Evren, Kemal, Sinan, Murat ve Gökhan Yılmaz için ayrı bir paragraf açan Özkan, “Bu takımı bu noktaya onlar taşıdı. Biz, bunu unutur muyuz? 73 takımın mücadele ettiği ilk üç ligin en az gol yiyen defansı oldular. Geçen sezon da durum bundan farklı değildi. Hepsiyle ayrı ayrı gurur duyuyorum” yorumu yaptı.
Şampiyonluk için “çok istemenin yetersiz” olduğunu da kaydeden Özkan, “Bu işler, artık bizim geçmişte kullandığımız taktiklerle işlemiyor. Sistemi veya sporcuyu zorlamak size sadece günlük başarı sağlıyor. Çok istemek, beraberinde ağır bedelleri de getiriyor. Şampiyonluk gelecekse gelir, hayırlısıysa gelsin. Biz, şu anda kulaklarımızı kapattık, çıkıp rahatça oyunumuzu oynuyoruz. Bu sayede 2 sezondur Türkiye’nin en iyi defansı olduk” dedi.
Altınordu’nun sıra dışı bir planlamasının olduğuna vurgu yapan Özkan, “Kullanılıp atılan bir mendil gibi olmayacağız. Temelsiz, taşıma suyla dönen, üretim üssü olmayan bir sistemin elde ettiği her başarı popülisttir. Biz bu popülizmin ve aldatmacanın esiri olmamak için günlük, haftalık, aylık plan değil, gelecek planlamasını yapıyoruz” diye konuştu.
“Altınordu Futbol Sosyal Girişi olarak temel amacımız, bu toprakların çocuklarına hizmet etmektir” cümlesinin altını çizen Özkan, “Bu takımın formasını, yabancı uyruklu futbolcu giymeyecek. Yaş ortalamamız 25’i geçmeyecek. Kadronun çoğunluğu öz kaynaktan gelecek. Hızlı, hırslı, telaşsız ve güzel futbol oynamayı gelenek haline getiren bir organizasyon olacağız. Allah yüzümüze güldü ve ilk yılımızda bu düşüncelerimize paralel, karakteri sağlam delikanlılar bulduk” dedi.