Hastane başhekimlik girişinden poliklinik önüne kadar alkışlarla yürüyen İzmir Sağlık Çalışanları Platformu üyeleri adına konuşan Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Yürütme Konseyi (MYK) Üyesi Dr. Fatih Sürenkök, 14 acil talebin yerine getirilmesini beklediklerini kaydederek, "Biz TTB olarak önce meclise sesleniyoruz. TBMM’den bir an önce TTB’nin vermiş olduğu yasa tasarısının çıkarılmasını istiyoruz. Yöneticilere sesleniyoruz; mobbing uygulamalarınızla gerekçesiz ve isteksiz atamalarınız ve yer değiştirmelerinizle sağlık çalışanlarını huzursuz etmeyin" diye konuştu.
Hasta yakınlarına ve sağlık çalışanlarına da da seslenen TTB MYK Üyesi Dr. Fatih Sürenkök, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Biz sizin hemşire teyzeniz, doktor amcanız, kardeşiniziz. Sağlık sistemine yönelik öfkenizi, bizden çıkarmayın. Sağlık çalışanlarına sesleniyoruz; artık bir araya gelme, odalarda, meslek odalarında, sendikalarda bir araya gelme günüdür. Sağlıkta yıkım politikasına karşı bir araya gelme günüdür. Ersin’i kaybettik ama haklarımızı kaybetmeyelim.”
KESK’e bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İzmir Şube Başkanı Veli Atanur da, şöyle konuştu: “Bugün Türkiye’nin pek çok yerinde gerçekleşen şiddetin ve saldırıların nedeni piyasalaşmış sağlık sistemidir. Çok şey istemiyoruz. Bu şiddete neden olan piyasacı sağlık sistemine derhal son verilmesini istiyoruz. Şiddetin kökeni buradan besleniyor. Angarya iş yükü, mobbing kalksın. Genel sekreterin iki dudağı arasına mahkum olup, kurum içinde usulsüz ve gereksiz nakil ve atamaların durdurulmasını istiyoruz. Güvencesiz çalışma koşullarına karşı güvenceli çalışma ortamı istiyoruz. Taşeron sisteminin derhal tasfiye edilmesini, sağlık işçilerinin koşulsuz ve şartsız kadroya alınmasını istiyoruz. Bizler mesleğimizin onuruna yakışır bir zeminde hastalarımıza nitelikli ve kaliteli bir hizmet vermek istiyoruz. Bunun için de yolumuzdan asla dönmeyeceğiz.”