“AYAĞA KALKAR KALMAZ DERSE GELDİM”
Depremden sonra bir süre tekerlekli sandalyede öğrencilerine eğitim veren ardından da protez bacakları takılan Halil Öztemel, ayağa kalkma sürecini anlattı. 3 aya yakın protez takılması sürecini içeren eğitim olduğunu ifade eden Halil öğretmen, "Fizik tedavi ve protez eğitimleri aldık. Ardından ayağa kalkmaya ve yürüyüş antrenmanlarına başladık. Yavaş yavaş adım atmaya başladım sonra çok şükür kendi ayaklarımız üzerinde durmayı başardık. Ayağa kalkmayı başardıktan sonra artık daha fazla ara vermek istemedim, hemen derslerime başladım. Bugünde ilk derslerime giriyorum. Ayakta olmak öğrencilere daha yakından bakmak daha kontrollü bakmak, ayakta öğrencilerle ilgilenmek daha güzel. Bir daha o sandalyelere oturmayı düşünmüyorum. Nasip olursa artık görevimize ayakta devam edeceğiz. 1 yıl aradan sonra tekrar ayakta olmak güzel bir duydu. Bakış açısı olarak anormal derecede değişiklik yok. O zaman da görevimi severek yapıyor, normal hayatıma devam ediyordum. Şimdi de normal hayatıma daha normal devam ediyorum. Tabii ayakta olmak kendi işlerini kendin yapmak daha bir güzel daha motive edici o nedenle ayakta olmak motivasyon açısından daha iyi oldu. Sandalyede de görevimi severek ve heyecanla görevimi yapıyordum simdi aynı heyecanla görevimi yapmaya başlamış oldum. Her ne kadar şimdi bastonlar beni yavaşlatsa da zamanla bastonları da atacağım. Birer birer bastonları da bırakacağım. Zaman içerisinde biraz daha aktif olacağım. Öğrencilerin arasına biraz daha girebiliyorum kontrolü elinden bırakmadan biraz daha aktif olarak yapmaya devam ediyorum” dedi.
BENİM DURUMUM ÖRNEK OLSUN
Başbakan’ın engellilerin de bal gibi öğretmenlik yapacağını söylemesinden duyduğu memnuniyeti de dile getiren Halil öğretmen, "Ben aslında engelli öğretmen olarak göreve başlamasam da devamında ilk başta sandalyeye daha sonrada bastonlarla görev yapmak zorunda kaldım. O nedenle zorlukları ile birlikte insanlara motivasyonda kazandırabiliyorum. Benim şu anki durumum biraz daha kararsız mutsuz insanlara belki bir nebze olsun motivasyon, belki de manevi bir güç verebilir diye düşünüyorum. O nedenle bu tarz insanların toplum içerisinde olması onların yönetilmesi ve konular hakkında fikirler bildirmesi insanları manevi olarak güçlendirebilir. O nedenle faydalı bir uygulama olur” şeklinde konuştu.
BAKANLARDAN DAHA İYİ BİR PROTEZ SÖZÜ
Kendisine takılan protez bacakların çok teknolojik olmaması nedeniyle biraz zorlandığını ifade eden Halil Öğretmen, "Bu protez tamamen benim fizik gücüme bağlı, güvensiz yani. Teknolojik ve daha iyi bir protez istiyordum. Bunun içinde Milli Eğitim Bakanımız ve Dışişleri Bakanımızla görüştüm. Onlar bana sen canını sıkma daha iyisi olacak dediler. Bu protez bacaklarla yürümeye alıştıktan sonra daha gelişmiş ve tüm işlerimi halletmemde yardımcı olacak. Teknolojik protezlerin takılmasını bekleyeceğim” ifadelerini kullandı.
