Ankara da tiyatroculardan özelleştirme protestosu
Tiyatro sanatçıları, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Devlet tiyatrolarının özelleştirileceği” yönündeki açıklamalarını, Ankara’da yaptıkları eylemle protesto etti.
Ankara Devlet Tiyatrosu Müdavimleri, Kültür Sanat-Sen, Devlet Tiyatroları Sanatçıları Derneği (Detis), Devlet Tiyarosu Opera ve Bale Çalışanları Vakfı (Tobav), Tiyatro Oyuncuları Meslek Birliği (Tomeb), Tiyatro Oyuncuları Derneği (Toder), Işık-Der, Santekder, Kültür-İş, Nazım Hikmet Kültür Merkezi, Ankara Halk Tiyatrosu, Ankara Sanat Tiyatrosu ve Halkevleri adına basın açıklamasını okuyan tiyatro seyircisi Sibel Kahramanlar, “Son günlerde Devlet Tiyatroları’na dair yapılan açıklamalar bizleri de son derece üzdü ve endişelendirdi. Çünkü Devlet tiyatrolarının kapanması demek; biz tiyatroseverlerin birçok şeyden mahrum kalması demek” dedi.
Kahramanlar, Devlet tiyatrolarında oyun biletlerinin çok cüzi miktarlarla satışa sunulduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
“Biz Ankaralı tiyatroseverler 6-10 TL gibi makul bir fiyata dünya klasiklerinden müzikallere birçok eseri profesyonel oyuncularından izleyebiliyoruz. Özel tiyatrolarda bu fiyatlara oyun izleyebilme şansımız maalesef yok. Bu durum küçük şehirlerde daha da vahim bir hal alabilir, halk tiyatrodan tamamen yoksun kalabilir.”
SON 9 YILDA HİÇBİR HARİKA ÇOCUK ÇIKMAMIŞ
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Gülsün Bilgehan, “Devlet tiyatrolarını kuran sanatçılara gerçekten destek olan Mustafa Kemal’in arkadaşı İsmet İnönü’nün sizler gibi torunlarıyım. Dünya ve Cumhuriyet tarihinde bir tek lider, ‘Her şey olabilirsiniz. Milletvekili olabilirsiniz, bakan olabilirsiniz, cumhurbaşkanı olabilirsiniz ama sanatçı olamazsınız’ demiş. Biz böyle sanat saygılı cumhuriyetin kurucularını tanıdık” diye konuştu.
Son 9 yılda Harika Çocuklar Yasası’nda hiç kimsenin yararlanamadığını iddia eden Bilgehan, “Oysa bundan yıllarca önce Suna Kan ve İdil Biret’le başlayan süreçte pek çok sanatçımız yetişmiş. Bizi dünyada alınlarının akıyla temsil etmişler. Bugün büyük sanatçılarımız var. Son 9 yılda hiçbir harika çocuk çıkmamış. Sanatı sevmeyen iktidarı kınıyorum ve başta Başbakanımız olmak üzere hükümet üyelerini tiyatroları izlemeye davet ediyorum” ifadelerini kullandı.
TİYATRO VİRGÜLDÜR, HER ZAMAN NOKTA KONULAMAZ
CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka ise, “Ben bugün aranız bir siyasetçi olarak değil bir sanatsever olarak bulunuyorum. Maalesef ben bir sanatçı olma şerefine nail olamadım ancak bir sanatsever olmanın da çok büyük bir ayrıcalık olduğunu düşünüyorum. Birçok gelişmiş ülkede devlet, sanat eliyle destekleniyor. Tiyatro virgüldür, her zaman nokta konulamaz” dedi.
ÖZERKLİK VE ÖZGÜRLÜK GİBİ KAVRAMLARIN ARASINDA ÖZELLEŞTİRME SÖZÜ, ON SANİYE İÇİNDE KENDİ KENDİNİ YOK EDER
Tiyatro yönetmeni, oyuncu, yazar Yücel Erten de, “Huzurlarınızda üç noktaya değineceğim. Muhafazakar sanat kavramı uydurma, içi boş, eşyanın tabiatına aykırı, üfür üfür ipe diz şeklinde bir safsatadır. Bu konuda koro halinde yapılan ağız kalabalığı bu gerçeği değiştirmez nokta” şeklinde konuştu. Erten’in açıklamaları sırasında renkli anların yaşandı.
“Ödenekli sanat ve tiyatro kurumlarının özelleştirmesi girişimi temelsizdir, çatısızdır, ufuksuzdur, ruhsuzdur, güçsüzdür” diyen Erten, şunları kaydetti:
“İnsana yatırım yapmayı boşlamış, hayatı bırakıp ranta teslim olmuş bir siyasal akımın ürkünç fotoğraflarından biridir, insansızlaşmadır, körleşmedir, giderek köleleşmektir, yıkımcılıktır nokta.
Sanat kurumlarının yıkıma değil restorasyona ihtiyacı vardır. Bunun yolu da özerkleşmeden geçer. Özelleşmenin üstüne sonradan maydanoz serper gibi özerklik ve özgürlük kavramlarının eklenmesi kandırmacadır. Özerklik ve özgürlük gibi kavramların arasında özelleştirme sözü saçmadır, çelişiktir, yeri yoktur, on saniye içinde kendi kendini yok eder.
Sözün aslı Devlet Tiyatroları oyuncularının 20 yıl önce dile getirdiği özerk, özgür ve özgündür. Özerk olacak ki özgür olabilsin, özgür olacak ki özgün olabilsin bir nokta daha.
Tüm sanat kurumları özerk bir çatı altına buluşmalıdır. Özgürlüğü ve özgünlüğü sağlayacak mekanizma özerkliktir. Biz sanatçılar özerkliğe varıncaya kadar susmayacağız ünlem, üç nokta.”
Grup, basın açıklamalarının ardından Küçük Tiyatro binasının etrafında insan zinciri oluşturdu. Daha sonra dağılamaya başlayan grup, İstanbul Yolu Caddesi’ni tek taraflı kısa süreli trafiğe kapattı. Polis ekiplerinin trafiğin kapanmaması için yoğun çaba sarf ettiği eylemde, dağılan eylemciler ile sivil polisler arasında kısa süreli arbede yaşandı.
Bunlar da ilginizi çekebilir