Liv Hospital Dermatoloji Uzmanı Dr. Ahmet Günay, “Hemen herkesin vücudunda ben vardır. Özellikle yaz aylarında güneş nedeniyle bedenimizdeki benlerin sayısı artıyor. Aslında sağlık için zararları olmayan benler renk ve şekil değiştiriyorsa tehlike sinyalleri çalıyor demektir. Bazı ben tipleri zamanla deri kanserine dönüşebiliyor. Bu yüzden benleri düzenli olarak takip etmek çok önemlidir” dedi.
‘BEN’İ CİDDİYE ALIN
Güneşin ultraviyole ışınları A ve D vitaminlerini açığa çıkardığından özelikle çocukların kemik gelişimi için gerekli olduğunu ifade eden Dr. Ahmet Günay, ayrıca sedef hastalığı, egzama ve akne tedavisi için de güneşin faydalı olduğunu hatırlatarak şunları söyledi: "Ancak artık güneşin zararları, yararlarından çok daha fazla görülüyor. Yerleştikleri tabakalara göre bazo cellular veya spino cellular diye adlandırılan iki cilt kanseri tipi, yüzde 90 oranında güneşe fazla maruz kalanlarda görülüyor. Belki de bu yüzden en çok balıkçı ve çiftçilerde görülüyor. Yuvarlak, zeminleri kabarık ve iyileşmeyen yaralar seklinde kendini gösteren bu tür kanser tiplerinde erken tanı ve tedavi hayat kurtarıcı olabilir. Bir de yine güneşin tetiklediği, genelde koyu renk benler üzerinden gelişebilen malign melanom adı verilen kanser türü vücudun en hızlı yayılan kanserleri arasındadır. Genellikle güneşin tetiklemesiyle ortaya çıkan bu cilt kanseri türünde yine cerrahi tedavi ve kemoterapi, kullanılan yöntemler arasındadır."
YAZIN, BENLERİN TEHLİKESİ NEDEN ARTAR?
Bir benin kansere dönüşebilmesi için bir travmaya uğraması gerektiğini ve bu travmaların başında güneş geldiğini kaydeden Dr. Günay, bu nedenle yazın kansere dönüşme riskinin arttığını kaydetti. Günay, "Güneş dışında avuç içi, ayak tabanı, sutyen tokası, iç çamaşırı lastiği gibi yerlere denk gelen benler sıklıkla sürtünme ya da kopmalara bağlı olarak travmaya uğrar. Bu tip benlerin aldırılması gerekir. Güneş ışınları benlerin kansere dönüşebilme riskini artırır. Özellikle ani ve yüksek dozdaki güneş çok önemlidir. Özellikle yanık yapacak boyutta kızarma, soyulma gibi durumlar, deri kanserine dönüşme riskini artırır. Hücre tipini bozarak atip yaratır. Özellikle koyu renk melanin içeren benlerde daha fazla risk bulunur. Hücre yapısı bozulunca kanser riski de artar. Güneş ışınlarından özellikle ultraviyole A ışınları daha riskli ışınlardır. Ne yazık ki kullandığımız güneş koruyucularda ultraviyole B ışınlarına göre belirlenmiş faktörler yer alır. Güneş koruyucu kullanırken üzerinde ’ultraviyole A ve B’den korur’ yazması gerekir" diye konuştu.
NE YAPMAK GEREKİR?
Dr. Günay, alınması gereken önlemleri ise şöyle açıkladı:
"Öncelikle 11.00 ile 16.00 arası güneşe çıkmamak gerekiyor. Bu saatler dışında da dermatoloğun önerdiği güneş koruyucuları kullanılmalı. Açık renk cildi olanlar ya da ailesinde melonom öyküsü olanlar senede bir defa kontrolden geçmeli. Ayak tabanı, el ayası ve iç çamaşır lastiği ya da sutyen tokası temas eden yerlerdeki koyu renk benleri aldırılmalı. Hangi ciltlerin tehlike altında olduğu konusunda ise, koyu renk beni olanlar, ailesinde melonom öyküsü olanlar, yoğun şekilde güneşe maruz kalanlar, geçirilmiş güneş yanığı öyküsü olanlar, açık tenlileri sayabiliriz. Tanı ise çıplak gözle ya da dermatoskop isimli cihazla muayene yapılır. Sonra da benin çıkartılmasına ya da biyopsi alınıp alınmaması gerektiğine karar verilir. Risk faktörü saptanır. Risk olsa da benin erken dönemde çıkartılması hastalığın tedavisi için yeterlidir. Şu belirtiler varsa hemen doktora gidilmelidir. Ben aniden büyüdüyse, konturları düzensizleştiyse, şekli bozulduysa, rengi kuzguni siyah yani koyu siyaha döndüyse, yanma, kaşınma ve ağrı gibi subjektif belirtiler eşlik ediyorsa..."