PROTEZ BACAKLARINI ESPİRİ KONUSU YAPTI
Ailesinin desteğiyle büyük bir moral bulan ve ardından da protez bacaklarla ayağa kalkarak tekrar yürümeye başlayan Halil öğretmenin protez bacakları dedesi ile arasında espiri konusu oldu. Dedesinin 80 yaşlarında olduğunu ifade eden Halil öğretmen, "Bu aralar ben gidemediğim için dedem bana ziyarete gelir. Ben onu, oda beni çok sever. Beni ziyarete geldiği zaman biraz oturur ve bacaklarım çok ağrıyor demeye başlar. Yaş itibariyle kireçlenme falan olduğu için bacakları ağrıyor. Bende benimkiler çok rahat seninkilerle değiştirelim diyorum. Dedem gerçek zannediyor. Şaka olduğunu anlamıyor, bu yaştan sonra bana olmaz diyor. Şimdi biz bu bacaklarla ayağa kalktık ve bizim için hayat devam diyor” dedi.
HALİL ÖĞRETMENİ SEVMEYEN YOK
Ağabeyinin kendi derslerine de girdiğini belirten Halil öğretmenin kardeşi Melahat Öztemel, "Ağabeyimin yürümesini çok istiyordum. Şimdi o da oldu. Onun yürüdüğünü görünce çok seviniyorum. İnşallah daha iyi bacaklar takılacak ve daha iyi yürüyecek” diye konuştu.
Öğretmenlerinin geri gelmesinden duydukları memnuniyeti dile getiren öğrenciler, öğretmenlerini ilk geldiğinde çok sevdiklerini ve şimdi tekrar tedavi edilerek geri gelmesinden çok mutlu olduklarını söyledi.
Okul Müdürü Ramazan Dursun da, "Duyguların tarifi hem zor, hem de kolay. Çünkü bizim beklediğimiz bir sondu. Engelin kafada bittiğini biliyorduk ve Halil Bey bunu bitirerek şu anda da iki ayağının üzerinde durabilecek konuma geldi. Sosyal hayatta 3 gündür aramızda, eğer 3 günde bunları başarabiliyorsa, biz inanıyoruz ilerleyen dönemlerde çok daha iyisini başaracak. Biz hep yanındayız oda bizim yanımızda olduğu için açıkçası keyifliyiz. Öğrencilerimiz ve tarafım adına bundan son derece memnuniyet duyuyoruz” şeklinde konuştu.
DEPREMDE YAŞADIKLARINI ANLATMIŞTI
Halil Öğretmen tekerlekli sandalye ile öğretmenliğe başladığı ilk günlerde yaşadıklarını anlatmıştı. '23 Ekim’de hiç kimse ne olacağını bilmiyordu' diyerek olay gününü anlatmaya başlayan Halil öğretmen, “O gün eğitim seminerlerimiz vardı. Sabah evden çıktık, bekar olduğumuz için kahvaltı yapmadan evden ayrıldık. Diğer arkadaşlarım da benim gibi gelmiş. O gün seminerin ilk seansı 9’da başlayıp 11’de bitiyor. İkinci seans da 13.00'de başlıyordu. 11’deki seanstan sonra diğerinin iptal olduğunu söylediler. Biz de arkadaşlarla kahvaltı yapmaya gittik. Oradan da öğretmenlerin gittiği kafeye kahve içmeye gittik. Ben normalde eve gidip pazartesi günü için derse hazırlanacaktım ama arkadaşlarla fikrimizi değiştirdik oraya gittik. İlk defa oraya gitmiştim. Kahve içtik sohbet ederken 10 saniye içerisinde hayat sekteye uğradı, kimileri için durdu. Allah’a şükür Ankara itfaiyesinin çalışmasıyla kurtuldum. Yaklaşık 15 saat kalmışım. Ardından hastane süreci ve şimdi göreve başladık çok şükür. Benimle birlikte 3 arkadaş kurtuldu. Biri sonradan iç kanamadan vefat etti. Diğer arkadaşım sağlıklı, durumu iyi. Geçenlerde düğününe gittik. Olay anında ben dedim zaten kurtulursak ben bacaklarımı kaybedebilirim diye. Hatta o anda arkadaşlarımızla konuşarak durumlarımızı anlatıyorduk. Ben onlara da bunu söyledim. Bunu önceden istemeyerek de olsa tahmin ettim yani. Ben yeniden doğdum ama eksikliklerle doğdum. Ailem destek oldu, mutluyum” şekline konuşmuştu.