Cumhurbaşkanı ve Başbakan İzmir'de Buluştu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘İzmir Buluşması’ programında yaptığı konuşmada “Biz kendimizi asla Avrupa’nın dışında görmedik. Ama 54 yıl bunlar bizi Avrupa Birliği’ne almadılar.
16 Nisan’da yapılacak halk oylaması ile ilgili Avrupa’nın bazı ülkelerinde yaşananlara değinerek, ilgili ülkelerin bunun bedelini ödeyeceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Birliği meselesinin 16 Nisan'dan sonra tekrar masaya yatırılacağını söyledi ve “Çünkü oradaki halkımıza çok zulmettiler, çok aşağıladılar. Ama halkımız da bunun hesabını soracak, vakit geliyor. Bu hesabın bedelini de inşallah onlara 16 Nisan'dan sonra ödeteceğiz, bunun başka çaresi yok” diye konuştu.
Göreve geldiklerinde 3 bin 500 dolar olan kişi başına millî geliri 11 bin dolara çıkardıklarını hatırlatan ve hedeflerinin 2023’de bu rakamı 22 bin dolara çıkarmak olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye ile başka türlü Avrupa baş edemiyor, çünkü çok güçlüyüz, her geçen gün daha iyiye gidiyoruz, bu onları rahatsız ediyor. Ve tüm ümitlerini nereye bağladılar? Terör örgütlerine bağladılar” dedi ve ümitlerin bağlandığı terör örgütlerinin inlerine girip bu yapıları çökermeye devam ettiklerini söyledi.
“BATI’DA İSLAM DÜŞMANLIĞI VAR”
16 Nisan’ın, Türkiye’yi ve bölgeyi kana, gözyaşına, acıya boğmak isteyenlerin kâbusu olacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çünkü Türkiye’nin öncülük edeceği demokrasi ve ekonomi hamlelerinin dalga dalga yayılacağını biliyorlar. Bu dalganın önünü kesmek isteyenler demokrasiden, özgürlüklerden, adaletten vazgeçecek noktaya geldiler. Unutmayın, zulüm ile abat olunmaz. Kimse çocukların, kadınların, masumların katline göz yummakla kendi sorunlarını çözemez” dedi.
“İslam düşmanlığı, ırkçılık, ayrımcılık sadece yaşanan sıkıntıları daha da artırır başka bir işe yaramaz” diye konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Batı’da İslam düşmanlığının yapıldığını, İslamofobiyanın alıp başını gittiğini dile getirdi ve “Türkiye’nin birliğine, beraberliğine kasteden terör örgütlerine destek olmakla hiç kimse kendi meselesini çözemez” diye ekledi.
“TÜRKİYE HEM FİZİKEN, HEM FİİLEN BİR AVRUPA ÜLKESİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Biz kendimizi asla Avrupa’nın dışında görmedik. Ama 54 yıl bunlar bizi Avrupa Birliği’ne almadılar. Ha şimdi o zaman yeni bir dönem başlayacak. İşte 16 Nisan bu kararı gözden geçirmenin günüdür. Türkiye hem fiziken, hem fiilen bir Avrupa ülkesi. Sorun, Avrupa’nın bizi kendinden görmek istememesidir. Dünyanın öteki ucundaki ülkelere serbest dolaşım hakkı verenler, yarım asırdır oyaladıkları Türkiye’yi hâlâ kapıda bekletiyorlar. Biz oyalanırken üye yapılan üyelerin hangisi demokratik ve ekonomik bakımdan Türkiye’den daha ileri? Avrupa Birliği’nin üyelik kriterleri onlara farklı, bize farklı mı? Görünen o ki evet, farklı. Biz bu çifte standardı yüzlerine vurunca kötü adam oluyoruz. Ne yapalım? Avrupa ülkelerinin gönlü hoş olsun diye ülkemizi terör örgütüne mi teslim edeceğiz? Avrupa ülkelerinin gönlü hoş olsun diye ülkemizin bütünlüğünden, milletimizin birliğinden vaz mı geçelim? Utanmadan, sıkılmadan benim oradaki soydaşlarıma, vatandaşlarıma atları-itleri üzerine salacaksın, onları yerlerde süründüreceksin, biz sessiz kalacağız. Avrupalı olarak söylüyorum, İsviçre işte aynı şekilde benim resmimi Parlamentonun önünde dev bir pankartla basıyorlar, şakağıma silahı dayıyorlar, ‘Erdoğan’ı öldürün’ diyorlar. Kardeşlerim, bütün bunlara karşı sessiz mi kalacağız? Hepsi bunların masaya yatırılacak.”
