Almanya'da siyasi liderler seçim kampanyalarını Türkiye karşıtlığı ve ülkemizin AB üyeliğini engelleme temelleri üzerine kurmaktadırlar. Sözkonusu ülkelerdeki siyasi atmosfer esasen bir süredir giderek artan şekilde aşırı sağ ve hatta ırkçı söylemin etkisi altındadır. Son olarak Almanya'da Şansölye adayı bir parti liderinin açıkça ırkçı unsurlar içeren beyanları karşısında Alman makamlarınca herhangi bir tedbir alınmaması endişe ve ibret vericidir. Almanya'da Türk vatandaşları arasında siyasi görüşleri temelinde de ayrım yapılmaktadır. Bir kısım vatandaşımıza sırf bu nedenle sözlü saldırılar yöneltilmektedir.
Almanya'da öteden beri diğer yabancılarla birlikte vatandaşlarımızın yoğun olarak yaşadıkları mahalle ve binalarda "sebebi açıklanamayan"Almanya'da siyasi liderler seçim kampanyalarını Türkiye karşıtlığı ve ülkemizin AB üyeliğini engelleme temelleri üzerine kurmaktadırlar. Sözkonusu ülkelerdeki siyasi atmosfer esasen bir süredir giderek artan şekilde aşırı sağ ve hatta ırkçı söylemin etkisi altındadır. Son olarak Almanya'da Şansölye adayı bir parti liderinin açıkça ırkçı unsurlar içeren beyanları karşısında Alman makamlarınca herhangi bir tedbir alınmaması endişe ve ibret vericidir. Almanya'da Türk vatandaşları arasında siyasi görüşleri temelinde de ayrım yapılmaktadır. Bir kısım vatandaşımıza sırf bu nedenle sözlü saldırılar yöneltilmektedir.
Almanya'da öteden beri diğer yabancılarla birlikte vatandaşlarımızın yoğun olarak yaşadıkları mahalle ve binalarda "sebebi açıklanamayan" yangınlar çıkmakta ve ölümle sonuçlanan olaylar yaşanmaktadır. Bu olayların en azından bir kısmının ırkçılar tarafından gerçekleştirilen kundaklama olayları olabileceği yönünde sadece ülkemiz değil Alman kamuoyunda da paylaşılan makul şüphe bulunmasına karşın Alman makamları bu olayların üzerine kararlılıkla gitmemiştir.
Yabancı düşmanlığı ve ırkçılık konusunda Almanya'da yargı sürecinden de sonuç alınamamaktadır. Bu ülkede 2000-2007 yılları arasında sekizi Türk, on kişinin öldürülmesinin faili “Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU)” isimli Neo-Nazi terör örgütü mensuplarına ilişkin NSU davası Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi’nde 2013 yılında başlamıştır. Ancak 380 duruşma yapılmış olmasına rağmen adalet halen tecelli etmemiştir.
Başta havalimanlarında olmak üzere Almanya'ya vatandaşlarımızın varışlarında Alman emniyet ve gümrük makamlarınca keyfi olarak bekletme, sorguya çekme, saygısız davranma gibi kötü muamelelere maruz bırakılmaları sıklıkla yaşanılan uygulamalardır.
Almanya aynı zamanda terör örgütlerine de kucak açmaktadır. PKK ve FETÖ mensubu olduğu bilinen çok sayıda terörist Almanya'da barınmakta ve bu ülkenin sokaklarında serbestçe gezen teröristlerin yaptığı faaliyetlere göz yumulmaktadır. FETÖ konusunda çeşitli bahaneler uyduran bu ülke makamları bizzat terörist olarak tanıdıkları, AB tarafından da tescilli PKK konusunda da gerekli kararlı adımları atmaktan imtina edegelmiştir.
Tüm bu yukarıdaki hususlar dikkate alınarak Almanya'da yaşayan ve bu ülkeye seyahat etmeyi planlayan vatandaşlarımızın tedbirli olmalarında, faaliyetlerinde bu genel tabloyu gözönünde bulundurmalarında, olabilecek yabancı düşmanı ve ırkçı muamele, davranış ve sözlü saldırılar karşısında itidalli hareket etmelerinde, siyasi içerikli tartışmalara girmemelerinde, seçim öncesi siyasi parti toplantılarından, terörist örgütlerce düzenlenen ya da desteklenen Alman makamlarınca göz yumulan gösteri, yürüyüş gibi faaliyet alanlarından uzak durmalarında fayda görülmektedir. Vatandaşlarımızın ayrıca Bakanlığımız, Berlin Büyükelçiliğimiz ile Almanya'daki Başkonsolosluklarımızın yapabilecekleri ilave uyarı ve duyuruları takip etmeleri yararlı olacaktır.
