Uzmanlar, Ramazan ayında yaklaşık 17 saat oruç tutulduğundan dolayı vücutta yoğun su ve tuz alımı olmadığı için damar sisteminin dinlendiğini dile getirdi. Ramazan'da 2 öğün yemek yenildiğini belirten kardiyoloji uzmanı Dr. Erkan Avcı, “Bu öğünler arası oldukça açık. Vücut dinlenmeye geçiyor. Damar sistemimiz Ramazan boyunca dinlendi. Yoğun tuz alımı olmadı. Su alımı da olmadı. O yüzden damar içi basıncımız düştü. Tansiyonumuz da düşük seyretti. Bayramın ilk günlerinde beslenmemiz hızla artacak. Özellikle tuzlu yemeye ve bol su içmeye başlayacağız. Bu sefer damar içi basıncımız hızla yükselecek. Tansiyon atağımız hızla artacak. Tuza dikkat etmek gerekir. Bol su içmeyi öneriyoruz. Bol su içerek tuz yoğunluğunu azaltabiliriz. Tuz yoğunluğundan uzak kalırsak bu atakları uzaklaştırmış oluruz. Kalp damar hastalıkları içinde bayramın ilk günleri çok önemli. Yoğun oranda hamur işli gıdalar tükettiğimizde kanda trigliserit ve kolesterol oranları yükselecek. Bunlar tedavimizde bozulmalara neden olacak” dedi.
“SOĞUK HAVALAR KALP KRİZİNİ TETİKLİYOR”
Kalp hastalıklarının yazın değil kışın artış gösterdiğini belirten Dr. Avcı, “Koroner yoğun bakımlar yazın oldukça sakinken, kışın kalp krizi ve kalp yetersizliği aktivasyonuyla dolmaktadır. Beslenmemizin tekrardan kolesterolü yüksek beslenme olmasıyla birlikte soğukla beraber vücuttaki damarlar kasılarak tansiyonu yükseltiyor. Dönemsel değişikliklerde vücut buna uyum sağlayamıyor. Bu yüzden kriz oranları belirgin şekilde artıyor. Kış ayına girişte kalp kontrolü yaza girişten daha önemlidir. Hastaların soğuk havalarda uzun süreli yürüyüşlerden uzak kalması gerekir. Soğuk havada yürümek kalp damarlarında ciddi spazma neden olup kalp krizlerini tetikleyebilir. Kışın da meyve ve sebze ağırlıklı tüketmeliyiz. Kışa geçişte hamur işi ve kırmızı et menümüzde yer alıyor. Bunları da mümkün olduğu kadar az tutmalıyız” şeklinde konuştu.
İzmir Haber
Editör: TE Bilişim
