Yozgat Özel Şifa Hastanesi Psikolog Cengiz Şıklı, kekemeliğin genelde aşırı koruyucu mükemmeliyetçi, müdahaleci annelerin çocuklarında daha fazla görüldüğünü, çocuk ne konuştuğuna değil nasıl konuştuğuna dikkat ettikçe kaygı düzeyinin arttığını, bunun da konuşmanın akışında duraksamalara neden olduğunu söyledi.
Yozgat Özel Şifa Hastanesi'nde görevli Psikolog Cengiz Şıklı, kekemeliğin konuşmanın ritminde duraklama ve patlamalar şeklinde görülen konuşmanın anlamını ve ifade biçimini bozan olumsuz beden tiklerinin de eşlik edebildiği bir konuşma bozukluğu olduğunu belirterek, “Kekemelik kalıtsal ve doğuştan gelen bir hastalık değildir. Ancak her bireyde konuşma organlarının olgunlaşması eşit olmaz. Bazı bireylerde beyin konuşma organlarından hızlı geliştiği için konuşma organları da olgunlaşmamışsa ahenk içinde çalışmadıkları için konuşma bozuklukları olabilir. Kekemelik sonradan öğrenilmiş konuşma bozukluğudur. Kekemelik 3 yaşlarından itibaren çocukların konuşmaya başladığı ve genellikle 4-6 yaşları arasında başlar. Kekemelik genelde aşırı koruyucu mükemmeliyetçi, müdahaleci annelerin çocuklarında daha fazla görülür. Çocuk ne konuştuğuna değil nasıl konuştuğuna dikkat ettikçe kaygı düzeyi artar bu da konuşmanın akışında duraksamalara neden olabilir” dedi.
Birinci dönem olarak bilinen 4-6 yaşları arasında başlayan kekemelik bazen kendiliğinden düzelebildiğini ifade eden Psikolog Şıklı, “Çocuklarda bir iz bırakmaması için bir uzmanın yardımı daha iyi sonuçlar alınmasını sağlar. İkinci dönem kekemeliği kalıcı bir konuşma bozukluğu oluşturur. İşin içine bilinçaltı süreçler, ruhsal çatışmalar girer. Çocuğun tam güven duygusu, benlik algısı bu konuşma bozukluğunun niteliğini belirler. İnsanlarda gerilim noktaları üç bölgede ele alınır. Bunlar; diz, karın ve boğaz bölümüdür. Kekemelikte ise yapılan araştırmalar göstermektedir ki; boyun bölgesindeki kasların kasılarak kekemeliği ortaya çıkmasını neden olmaktadır” diye konuştu.
Tedavinin iki ayrı bölümde yapıldığını ifade eden Şıklı, “Birincisi solunum gevşeme egzersizleri diğer yandan psikoterapi. Önlem olarak kişinin benlik algısı temel güven duygusu geliştirilmesi bilinçaltı ruhsal çatışmaların terapisi ve çözümüdür. Tedavi haftada bir seans olmak üzere 3 ay sürmektedir. 15 günde kekemelik tedavi edilemez. Tedavide kişinin bu işe gönüllü olarak takılması zorunludur. Kişi sürekli konuşup egzersiz yaptığında sorun kökünden çözülmektedir. Hastanemizde kekemelik tedavisi de yapılmaktadır” şeklinde konuştu.
Aşırı baskı çocuklarda kekemeliğe yol açabilir
Mükemmeliyetçi ve müdaheleci anne babalar, çocuklarda kaygı düzeyini artırarak kekemeliğe yol açıyor.
Bunlar da ilginizi çekebilir