Dr. Evren Toprak, akciğer kanserine bağlı ölümlerin yüzde 90’ının nedeninin sigara olduğunu belirterek şunları söyledi: “Sigara içmeyen ancak dumanına maruz kalanlarda akciğer kanseri riski 3 kat artmıştır. Sigara içenlerde akciğer kanseri dışında ağız, dil, dudak, gırtlak, yemek borusu, pankreas, mesane, böbrek, prostat ve rahim ağzı kanseri riski 30 kat artmıştır.”
Sigaranın, kronik bronşit ve amfizem gibi nefes darlığı yapan akciğer hastalıklarının en önde gelen sebebi olduğunu vurgulayan Dr.Toprak, bu hastalıklardan ölüm riskinin sigara içmeyenlerden 40 kat fazla olduğunu kaydetti. Sigara içenlerde kalp krizi geçirme riskinin 10 kat arttığını ifade eden Dr.Toprak, kan dolaşımı ve damarlar üzerine etkileri nedeniyle beyin damar hastalıkları ve felç riskinin arttığını söyledi.
Sigara içen kadınlarda, düşük yapma, erken doğum, düşük doğum ağırlıklı bebek doğurma, kısırlık, doğum kontrol hapı kullanan grupta kalp krizi geçirme riski yüksek olduğunu anlatan Dr. Evren Toprak, sözlerine şöyle devam etti: ”Erkeklerde kısırlık ve iktidarsızlığa neden olur ülser riski artar, iyileşme gecikir. Ciltte kuruma, sedef hastalığı, gözde katarakt ortaya çıkmasını kolaylaştırır. Sigara içenlerin kemikleri yoğunluk kaybeder kırıklar daha kolay olur.”
Sigaranın 4 binden fazla zehirli, tahriş edici ve kansere yol açan kimyasal madde içerdiğini söyleyen Dr. Evren Toprak, bu kadar maddenin yanı sıra tütündeki nikotinin bağımlılık yapma özelliğine sahip olduğunu belirtti. Nikotinin meydana getirdiği bağımlılık nedeniyle diğer kimyasal maddelerin de vücuda alındığını kaydeden Dr.Toprak, sözlerini şöyle sürdürdü: ”Nikotin çok güçlü bir psikolojik uyarıcı ajandır. Bağımlılık ortaya çıkarma özelliği açısından eroin, kokain ve alkolden hiç farkı yoktur. Sigarayı ilk kez deneyen her üç kişiden biri tek bir sigara ile bağımlı hale gelmektedir. Bir sigara içildiğinde, ortalama 10 saniye gibi kısa bir sürede yanaktan emilen nikotin, beyne ulaşır ve eroin, kokain gibi maddelerin etkilediği merkezi uyararak bazı hormonların salınmasına neden olur. Bu da zevk alma, gevşeme, sakinleşme, konsantrasyon artışı gibi değişikliklerin ortaya çıkmasını sağlar. Ödül gibi gelen bu değişikliklerin devam etmesi için vücudunuz daha çok nikotin istemeye başlar. İçtiğiniz sigaranın sayısı giderek artar. Çünkü nikotinin meydana getirdiği etkilere karşı vücutta tolerans gelişir.”
Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Evren Toprak, sigara kullanımının, hekim yardımı ile üstesinden daha rahat gelinebilecek tıbbi bir bozukluk olduğunu söyledi. Nikotinin psikolojik bağımlılığın yanı sıra fiziksel bağımlılık da yaptığını anlatan Dr.Toprak, şöyle konuştu: "Sigara içilmediğinde vücuttaki nikotin miktarı azalır ve vücut bunun yoksunluğunu duymaya başlar. Yaklaşık üç hafta süren huzursuzluk, uykusuzluk, bazen uykuya eğilim, sinirlenme, aşırı tepki verme, bazen kabızlık, konsantrasyon güçlüğü gibi sorunlar yaşanabilir. Bu yoksunluk belirtileri her üç kişiden ikisinde görülebilir, şiddeti kişiden kişiye değişir. Bu dönem aynı zamanda sigara içme isteğinin en yoğun olduğu dönemdir ve genellikle kişi en çok bu dönemde zorlandığı için sigaraya yeniden başlar.”
Sigara içenlerde ödül gibi hissedilen değişikliklerin devamını sağlamak için tekrarlanan sigara içme eyleminin zamanla alışkanlık halini aldığını kaydeden Dr.Toprak, sigarayı bırakmaya çalışırken günlük hayatındaki pek çok şeyin kişiye sigarayı hatırlatacak ve istek uyandıracağını söyledi. Sigara bırakıldığında 2-3 hafta süren fiziksel yoksunluk belirtilerinin yanı sıra günlük hayattaki sigarayı çağrıştıran unsurların da zorlayacağını belirten Dr. Toprak, sözlerini şöyle tamamladı: “Hatta fiziksel yoksunluk belirtileri ortadan kalktıktan sonra da kendini hissettirecektir. Unutulmaması gereken püf nokta şudur, sigarayı bırakmaya çalışan kişinin zorlanması, nikotin bağımlılığının beklenen bir sonucudur. Kişilik yapısıyla ilişkisi yoktur. Dolayısıyla zorlanmak ya da bırakmayı deneyip tekrar başlamak iradesizlik anlamına gelmemelidir. Sigara bırakma çabası içindeyken kendinizi yargılamadan ve suçlamadan mücadele etmelisiniz. Bu süreci kronik tekrarlama eğilimi olan bir hastalıktan iyileşmeye çalışmak olarak benimsemeniz çabanızı kolaylaştıracaktır. Sigara içen kişi, sigarayı kendi kendine bırakabilir.”