“KILIÇDAROĞLU, BU DARBECİLERİ CEZAEVLERİNE SEN Mİ TIKADIN?”
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun, kendisini ve Başbakan Binali Yıldırım’ı 15 Temmuz darbe girişiminin üstünü örtmekle suçladığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kılıçdaroğlu, yalan söyleme. Şu anda binlerce kişi cezaevlerinde. Bu darbecileri cezaevlerine sen mi tıkadın? Biz bunları Emniyet güçlerimizle toparladık, yargıya teslim ettik ve şu anda binlerce kişi cezaevinde. Bundan sonrası kime ait? Yargıya ait. Süreç devam ediyor. Biz sen miyiz? Böyle garip bir adam bu. Fakat yalancının mumu 16 Nisan’a kadar yanar, bunu biliniz” şeklinde konuştu.
Konuşmasının sonunda ‘tek millet, tek bayrak, tek vatan ve tek devlet’ için 16 Nisan halk oylamasında ‘evet’ demeye çağıran Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisini dinleyen vatandaşların ‘evet’ diyerek cevap vermesi üzerine “Allah sizlerden razı olsun. Bunun için bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Başka çaremiz yok” karşılığını verdi.
Başbakan Binali Yıldırım, Evet Platformu'nca Gündoğdu Meydanı'nda "Aşkımız Memleket Millet İçin Evet" sloganıyla düzenlenen İzmir Buluşması'nda, sıcaklığın, samimiyetin şehri İzmir'in güzel insanlarının bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ağırladığını söyledi.
İzmir'in hem Mustafa Kemal Atatürk'ü hem Adnan Menderes'i bağrına basan şehir olduğuna işaret eden Yıldırım, İzmir'in hem Cumhuriyet'i hem de demokrasiyi kucakladığını vurguladı.
İzmir'in 1930 yılında Türkiye'nin ilk demokrasi denemesinde önde giden şehir olduğuna dikkati çeken Yıldırım, şöyle konuştu:
"Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün teşvikiyle Serbest Fırka'yı kuran Fethi Bey kuruluşunu burada demokrasinin merkezinde İzmir'de yaptı. İzmir 4 Eylül 1930'da Fethi Bey'i muazzam bir kalabalıkla karşıladı, Aynen bugünkü gibi. İzmir demokrasiye hasretti, İzmir baskılardan yılmıştı. İzmir huzur istiyordu, yatırım istiyordu, özgürlük ve demokrasi istiyordu. On binlerce İzmirli Fethi Bey'i bağrına bastı. Yaşanan olaylar sebebiyle bir polis kurşunuyla 14 yaşında bir çocuk, bir genç hayatını o gün kaybetti. Çocuğun babası oğlunun naaşını kucağına alarak Fethi Bey'in önüne geldi ve dedi ki 'İşte sana ilk kurbanımız, bizi tek parti zulmünden kurtar artık. Ne yazık ki 1930'daki o demokrasi denemesi başarısız oldu."
Demokrat Parti kurulduğunda da yine İzmir'in önde yer aldığını ifade eden Yıldırım, "İzmir evladına, hemşehrisine Adnan Menderes'e sahip çıktı. İzmir o gün bir kez daha demokrasi ve özgürlük mücadelesinde en önde yer aldı. 46 seçimlerinde İzmir, Demokrat Partiye yüzde 70 oy verdi. 1950 seçimlerinde İzmir, Demokrat Partiyi tek başına iktidara getirdi." dedi.
İzmir'in merhum Adnan Menderes'ten sonra cezalandırıldığını, ihmal edildiğini söyleyen Yıldırım, "Ege'nin incisi, Akdeniz'in huzur limanı İzmir yatırımlardan, hizmetlerden hakkını alamadı." diye konuştu.
