. Bu yüzden kadına yönelik her türlü şiddet, aslında kadına değil, topluma yöneliktir” ifadelerini kullandı.
Kadına şiddetin önüne geçilmesi için önlemler alınması gerektiğini kaydeden Paşayiğit, “Sığınma evlerinin sayısı ve hizmetleri arttırılmalı, caydırıcı yasal tedbirlerinin alınması, sosyal güvencelerinin verilmesi, ana baba eğitim programlarının tüm yurtta başlatılması gibi tedbirler alınırsa kadınlarımız çaresiz kalmayacaktır” şeklinde konuştu.
Basın açıklamasının ardından Türk Eğitim-Sen Kayseri Şube Başkanı Ali Benli, sendika üyesi kadınlara çiçek takdim etti.