Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, çeşitli ziyaretlerde bulunmak üzere geldiği İzmir temaslarına Kaya Termal Otel’de işadamları ile bir araya gelerek başladı.
“İzmir’i Ege’nin başkenti yaparak, Ege’nin hikayesini tekrar yazmamız lazım” diyerek işadamlarına seslenen Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, şunları söyledi: “İşadamları olarak İzmir’de taş üstüne taş koyamıyorsunuz. Yere çivi çakamıyorsunuz. Neden? Engelleniyor. En çok dava açılan ve yürütmeyi durdurma kararı alınan şehir herhalde İzmir’dir. Bazı projeler özel sektör alanında mezarlık haline geldi. Onun için kimse gelmek istemiyor. Bir fırsat yakalayacağız. İzmir’de bir şey değiştireceğiz, her şey değişecek. 1 Nisan’dan itibaren Ekonomi Bakanlığı olarak da sizlerle olacağız. Petro kimya, lojistik, kültür, turizm ve birçok alanda yapabileceğimiz en yüksek oranda ne varsa onları yapacağız. Yerel yönetim istemezse hiçbir şey yapamazsınız. Yaparsınız ancak canınız çıkar. Ankara istese de yerel yönetim istemeyince çok zorlanırsınız. Tünellerle, havalimanı vs. birçok konuda sıkıntılar yaşandı. İzmir AK Parti’yi tercih etsin diye söylemiyorum. İzmir İzmir’i tercih etsin.”
“DENİZLİ’DE HALK SİYASETİ KENARA BIRAKTI, KENDİ GELECEĞİ İÇİN TERCİHTE BULUNDU”
Denizli’de siyasi olarak seçim kampanyalarına başladıklarında İzmir gibi bir manzaranın olduğunu kaydeden Zeybekçi, “2002 yılı 3 Kasım’da yüzde 23,5 oy aldık. Denizli 28 Mart 2004 seçim kampanyası başladığımızda AK Parti olarak en son adaylığımız açıklanan şehirlerdendir. Bizim yüzde 26 CHP’nin de yüzde 39 oyu vardı. Ve Denizli aynı İzmir görüntüsündeydi. Ancak Denizli bizim sevdamızdı. Denizli’de ‘mahallenin en güzel kızı’ yakıştırmasıyla projelerimizi paylaştık. Denizli bir tercih yaparak, Denizli milliyetçiliğini yaptı. Tüm siyaseti bir kenara bıraktı, kendi geleceği ile ilgili tercihte bulundu. 28 Mart günü Denizli inanılmaz bir performans göstererek, yüzde 51,5’la bizi göreve getirdi. Şimdi gidin sorun, CHP’lisine, MHP’lisine, ‘2004’te yaptığınız o tercihten pişman mısınız’ diye. İnsanların başka yerden gelip bir an önce şuradan geçelim diye tepki gösterdikleri bir şehirdi. Güzel bir işyeri açmak istediğinizde, o işyerini nasıl bir yerde açmak istersiniz? Onu nerede açmak istersiniz? Hava kirliliğinin, altyapı, üst yapı sorunlarının, enerjiyle ilgili sorunların halledildiği, yeşil alanların olduğu bir yerde mi, yoksa yerel yönetim anlamında kime ait olduğu belli olmayan bir yerde mi isterseniz” dedi.
“İZMİR OLMADAN OLMAZ”
Türkiye’nin 2023 hedeflerine İzmirsiz ulaşamayacağını aktaran Zeybekçi, “500 milyar dolara kilitlendiyse, dünyanın 10. büyük ekonomisi olacaksa, 150 milyar hizmet gelirlerini hedeflediyse İzmir olmadan olmaz. İzmir havacılıkta da üs olmak zorundadır. İstanbul’a yapılan 3. havalimanı bile yetmeyecek göreceksiniz. Bu yüzden İzmir, Ortadoğu’nun havacılıkta üssü olmalıdır. İzmir bu manzarayı hak etmiyor. İzmir’e yazık etmeyin. Tarihe baktığımızda İzmir’de bir ticaret payitahtı vardır. İzmir Egemizin başkenti, İzmir bizim gözbebeğimizdir. İzmir sadece İzmirlinin değil, Afyon’lunun, Manisalı’nın, Kütahyalı’nın tüm Anadolu’nundur. İzmir’in kapılarının açılması lazım. İnşallah 1 Nisan’dan itibaren bu havzayı ortak olarak planlayacağız” diye konuştu.
“İFTİRALARA VATANDAŞIMIZ İNANMAZ DEDİK”
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, üzerlerine atılan iftiralarda ‘vatandaşımız bunlara inanmaz’ diyerek açıklamalarda bulunmayarak hata yaptıklarını anlatarak şöyle konuştu: “Bazı şeyler var ki bir hata yaptık. 2009 seçimlerinde siyaset öyle bir hale geldi ki çamur atmak, iftira ve karalamalar vardı. Denizli’de Karşıyaka bölgesinde 6 bin konutu dönüştürdük. Her şeyiyle modern bir bölge oldu. Ama birileri çıktı takım elbiseleriyle, Denizli’nin tamamında evlerin üzerine çizikler koydular. ‘Belediyeden geliyoruz, buraları yıkacaklar’ dediler. Bizim halkımız buna inanmaz dedik. ‘Doğrusunu göstermemize gerek yok’ diye hata yaptık. Ardından ‘Pamukkale’deki otellerde Kur'an kursu açacaklar’ dediler. Biz yine vatandaşımız buna inanmaz dedik. Doğrusunu anlatmadık. Ancak bazı vatandaşlarımız buna inandı. İzmir’in durumu da şuanda böyle. Ne olursa olsun biz böyle iyiyiz defansının altında kötü propaganda var. Özeleştiri yapalım. Biz de anlatmamış olabiliriz. Ama yazıktır, günahtır. Yüzde 50 oy alan bir partinin böyle uygulamalar yapması mümkün değil.”
“İZMİR'İN 5 YILLIK KARARINI VERMEDEN İYİ DÜŞÜNÜN”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım ise İzmir’in bir zamanlar iktisadi politikalarının belirlendiği yer olduğunu belirterek, “Ama şimdi kendi içindeki sorunlarla enerjisini azaltan bir şehir haline geldi. İzmir kararını versin. Aynen yola devam etsin, benim için mesele değil ben üzülürüm. Ama İzmirliler daha çok üzülür. Anahtar sizin elinizde, projeler benim elimde. İzmir benim için çok kolay. Bugüne kadar arkasında olduğum hiçbir işin peşini bırakmadım, altında da kalmadım. Sızlanıp durmakla bu şehir gelişmez. Şikayet üretmek suçu başkalarına atmak bir işe yaramaz. 11 yıllık bakanlık yaptım. Karşılaştığım sorunları anlatsam ciltlerce kitap olur. Ama çözüm odaklı çalıştım. İyi ki de yaptım. Suçlandım, sorgulandım. İyi ki sorgulandım Bunu yapmasaydım Türkiye’nin 5 bin 300 kilometre yolu vardı. Ama 17 bin kilometre bölünmüş yol yaptım. Ben 35 İzmir 35 proje dediğimde burun kıvırdılar. 18’i başladı, 3’ü bitti. İzmir için yapılacak çok iş var. Bu işlerin başlayabilmesinin mührü, anahtarı sizdedir. 30 Mart’tan sonra ya rahat bir şekilde torunlarımla olacağım ya da elimi kolumu sıvayıp, ya bismillah deyip İzmir’in altından girip üstünden çıkacağım. İzmir’in 5 yıllık kararını vermeden iyi düşünün” diye konuştu.