5 gün öncesine göre olayların daha yumuşamış durumda olduğunu belirten Erdoğan, “Aklı selimin ortama daha hakim olduğu kanaatindeyim. Ve öyle zannediyorum ki birkaç gün içerisinde de tamamıyla bu normale dönecektir. Zaten ülkenin genelinde başta İstanbul olmak üzere de adeta her yer terörize edilmiş gibi bir hava da söz konusu değil. Ama birkaç gün içerisinde dönene kadar herhalde tamamıyla bu iş bir çözüme kavuşmuş olacaktır” şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Taksim Gezi Parkı’ndaki olaylara yönelik “Demokrasi sadece seçim değildir, mesaj alınmıştır” şeklindeki açıklamasına ilişkin olarak ise şunları söyledi:
“Demokratik parlamenter sistemlerde parlamentonun yolu seçimden geçer, sandıktan geçer. Ve sandığın olmadığı bir demokratik sistem zaten söz konusu değildir. Burada demokrasideki tavır da halkın iradesinin tecellisidir. Halkın iradesinin tecellisi de sandıktadır. Bu şekilde bir uygulama bütün demokratik parlamenter sistemlerde gelişmiştir ve gelişmeye de devam etmektedir. Ben Sayın Cumhurbaşkanımızın nasıl bir açıklama yaptığını bilmiyorum. Bu ifadenin önünde, arkasında ne var onu da bilmiyorum. Bilmediğim için sadece sizin sorunuza bu şekilde cevabımı vermiş bulunuyorum. Evet, yine sandıktan geçer diyorum.”
“SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ ‘MESAJ ALINMIŞTIR’ DERKEN İÇERİĞİNDE NE VAR BUNU BEN BİLEMEM”
Erdoğan, Cumhurbaşkanı Gül’ün açıklamasıyla ilgili olarak gazetecilerin sorduğu bir diğer soruyu ise şöyle cevapladı:
“Sayın Cumhurbaşkanımız ‘Mesaj alınmıştır’ derken içeriğinde ne var bunu ben bilemem. Ama sabah ben de Fas’a hareket ederken buna benzer bakan arkadaşlarımdan birinin bir açıklaması vardı ‘Mesaj alınmıştır’ diye. Ben de basın mensuplarına, ‘Siz hangi mesajı aldınız, bana açıklar mısınız’ dedim. Fakat basın mensubu arkadaşlar bana herhangi bir mesajı veremediler. Doğrusu ben şuanda eğer olay ağaç kesme olayı ise ki, bu işin başlama süreci öyle. Bir defa burada 12 ağaçtan bahsediliyor, bunu sizin de bilmenizde fayda var. Hele hele Cezire’nin çok daha iyi bilmesinde fayda var. Çünkü yayın alanınız açısından geniş bir yayın alanına sahipsiniz ve burada eğer doğru habercilik de yaparsanız çok çok isabetli olur. 12 ağacın 10 tanesi sökülmüş, bir başka bölgeye dikilmiştir. Artık teknoloji buna müsait. Bu esnada iki tanesinde böyle bir araçların iki tane ağacı kesmesi sıkıntısı olmuştur. Fakat burada bir şeyi ben sizlere özellikle ifade etmek isterim. Bunu iyi bilmeniz lazım. İstanbul’da benim belediye başkanlığım var. Ve İstanbul’da benim başkanlığım döneminde, İstanbul görmediği ağaçlandırma kampanyalarını görmüştür. Gerek asfaltlarda, otobanda orta refüjler, gerek yan şevlerde fidan değil, 10 yaş üzeri ithalatını da yapmak suretiyle ağaçlar diktim. Ve bugün hakikaten geniş gövde ağaçlarla İstanbul çok farklı bir noktadadır. Başbakanlığım döneminde ise sadece 2 milyarı fidan olmak üzere şu 10 yıl içinde, geri kalan 800 milyon 3 yaş ve üzeri olmak üzere biz Türkiye genelinde ağaçlandırma yaptık. Yani 2 milyar 800 milyon. Böyle bir şey yaptık. Bu kadar hassasiyeti olan bir hükümetin kalkıp da Taksim Meydanı’nda, oradaki bütün ağaçları sökmek gibi veya bütün ağaçları kesmek gibi bir derdi olabilir mi? Olay farklı. Olayı oradan başlatıp farklı yerlere çekme gayreti içerisinde oldular. Ve bunu aklıselim vatandaşım zaten görecek. Bundan sonra da bunlara gerekli notunu verecektir. Bu işin içerisinde başta ana muhalefet partisi ve aşırı uçlar, marjinal gruplar var ve onlarla müşterek bir dayanışma içerisinde böyle bir adımı atıyorlar. Fakat bunu benim halkımın büyük ölçüde kahir ekseriyetiyle kabullenmesi mümkün değil.”