Almanya'da öteden beri diğer yabancılarla birlikte vatandaşlarımızın yoğun olarak yaşadıkları mahalle ve binalarda "sebebi açıklanamayan"Almanya'da siyasi liderler seçim kampanyalarını Türkiye karşıtlığı ve ülkemizin AB üyeliğini engelleme temelleri üzerine kurmaktadırlar. Sözkonusu ülkelerdeki siyasi atmosfer esasen bir süredir giderek artan şekilde aşırı sağ ve hatta ırkçı söylemin etkisi altındadır. Son olarak Almanya'da Şansölye adayı bir parti liderinin açıkça ırkçı unsurlar içeren beyanları karşısında Alman makamlarınca herhangi bir tedbir alınmaması endişe ve ibret vericidir. Almanya'da Türk vatandaşları arasında siyasi görüşleri temelinde de ayrım yapılmaktadır. Bir kısım vatandaşımıza sırf bu nedenle sözlü saldırılar yöneltilmektedir.
Almanya'da öteden beri diğer yabancılarla birlikte vatandaşlarımızın yoğun olarak yaşadıkları mahalle ve binalarda "sebebi açıklanamayan" yangınlar çıkmakta ve ölümle sonuçlanan olaylar yaşanmaktadır. Bu olayların en azından bir kısmının ırkçılar tarafından gerçekleştirilen kundaklama olayları olabileceği yönünde sadece ülkemiz değil Alman kamuoyunda da paylaşılan makul şüphe bulunmasına karşın Alman makamları bu olayların üzerine kararlılıkla gitmemiştir.
Yabancı düşmanlığı ve ırkçılık konusunda Almanya'da yargı sürecinden de sonuç alınamamaktadır. Bu ülkede 2000-2007 yılları arasında sekizi Türk, on kişinin öldürülmesinin faili “Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU)” isimli Neo-Nazi terör örgütü mensuplarına ilişkin NSU davası Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi’nde 2013 yılında başlamıştır. Ancak 380 duruşma yapılmış olmasına rağmen adalet halen tecelli etmemiştir.
Başta havalimanlarında olmak üzere Almanya'ya vatandaşlarımızın varışlarında Alman emniyet ve gümrük makamlarınca keyfi olarak bekletme, sorguya çekme, saygısız davranma gibi kötü muamelelere maruz bırakılmaları sıklıkla yaşanılan uygulamalardır.
Almanya aynı zamanda terör örgütlerine de kucak açmaktadır. PKK ve FETÖ mensubu olduğu bilinen çok sayıda terörist Almanya'da barınmakta ve bu ülkenin sokaklarında serbestçe gezen teröristlerin yaptığı faaliyetlere göz yumulmaktadır. FETÖ konusunda çeşitli bahaneler uyduran bu ülke makamları bizzat terörist olarak tanıdıkları, AB tarafından da tescilli PKK konusunda da gerekli kararlı adımları atmaktan imtina edegelmiştir.
Tüm bu yukarıdaki hususlar dikkate alınarak Almanya'da yaşayan ve bu ülkeye seyahat etmeyi planlayan vatandaşlarımızın tedbirli olmalarında, faaliyetlerinde bu genel tabloyu gözönünde bulundurmalarında, olabilecek yabancı düşmanı ve ırkçı muamele, davranış ve sözlü saldırılar karşısında itidalli hareket etmelerinde, siyasi içerikli tartışmalara girmemelerinde, seçim öncesi siyasi parti toplantılarından, terörist örgütlerce düzenlenen ya da desteklenen Alman makamlarınca göz yumulan gösteri, yürüyüş gibi faaliyet alanlarından uzak durmalarında fayda görülmektedir. Vatandaşlarımızın ayrıca Bakanlığımız, Berlin Büyükelçiliğimiz ile Almanya'daki Başkonsolosluklarımızın yapabilecekleri ilave uyarı ve duyuruları takip etmeleri yararlı olacaktır.