"BİZ 80 MİLYONU BİR BİLDİK, BERABER BİLDİK, KARDEŞÇE YAŞAMASI İÇİN MÜCADELE ETTİK"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan şehirlere hizmet ederken siyaseti ölçü almamayı öğrendiklerini dile getiren Yıldırım, oy oranına bakmadıklarını, "kim oy verdi, kim oy vermedi" diye asla bir saniye düşünmediklerini dile getirdi.
Yıldırım, sandık kalktıktan sonra oyları bir kenara bıraktıklarını vurgulayarak, Türkiye'nin tamamı için, İzmir'in tamamı için projeler yaptıklarını hizmetler sunduklarını ifade etti.
İzmir'de yaşam tarzı üzerinden istismar siyaseti yapmadıklarını, kutuplaştıran, ayrıştıran olmadıklarını, hep gönül diliyle konuştuklarını belirten Yıldırım, "Biz konuşmadık eserlerimiz konuştu. Biz hizmetlerimizle, projelerimizle, yaptıklarımızla ve yapacaklarımızla konuştuk. Biz bizi seçenlerin Başbakanı, bizi seçenlerin hükümeti olmadık, herkesin Başbakanı, herkesin hükümeti olduk. Çünkü biz biliyoruz ki üzerimizde 80 milyonun hakkı var, 80 milyonun emanetini taşıyoruz." dedi.
Yıldırım, hiç kimsenin diline, kültürüne, fikrine, inancına asla karışmadıklarını dile getirerek, "Biz 80 milyonu bir bildik, beraber bildik kardeşçe yaşaması için mücadele ettik. Biz Türkiye için, güçlü Türkiye için milletimizle, doğuyla batıyla, kuzeyle güneyle hep birlikte hareket ettik. Hep birlikte mücadele ettik." ifadelerini kullandı.
"İZMİR'DEN DÜŞMANI BİRLİKTE DENİZE DÖKTÜK"
"'Evet' diyenler ne kadar bu ülkenin onurlu evladıysa 'hayır' diyenler de o kadar onurludur, onlar da bu memleketin evladıdır." diyen Yıldırım, memleketi de vatandaşları da "evetçiler" diye ayırmadıklarını asla ayırmayacaklarını söyledi.
Yıldırım, "Hiç kimse 'evet' diyenleri 'hayır' diyenleri ayrıştıramaz. Biz 9 Eylül 1922'de buradan, İzmir'den düşmanı denize birlikte döktük. Bu ülkenin her bir evladının silahıyla, kazmasıyla, baltasıyla aslında dualarıyla Anadolu'nun ortasından başlayan bu mücadele İzmir'e kadar devam etti ve Ege'de düşmanı denize döktük. Kurtuluş Savaşı'nı birlikte zaferle sonuçlandırdık, Cumhuriyet'i birlikte kurduk, bu zafer bizimdir hepimizindir. Cumhuriyet hepimizindir." şeklinde konuştu.
Başbakan Yıldırım, millet olarak Kurtuluş Savaşı'nı birlikte zaferle taçlandırdıklarını, cumhuriyeti birlikte kurduklarını, bu zaferin ortak olduğunu belirtti.
Kimsenin cumhuriyete el ve dil uzatamayacağını ifade eden Yıldırım, "Ancak hiç kimse, aynı zamanda bu ülkenin evlatlarına 'evet' dediler diye denize dökme densizliğinde, terbiyesizliğinde bulunamaz, tehdit edemez. Bu dil ayrıştırıcı bir dildir, bu dil bölücü bir dildir, kutuplaştırıcı bir dildir. Siyasetin dili bu olamaz. İzmir, bu edepsiz dili asla kabul etmez. Eder misin İzmir? O halde 16 Nisan'da bu değişikliğe büyük bir 'evet' diyerek bunun cevabını vermeye hazır mısın İzmir?" diye konuştu.
İzmir'in bugün muhteşem günlerinden birini yaşadığını, anayasa değişikliğiyle Türkiye'nin daha da güçleneceğini, içeride ve dışarıdaki düşmanlara karşı daha güçlü hale geleceklerini dile getiren Yıldırım, bunun karşısında "hayır" diyenlerin ise Türkiye'ye hiçbir şey vadetmediğini, ülkeye ufuk açmadığını, rota belirleyemediğini, istikamet çizemediğini söyledi.
