Alkol ve sigara sağlığın düşmanı
Alkol ve sigara ikilisinin aşırı tüketimi, ağız içi, gırtlak, yemek borusu, karaciğer ve pankreas kanserlerine davetiye çıkarabiliyor.
"Alkol sigaranın sigara alkolün tüketimini tetikler: Sigara ve alkolün birlikte kullanılması birbirlerinin keyif verici özelliklerini artırmalarına ya da birbirlerinin istenmeyen etkilerini hafifletmelerine sebep olabilmektedir. Beyne ulaşan nikotin, "nikotin reseptörleri" adı verilen protein yapıda alıcıları uyarır. Bu proteinler, bazı fizyolojik fonksiyonları düzenlerler. Sonuç olarak, beynin özel bir bölgesinden nikotin etkisiyle "dopamin" adı verilen bir madde salınır. Mekanizması tam olarak
anlaşılmasa da, alkol kullanımı ile de dopamin salgısı artmaktadır. Dopamin, bağımlılıkta rolü olan sinirler arası bir ileti maddesidir. Küçük doz alkol bile, nikotinin keyif verici etkisini güçlendirir. Bu nedenle sigara içen kişiler, alkol aldıklarında daha da çok sigara içme eğilimindedir. Alkol dozu arttıkça, sigara içme isteği de artar.
Giderek artan dozda tüketme ihtiyacı hissedilir: Bir maddenin ya da ilacın uzun süreli kullanılması sonucu aynı etkiyi yaratmak için daha yüksek doz kullanılmasına gerek olması durumuna "tolerans" adı verilir. Hayvanlarda yapılan deneylerde, uzun süreli nikotin kullanımının alkolün bazı etkilerine karşı tolerans oluşturduğu, yine benzer şekilde, uzun süreli alkol kullanımının nikotine karşı tolerans geliştirdiği bulunmuştur. Bu iki yönlü etkileşim nedeniyle, aynı haz duygusuna ulaşmak için, kişiler
giderek artan dozda alkol ve sigaraya ihtiyaç duyabilirler. Alkolün nikotin bağımlılığı gelişmesini kolaylaştırdığı düşünülmektedir. Sigaranın neden olduğu sinirlilik gibi bazı tatsız belirtiler, alkolün yatıştırıcı etkisi nedeniyle rahatlayabilir. Bunun tersine, nikotin, alkolün dikkati ve hafızayı baskılayıcı ve dengeyi bozucu etkisini geçici olarak azaltabilir. Zamanla nikotinin bu etkisine karşı tolerans gelişir.
Alkol ve sigara kansere davetiye çıkarıyor: Alkolün sigara içme davranışını, sigaranın da alkol alımını artırdığı düşünülmektedir. Sigara da, alkol de bazı kanser türlerinin gelişimini tetikleyebilir. Alkolün vücutta yıkıldığı ilk madde olan "asetaldehit", toksik bir maddedir ve "kanserojen" yani, kanser yapıcı etkisi vardır. Sigara dumanında da pek çok başka kanser yapıcı maddenin yanı sıra "asetaldehit" adı verilen tehlikeli madde bulunur ve sigara içme sırasında tükürüğe geçer. Tükürükteki
asetaldehit yutkunmayla yemek borusu ve mideye ulaşır. Asetaldehit, üst gastrointestinal sistemde kansere neden olabilir. Bazı kişilerde genetik nedenlere bağlı olarak asetaldehit oluşumu daha fazlasının vücuttan temizlenmesi daha yavaştır. Bu bireyler, uzun süreli ve yoğun alkol kullanırlarsa, hatta bir de bunun üzerine sigarada bulunan diğer kanserojenler eklenirse, kanser riski daha da artar.
Birlikte kullanıldığında ağız içi kanseri riskini 10 kat artırıyor: Yüksek miktarlarda sigara ve alkol birlikte kullanıldığında, yassı hücreli ağız içi kanseri riski tek başlarına göre kullanılmalarına göre 10 kattan daha fazla artmaktadır. Sigara ve alkolün kullanılma miktarı arttıkça, bu risk daha da fazlalaşır. Sigara ve alkolün gelişimini artırdığı diğer kanser türleri arasında; gırtlak, yemek borusu, karaciğer ve pankreas kanserleri sayılabilir. Örneğin bir araştırmada, votka kullanımının kadınlarda
akciğer kanseri gelişmesi üzerine sigara ile sinerjik etki gösterdiği saptanmıştır.
Kalp damar hastalıklar kaçınılmaz olabilir: Sigara ve alkol, kalp-damar hastalıkları, osteoporoz (kemik erimesi) riskini yükseltmektedir. Sigara ve alkolün beraber kullanımı, gebeliğe bağlı komplikasyonları da artırır (plasenta ayrılması, ölü doğum, erken doğum ve bebekte büyüme geriliği gibi). Sonuç olarak, her ikisi de zararlı olan bu madde, birlikte kullanılınca daha da zararlı hale gelmektedir. Birinin bırakılması, diğerinin daha rahat bırakılmasını sağlayabilir. Özellikle, sigaradan kurtulmaya
çalışırken, alkolden uzak durmak, ya da hiç değilse alkol kullanımını azaltmak, sigarayı bırakmayı kolaylaştıracaktır".
Bunlar da ilginizi çekebilir