Tamamlanan projelerle İzmir 40 tarımsal tesise kavuştu. Yatırım maliyeti toplam 20 milyon 740 bin lira olan 40 tesisin maliyetinin 9 milyon 500 TL’si Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından girişimcilere hibe desteği olarak verildi. 483 kişiye iş imkanı sunacak tesislerin açılış töreninde Makine ve Ekipman Alımı Desteği’nden faydalanan üreticilere de 794 makine ve ekipman dağıtıldı. Öte yandan İzmir Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği’nin katkısıyla ilk kez 100 damızlık saanen keçisi Azerbaycan’a gönderildi.
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Kemalpaşa‘da Kırsal Kalkınma Programı kapsamında hibe desteği sağlanan 40 yatırım tesisinin açılışını yaptı. Konuşmasına Çanakkale şehitlerine rahmet dileyerek başlayan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, şöyle konuştu: “Hayatını bu vatan uğruna kaybeden ve bu ülkede yaşamamızı sağlayan tüm şehitlerimizin Allah mekanlarını cennet eylesin.” Geçen aylarda Türkiye’de ilk olarak İzmir’den damızlık düve ihracatını başlattıklarını söyleyen Eker, sözlerine devam etti: “Bu defa Saanen damızlık keçi ihracatını yine İzmir’den başlatıyoruz.
Bakanlığımızın yüzde 50 hibe desteğiyle tamamlanan tesislerden 40’ının açışını yapıyoruz. Yine üreticilerimizin daha verimli üretim yapmalarını sağlamak için yine hibe yoluyla temin ettiğimiz 794 makine ve ekipmanı dağıtacağız.”
“SERMAYEYE ORTAK KÂRA ORTAK DEĞİLİZ”
Türkiye’de tarıma dayalı sanayi tesisi alanında yeni bir hamle başladığını anlatan eker, sözlerini şöyle sürdürdü: "Artık köylü de kooperatif de birlik de sadece hammadde üretmiyor. Ürettiklerini markaya, gıda maddesine dönüştürüyor. İşte tarıma dayalı kırsal kalkınma budur.” 2015 yılına kadar 4 bin 733 olan ekonomik tesis yatırımlarını 6 bine çıkaracaklarını belirten Eker, şunları söyledi: "Bu projede küçük, orta işletme sahipleri bitkisel üretim sahipleri olsun, her birinin makineye ve ekipmana ihtiyacı var. Ama paraları yok, alamıyorlar. Onlar için de bir proje başlattık. Tarım ve hayvancılık makine ve ekipmanlara 822 trilyonluk destek verdik. İzmir 119 yatırım tesisine sahip oldu. 2 bin 23 makine desteği aldı. İzmir’deki 119 tesise verdiğimiz destek 25 trilyon liralık hibe sağladık. Yüzde 50’si sizden yüzde 50’si bizden, geri kalan yüzde 100’ü sizden. Yani sermayeye ortak, kara ortak değiliz."
“İTHAL ETTİĞİMİZ İHRAÇ ETTİKLERİMİZDEN AZ”
Eker, siyasetçilerin ve muhalefetin tarımın öldüğünü, yurt dışından ürün ihraç edilmeye başlandığına dair söylemlerini şöyle eleştirdi: “Biz dışarıdan ürünü ticaretin icabı olarak alıyoruz. Satıyorsunuz ve alıyorsunuz. Tarımda toplam aldığımız sattıklarımızdan daha az. TÜİK rakamlarında bunu görebilirsiniz. Hamdolsun Türkiye bu noktadadır. Bilmeyenlerin cahilce yaptığı konuşmalar var. Bu hem millete hem de bize hakarettir. Eğer İzmir, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa damızlık düve, saanen keçisi ihraç ediyorsa, bunun arkasında bir irade, politika, proje ve destek var. Bugün sadece hayvancılığa verdiğimiz desteği 1 yılda 2 milyar 750 milyona çıkardık. Türkiye’nin tarımsal üretim değerini 23 milyardan 62 milyar dolara çıkardık. 23 milyar dolarken tarımsal üretimde dünyanın 11’inci, Avrupa’da 4’üncüydük. Bugün 2008’den bu yana Türkiye tarımsal üretim bakımından dünyanın 7’inci büyük tarım ekonomisi ve Avrupa’nın da bir numarası oldu.”
