Başbakan Erdoğan, imam hatip liselerinin 100. kuruluş yıldönümü dolayısıyla Burhan Felek Spor Salonu’nda düzenlenen “100 Yıllık Hikâye İmam Hatip” etkinliğine katıldı. Programda Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Büyükşehir belediye Başkanı Kadir Topbaş ve çok sayıda imam hatipli de hazır bulundu. Salonu dolduran kalabalığın tezahüratları üzerine Erdoğan, “Biz beddualarla gelmedik, dualarla geldik. Yolumuza da böyle devam edeceğiz” dedi. Törende konuşan Erdoğan, “İmam hatipler için ter döken, bu okullar için emek sarf eden, bu okulların açık kalması mücadelesini verenlerin amel defterleri hiç kapanmadı ve kapanmayacak. İmam hatip sıralarında okunan Kuran’ın harfi ile onların ruhları muazzez olacak. İnanıyorum ki imam hatiplerden yetişen dürüst, ahlaklı, salih her bir evlat için onların kabirleri inşallah nur ile dolacak” dedi.
İmam hatip liselerinin önündeki engellerin kaldırılmasında emeği geçenlere teşekkür eden Erdoğan, “2011 yılındaki düzenlemeyle kat sayı zulmüne ve ayrımcılığına son veren ve böylece imam hatip okullarının kapısındaki kilidi söküp atan yol arkadaşlarımı özellikle tebrik ediyorum. Üniversitelerde başörtüsü zulmünün son bulması için kararlı bir şekilde mücadele veren arkadaşlarımı gönülden tebrik ediyorum. 30 Mart 2012 tarihinde 4+4+4 düzenlemesini yasalaştırarak imam hatipler üzerindeki kara bulutları dağıtan, milletin evlatları üzerindeki baskı ve zulme son veren AK Parti Grubu’na, hükümetimize, TBMM’ye ve Cumhurbaşkanımıza şükranlarımı ifade ediyorum” şeklinde konuştu.
İmam hatiplilere, “Çok zulme uğradınız ama sabrettiniz” diyen Erdoğan, şunları söyledi: “Hiçbir zaman hüzünlenmedik, ümitsizliğe kapılmadık, karamsar olmadık. Kaderin üstünde mutlaka bir kader vardır dedik. Direndik, mücadele ettik, hiçbir şey yapamadığımız zamanlarda seccadelerimize sığındık, ellerimizi göğe açıp, dualarla yol arkadaşlığı yaptık. Bütün tahriklere rağmen eline silah alanlardan, şiddeti bir çözüm yolu olanlardan olmadık. Yerin üstü varken, siyaset varken, yerin altını tercih edenlerden, gizlenenlerden, sinsi bir virüs gibi bünyeyi işgal edenlerden olmadık. Milletimizle bağımızı, irtibatımızı hiçbir zaman koparmadık. Burası bizim öz yurdumuzdur, öz vatanımızdır. Biz bu milletin fertleriyiz, biz bu milletin ta kendisiyiz. Biz bu toprakların, bu vatanın evladı, bu vatanın aziz şehitlerinin torunlarıyız. Biz kendi vatanında, kendi milletine karşı şiddete tevessül edenlerden asla olmayız. Biz kendi öz yurdunda, vatanında siyaset yolları açıkken, yerin altını, tedbiri, maskeleri kisveleri tercih edenlerden olmadık ve olmayacağız. Bizim mücadelemiz hak mücadelesidir, adalet, hukuk mücadelesi, milletin değerlerini yüceltme, milletin kutsallarını yaşatma mücadelesidir. Bizim mücadelemiz yeni Türkiye, büyük Türkiye mücadelesidir.”
Başbakan Erdoğan, kibri ve gururu yanlarına yaklaştırmadıklarını ifade ederek, “Müslüman Müslüman’a tuzak kuramaz, bırakın Müslüman’ın Müslüman’a tuzak kurmasını başka insanlara da kuramaz. Bizler özellikle Müslümanlar olarak ubudiyet anlayışımızı gözden geçirmek zorundayız. Biz Allah’tan başka mabut tanımıyoruz, bunu bileceğiz. Faniler bize mabut olamaz. Cumhurbaşkanının da hatası vardır, Tayyip Erdoğan’ın da, meclis başkanının da hatası vardır. Bunları göreceğiz, bunları bileceğiz. Hiçbir insan sorgulanamaz değildir. Hepimizin sorgulanacağımızı bilmemiz lazım. Hesaba çekilmeden kendimizi hesaba çekmeye mecburuz. Unutmayalım ki bir hesap günü var. O güne gelmeden burada kendimizi hesaba çekelim. Biz milletin emanetine göz dikenlere müsamaha göstermeyiz. Harama el uzatanlardan olmadık, harama el uzatılmasına izin vermeyiz, göz yummayız, bunun karşısında sessiz kalmayız” şeklinde konuştu.