"EVET, İSTİKRAR, İSTİKBAL, VE İSTİKLAL DEMEKTİR"
"Hayır diyenler mevcut durum devam etsin, kriz olsun, kaos olsun, darbe üreten bu sistem devam etsin istiyorlar." diyen Yıldırım, şöyle konuştu:
"Hayır diyenler, vesayet düzeni, darbeler, kumpaslar düzeni olan bu darbe anayasası devam etsin diyorlar. Ama evet demek değişim, dönüşüm demektir. Evet demek reform demektir. Evet demek kalkınma demektir, ilerleme demektir, gelişme demektir. Daha fazla demokrasi demek, evet demektir. Evet güçlü Türkiye, güçlü ekonomi demektir. Evet, istikrar, istikbal ve istiklal demektir. Biz evetle çocuklarımız için, geleceğimiz için, milletimiz için aydınlık yarınlar inşa ediyoruz.
AK Parti bu milletin değerlerinin partisidir. Bu yüzden 15 yıldır aziz milletimiz emaneti CHP'ye değil AK Parti'ye vermiştir. Biz 'İleri demokrasi, hukukun üstünlüğü, tarafsız, bağımsız yargı, güçlü ekonomi, büyük Türkiye' diyoruz. 'Vesayetsiz, darbesiz, dayatmasız bir Türkiye' diyoruz."
"İSTEMEZÜK” ZİHNİYETİ
Konuşmasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştiren Yıldırım, Kılıçdaroğlu'nun sadece "hayır" dediğini, bu zihniyetin "Yaptırmam" demekten başka şey bilmediğini söyledi.
Başbakan Yıldırım, şöyle konuştu:
"Bunların bildiği bir şey var o da 'istemezük'. 'Yol yaptırmam, havaalanı yaptırmam, hızlı treni, Marmaray'ı, Avrasya Tüneli'ni, Konak Tüneli'ni yaptırmam. Sabuncubeli Tüneli'ni, İstanbul - İzmir Otoyolu'nu yaptırmam.' Bunların ağzından 'Yaptırmam'dan başka bir söz duydunuz mu ey İzmir?
Halk oylaması kampanyasında söylemedikleri tek bir yalan, tek bir iftira kalmadı. Şimdi başladılar bir siyasi partinin temsilcisine yakışmayacak tehditler savuruyorlar. Bu aziz milleti tehdit etmeye, İzmirlileri tehdit etmeye sizin haddiniz de yok hakkınız da yok. Haddinizi bilin. Bizim Yunan'ı denize döktüğümüz gibi onlar da 'evet' diyenleri denize dökecekmiş. Hayır çıkarsa düşmanı denize dökmüş gibi sevineceklermiş. Yazıklar olsun bunlara. Bu kadar seviyesiz, gözü dönmüş, milletin yararına bir söz söylemeyen bu siyasetçileri bu millet hak etmiyor sevgili kardeşlerim. Esasen CHP de hak etmiyor. CHP'ye gönül veren kardeşlerimiz de hak etmiyor.
Sayın Kılıçdaroğlu, Yenikapı'da başka şeyler söylüyordu, şimdi FETÖ'nün ağzıyla konuşmaya başladı. Hainler başarısız olunca kontrollü darbe laflarıyla 80 milyon vatandaşımızın bu zaferine gölge düşürüyor. Bu kahraman milletin 15 Temmuz direnişi dünya demokrasi tarihine altın harflerle yazıldı. İzmir, 15 Temmuz gecesi ülkeye sahip çıktınız. İzmir, 15 Temmuz'da ay yıldızlı bayrağı düşürmedi, ezanı dindirmedi. Ey Kılıçdaroğlu ne senin gücün ne de Pensilvanya'nın gücü bu zaferi gölgeleyemez. 15 Temmuz'da nasıl Pensilvanya milletin tokadını yedi? Bu milletin büyük ekonomi, güçlü Türkiye yürüyüşünü durduramazsın Sayın Kılıçdaroğlu."
