Erdoğan, “Bizim yaşadıklarımızı çocuklarımızın da, torunlarımızın da yaşamasını önleyecek birikime, tecrübeye, imkana ziadesiyle sahibiz” dedi. Şehitlerin çocuklar için canlarını hiç tereddüt etmeden ortaya koyduklarını kaydeden Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“İşte bu meclis kuruluş yıldönümü çocuk bayramı olarak kutlanan bu gazi Meclis milletin tüm fertleriyle birlikte özellikle Türkiye’nin çocuklarına yani istikbale dair yine ve yeni bir ufuk çizmek zorundadır. Bu Meclis’in bugünde Türkiye’nin çocuklarına söyleyecek sözü, onlara gösterecek hedefi, onlara verecek umudu olmalıdır. Bu güzel ülkenin çocukları inanın her şeyin en iyisini ziadesiyle hak ediyorlar. Bu ülkenin çocukları en kaliteli, en yaygın, en modern eğitimi hak ediyorlar. Bu güzel ülkenin çocukları cıvıl cıvıl oynayacakları şehirleri, güvenlik sokakları, huzurlu evleri fazlasıyla hak ediyorlar. Türkiye’nin tüm çocukları refah ve istikrar içinde büyüyecekleri dayanışma ve kardeşlik içinde büyüyecekleri bir vatanı çok ama çok fazlasıyla hak ediyorlar. İnanın bu ülkenin tüm çocukları anne ve babalarıyla büyümeyi, her akşam anne ve babaları, kardeşleriyle sofraya oturmayı, her akşam babalarıyla doyasıya kucaklamayı hak ediyorlar. Her biri şehit evladı olan, her biri şehit torunu olan bu ülkenin çocukları onurla, gururla, şerefle yaşamayı ülkesiyle, vatanıyla, bayrağıyla, milletinin büyüklüğüyle gururlanmayı elbette hak ediyorlar.”
23 Nisan 1920’de ilk Meclis’in milli egemenliği tesis ederek çocuklara hediye ettiğini belirten Erdoğan, ilk Meclis’in tüm renkleriyle, tüm farklılıklarıyla tek bir Türkiye fotoğrafı teşkil ederek çocuklara yeni bir millet kavramını onunla birlikte güçlenmiş bir kardeşliği hediye ettiğinin altını çizdi. Erdoğan, “Biz sorunlar içerisinde büyüdük ama çocuklarımıza sorunlarını çözmüş yada çözüm yoluna koymuş bir Türkiye emanet etmek boynumuzun borcudur. Biz müdahale Anayasalarıyla büyüdük. Ama çocuklarımıza demokratik, katılımcı, özgürlükçü, herkesi kucaklayan bir Anayasa teslim etmek bizimde, bu meclisinde boynunun borcudur. Biz acılarla büyüdük. Biz terörün kararttığı hayatlara, terörün söndürdüğü ocaklara göz yaşı dökerek büyüdük. Ama şimdi çocuklarımıza güvenle yaşayacakları, kardeşçe yaşayacakları, birbirlerine silah doğrultarak değil, birbirleriyle kucaklaşarak yaşayacakları bir vatan teslim etmek hepimizin boynun borcudur” diye konuştu.
Denizli’de bir şehit annesinin kendisini ziyaret edenlere söylediği ‘Keşke bu süreç 6 ay önce başlasaydı da Vedat’ım da şehit olmasaydı, yanım da olsaydı’ sözünü hatırlatan Erdoğan, “Şehit Vedat’ı geri getiremeyiz. Ama şunu biliniz ki başka Vedat’ların, başka fidanların, başka ana kuzularının zamansız toprağa düşmesini engelleye biliriz. Tek başımıza da kalsak, yalnız da bırakılsak daha aydınlık bir Türkiye’yi imar etmek için biz bu mücadeleye devam edeceğiz. Yeni Vedat’lar şehit olmasın diye. Şehitlerimizin muazzez ruhunu incitmeden, şehit analarını rencide etmeden birliğimizi, bütünlüğümüzü, kardeşliğimizi tıpkı şehitlerimiz gibi muhafaza etmeye, yüceltmeye devam edeceğiz. 23 nisan 1920 ruhuyla, o anlayışla kardeşlikle ilerlemeyi kararlılıkla sürdüreceğiz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere bütün İstiklal kahramanlarımızı şehit ve gazilerimizi bu Meclis’te görev yapmış bütün siyasetçilerimizi şükranla yad ediyorum. Tüm çocuklarımızın ve tüm dünya çocuklarının bayramlarını kutluyorum” dedi.