İzmir‘in tarımsal anlamda Türkiye’nin cennet köşelerinden biri olduğunu aktaran Eker, şu bilgiyi verdi: “İzmir’in tarımsal üretim değeri 2002’de 2.3 milyar dolarken, 2012’de 7.2 milyar dolar oldu. Hani tarım ölmüştü, nasıl bu kadar büyüdü. Ölen tarım nasıl bu kadar büyür, 4 kat büyüyebilir mi. Erçek değil, dorpu değil. 46 bin çiftçiye 1.7 katrilyon destek sağladık. Üreticiyi destekleyen, ürüne prim veren desteklere dönüştürdük. 1.8 milyar lira destek verirken 10 milyar lira destek verir hale geldi. Bu gün itibariyle Ocak-Şubat-Mart aylarında 3 milyar 600 bin TL ödedik. 11 yıl içerisinde gerek tarıma dayalı sanayi, gerek kırsal kalkınmanın önemli aşama kaydetmesine proje ve politikalarla imkan sağladık.”
Avrupa Birliği’ne Türkiye’den süt ürünlerinin ihraç edilmesinin yolunu açtıklarını anlatan Eker, şunları söyledi: “Biz çetin mücadelelerle AB pazarını deldik. AB’ye süt satabilecek işletmelerden 9’u İzmir’de, 6 tanesine de yeni onay veriyoruz. Bu tesisler 160 ton süt üretiyor. Türkiye’de onaylı 41 işletme varken, bunun 9’u İzmir’de. Türkiye vilayetleri içinde birinci sırada yer alan İzmir teşekkürü hak ediyor. Çünkü AB’den onay alabilmek için birçok gerekçeyi yerine getirmeyi gerektiriyor. İzmirli üreticilerimiz bunları yerine getirecek duruma gelmiştir.”
Yeni büyükşehir yasası ile artık kırsal bölgelerle de belediyelerin ilgilenmek zorunda olduğu hatrılatan Eker, yerel seçim öncesi İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım’a da destek istedi.Eker, merkezi hükümetle yerel yönetimin uyumlu çalışması takdirinde yatırımların o kadar tatminkar olacağını aktardı.
Türkiye’de önemsedikleri en önemli üç konuyu sıralayan Eker, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’nin en kanamalı problemi olan Kürt meselesini barış içerisinde çözme konusunda bir mücadelemiz var. İkincisi huzurun temin edilmesi, demokrasi ve sivil bir rejim. Bunların ardından Türkiye’nin kalkınması ve işsiz gençlerin iş bulabilmesi bizim için önemlidir. Bizim tasavvurumuz bu, bunun için uğraşıyor çaba sarf ediyoruz. Biz bunun için komploların, darbelerin, parti kapatmaların hedefi haline geliyoruz. Ortadoğu ve Güney Akdeniz’deki karışıklıklar içinde Türkiye modern olma yolundayken, komploların devreye girmesi, Türkiye’nin huzur arayışına, demokratikleşme ve sivilleşme alanına engellenmesi yönündeki bir çabadır. Doğu ve Batı’da görüşmelerimizde vatandaşımız bunların ne olduğu, kodlarını okunduğunu görüyoruz. O nedenle 30 Mart’ta da hak ve hakikatin mutlaka ortaya çıkacağını düşünüyoruz.”
İHRACATA DAYALI ÖNEMLİ MERKEZ
İzmir Valisi Mustafa Toprak, İzmir’in tarım ve hayvancılık açısından önemli bir il olduğunu ifade ederek “İzmir olarak tüm sektörlerde üretiyoruz, öndeyiz. Sanayide, turizm, hayvancılık ve birçok alanda çok önemli yerdeyiz. İzmir önemli bir üretim merkezidir. Ürettiğine katkı koyarak, ihracatta yapan önemli bir merkezdir. İzmir’in bir farkı var ki nitelikli ve katma değer sağlayan ürünler üretiyor” dedi.
Bakan Mehdi Eker konuşmasının ardından tesisin açılışını yaptı. Ayrıca, kredi ve ekipman alanlara ve Azerbaycanlı üreticiye de sertifika verdi. Eker, Kemalpaşa’dan Ulusal Süt Ürünleri Fabrikası’nın açılışını yapmak üzere Ödemiş’e gitti.