“EVLATLARIMDAN BİR TANESİ YOLSUZLUĞA KARIŞSIN EVLATLIKTAN REDDEDERİM”
İmam hatip okulunun bir mezunu olmaktan her zaman gurur duyduğunu anlatan Erdoğan, oğluyla ilgili iddialara da değindi. Erdoğan, “4 çocuğum da imam hatipte okudular, oradan mezun oldular. İkisi Kartal, ikisi Kadıköy olmak üzere. Ben onlardan razıyım, rabbimde razı olsun inşallah. Son zamanlarda evlatlarımla ilgili olarak ana muhalefetin yapmış olduğu çamur atma propagandaları… Benim evlatlarımdan bir tanesi böyle bir yolsuzluğa karışsın bir saniye yanımda tutmam, evlatlıktan reddederim. Kalkıp evlatlarımın sosyal faaliyetleri üzerinde kendileriyle alakası olmayan ama kalkıp da mensubu oldukları vakıflarla ilgili çalışmadan rahatsız olan muhalefet lideri önce kendisi aynaya baksın. Bunların geçmişi karanlık. Bunların genel müdürlük yaptığı zamanlarda bu millet bunların yolsuzluğu sebebiyle gidecek hastane bulamıyordu, ilacını alamıyordu. Şimdi gerçekler ortada” diye konuştu.
Erdoğan, imam hatipliler olarak imam hatip çizgisine, imam hatip nesline kara leke çalınmasına asla izin vermeyeceklerini altını çizerek, “İmam hatip mezunlarının istismar edilmesine de asla izin vermeyeceğiz. Biz büyüklerimizden emanet aldığımız misyon ve mirası nasıl dikkatli taşıdıysak inanıyorum ki bizden sonrakiler de büyük bir dikkat ve şuurla taşıyacaktır” dedi.
AK Parti iktidarı döneminde ülkede her alanda yapılan yatırımlara değinen Erdoğan, “Yolsuzlukların olduğu bir ülkede bunlar yapılabilir mi?” diye sordu. Bunlar yıllık kapasitesi 100 milyonun üstünde üçüncü havalimanını hazmedemiyorlar. Oradaki işadamlarımızın mallarına tedbir koymaya kalktılar, hak tecelli etti, bu tedbir kalktı. Bu iş yapılmasın, bunların kredibilitesi sarsılsın diye. Şimdi üçüncü köprü yapılıyor. Şu anda kuleler 160 metreye ulaştı. Bundan rahatsız oluyorlar. İstanbul’un sorunu ulaşım, trafik. Marmaray bunları rahatsız etti. İşte imam hatip nesli olarak inşallah çok daha farklısını yapağız. Çünkü biz fatihin torunlarıyız. Fatih gemileri karadan yürüttü, biz de araçları denizin altından yürütüyoruz. Farkımız bu” diye konuştu.
Başbakan Erdoğan açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Nice erenler sizin için hizmet ettiler. Geceleri biz yurtta yatarken bakardık, İlim Yayma Cemiyeti Başkanı Yusuf amcamız üstü açık olan öğrencilerin üstünü örterdi. Bunlar unutulamaz onları rahmetle anıyoruz. Allah onlardan razı olsun. Bu milletin fertleri sizin için gece gündüz dua ettiler. Para peşinde, şöhret peşinde olmadılar. ‘Örgüt kuralım, paralel devlet kuralım, saadet zinciri oluşturalım, istediğimizi düşürüp, istediğimizi yüceltelim, uluslararası şebekelere maşalık edelim, sermaye yönetelim, devlet içinde devlet olalım demediler. ‘Ananas cumhuriyeti kuralım’ demediler. Onların bir tek derdi vardı; milletin değerlerini, ülkenin değerlerinin kutsallarını öğreten imam hatip okullarını ayakta tutmak istediler. Vazifelerini sessizce yaptılar ve terki diyar ettiler. Gençler biz bu çizgiden şaşmayacağız. Başkaları için çalışanlardan değil, milleti için ülkesi için mücadele edenlerden olacağız 76 milyonu bir ve beraber göreceğiz. Komşunun derdini dert edinecek, yeryüzündeki tüm mazlumların meselelerini mesele edineceğiz. Etnik dini mezhepsem fikirsel farklılıklara saygı duyacağız.”
Erdoğan konuşmasının ardından imam hatip okullarında emeği geçenlere plaket verdi. Tören sonunda üç öğrenci de Erdoğan’a tablo ve çiçek verdi. Başbakan Erdoğan tablo ve çiçeği kızları Sümeyye Erdoğan ve Esra Erdoğan Albayrak ile birlikte aldı.