İZMİR'E YAPILAN YATIRIMLAR
Yıldırım, İzmir'e 15 yılda 41 milyar liralık yatırım ve destek sağladıklarını, 2002'de 2,8 milyar dolar olan İzmir'in ihracatının geçen yıl 8,5 milyar dolara yükseldiğine işaret etti.
Başbakan Yıldırım, İzmir'in ilçelerine doğalgaz yatırımlarının devam ettiğini, üniversite sayısını 6'ya çıkardıkları İzmir'de yurt kapasitesini 10 binden 16 bine yükselttiklerini kaydetti.
Yıldırım, İzmir'de 2002'de 23 olan mavi bayraklı plaj sayısını 47'ye yükselttiklerini dile getirdi.
Gördes Barajı'yla kentin içme suyu problemini çözdüklerini ifade eden Yıldırım, İzmir'in 2050'ye kadar içme suyu problemlerinin olmadığını aktararak, "Yolları böldük, hayatları birleştirdik, yolları böldük, milleti birleştirdik, yolları böldük, gönülleri birleştirdik. Yolları böleriz de Türkiye'yi böldürtmeyiz." dedi.
Yeni açılan Konak Tüneli'ni 21 milyon İzmirlinin kullandığını, Adnan Menderes Havalimanı'ndaki yolcu sayısının 2 milyondan 12 milyona yükseldiğini söyleyen Yıldırım, bugüne kadar 363 milyon İzmirlinin kullandığı İZBAN'ı Selçuk ve Bergama'ya kadar uzatacaklarını belirtti.
Bayraklı Şehir Hastanesi inşaatına başlandığını, ilçelerde 9 hastane yapımına devam edildiğini kaydeden Yıldırım, İzmir'i İstanbul'a komşu kapısı yapacak İzmir-İstanbul otoyolunun bitiminde İzmir'den İstanbul'a 2 saat 50 dakikada gidileceğini anlattı.
"Sabah kahvaltıda İstanbul'da, akşam yemeğinde İzmir'de olacaksınız." diyen Başbakan Yıldırım, İzmir-Ankara arasındaki hızlı tren projesinin 2020'ye kadar tamamlanacağını ve şu anda trenle 14 saat süren İzmir-Ankara arasının 3,5 saate ineceğini kaydetti.
Yıldırım, Yiğitler Barajı'nın temelinin dün atıldığını hatırlatarak, 7 baraj yapımının devam ettiğini söyledi.
İzmir'in sporda Türkiye'nin en köklü şehri olduğunu ifade eden Yıldırım, kente 3 yıldır yapmaya çalıştıkları Alsancak, Göztepe ve Karşıyaka statlarının sürekli engellendiğini vurguladı. Yıldırım, "Altay, Göztepe ve Karşıyaka taraftarlarına sesleniyorum, bütün engellemelere rağmen statlarımızı yapıyoruz. Siz de lütfen bu istemezükçülere gereken dersi verecek misiniz?" dedi.
"16 NİSAN BİR MİLAT"
Yıldırım, 16 Nisan'ın Türkiye için bir milat olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"16 Nisan'da millet kararını verecek, Türkiye'de güçlü hükümet dönemleri başlayacak. Bir İzmirli kardeşiniz olarak, demokrasinin hep öncülüğünü yapmış İzmir'in bu sefer güçlü bir 'evet' diyeceğine inanıyorum. Siz de inanıyor musunuz, inanıyor musunuz, inanıyor musunuz? 16 Nisan'da İzmir'den güçlü bir evet bekliyorum. 16 Nisan'da İzmir demokrasiden, özgürlüklerden, büyük ve güçlü Türkiye'den yana olacaktır. Buna inanıyorum. Adnan Menderes'le, Recep Tayyip Erdoğan'la çehresi değişen İzmir, inşallah bu sefer kendine yakışanı yapacak. Hazır mıyız İzmir?"
İzmirlilerin kendisini ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı mahcup etmeyeceğine inandığını dile getiren Başbakan Yıldırım, mitinge katılanlara ve denizden mitingi izleyerek destek verenlere teşekkür etti.
Bunlar da ilginizi çekebilir