"Sevgili çocuklar, sizler eski Türkiye’yi görmediniz" diyen Başbakan Erdoğan, "Eski Türkiye’nin şartlarını yaşamadınız. Anne babalarımız, büyükanne, büyükbabalarınız o günleri yaşadınız. Eski Türkiye’de şimdiki kadar okul, öğretmen yoktu. Şu anda sizin kolaylıkla sahip olduğunuz silgiyi, kalemi, defteri kitabı elde edebilmek bile çok zordu. bizim zamanımızda ağabey, ablalarımızın ne tür çileler çektiğini biliyoruz. Kitapları alabilmek için kırtasiyeleri dolaştığımızı, temin edemediğimizi biliyorum. Halbuki eğitim herşeyin başıydı. Buna rağmen o günkü yönetimler bugünkü imkanlarla bizi buluşturamadılar. Biz, 70 kişilik sınıflarda okuduk. Ailesinden iyi eğitim alan bir nesil vara, o ülkenin geleceği parlak ve aydınlıktır. Bir ülkenin çocukları okula gidiyor, gidiyorsa iyi eğitim alamıyorsa o ülkenin geleceği karanlıktır. Enerjimizi 4 temel şart üzerine inşa edeceğiz dedik. Eğitim, sağlık, adalet ve emniyet. Türkiye’nin çocukları herşeyin en iyisine layıktır. Onun için Türkiye’de bütçeden en fazla payı eğitime ayıracağız dedik ve ayırdık. Her yıl bütçemizden en fazla kaynağı eğitime ayırıyoruz. Sizlerin en iyi eğitim alabilmesi için en fazla kadroyu eğitime tahsis ediyoruz. 79 senede Cumhuriyet tarihinde inşa edilen derslik sayısını biz 11 yıl içinde inşa ettik, çünkü yeterli değildi. 60-70 öğrencinin ders yaptığı derslikler. 11 yılda 205 bin yeni derslik açtık, sınıflardaki sayıyı azalttık. Buna yönelik çalışmalarımız devam ediyor. Şu anda sınıflarınızda sıralarınız üzerinde birinci hamur kağıttan kitaplarınızı bulabiliyorsunuz. Ücretsiz olarak biz bunları bütün öğrencilerimize teslim ediyoruz. Bu sadece devletin vatandaşlarına karşı görevini yerine getirme olayıdır. Bu eskiden böyle değildi, devlet öğrenciye kitap vermezdi. Günlerce kitap peşinde koşardık, bu sorunu ortadan kaldırdık. Bundan sonraki süreçte aynı şekilde devam edecek" ifadelerini kullandı.
Başbakan Erdoğan, "Bu yıldan itibaren özel okullarda da ders kitaplarını biz vermeye başlıyoruz. Bazı aileler çocuklarını okullara göndermek için yeterli imkana sahip değildi. ’Yoksul da olsa her çocuk mutlaka okula gidecek, eğitim alacak’ dedik. Yoksul ailelere destek sağlamaya başladık. Bu ailelere çocuklarını okullara gönderebilmeleri için belli miktarda katkı sağlıyoruz. Bütün çocuklarımız eğitim alsın diye, zorunlu eğitimi 12 yıla çıkardık" diye konuştu.
"18 AY İÇİNDE 350 BİN ADET ETKİLEŞİMLİ TAHTA SINIFLARIMIZDA ÖĞRENCİLERİMİZİN HİZMETİNDE OLACAK"
Erdoğan, "11 yıl önce okullarımızda 19 bin laboratuvar vardı, şu anda 35 bin laboratuvar var. 12 bin kütüphanemiz vardı, şu anda 22 bin kütüphanemiz var. Tüm bunları yaparken eğitimin olmazsa olmaz unsuru değerli öğretmenimizi unutmadık. 11 yılda 417 bin yeni öğretmenimizi yeni göreve başlattık. Önceki hafta 10 bin öğretmen ataması daha yaptık. Bir yandan eğitimin altyapısını bu şekilde değiştirirken, sağlam bir zemine kavuştururken bir yandan da ileri teknolojiyi sınıflarımıza ve okullarımıza taşıdık. Okullarımıza 1 milyon adet bilgisayar dağıttık. Şu anda meslek liselerimiz hariç, tüm liselerimizde sınıflarımıza çocuklarımızın etkileşimli tahta dediği 85 bin etkileşimli tahta yerleştirmiş vaziyetteyiz. Meslek liselerimiz ve diğer okullarımız için sözleşmeler imzalandı. 40 bin okulumuza daha etkileşimli tahta kazandıracağız. 18 ay içinde 350 bin adet etkileşimli tahta sınıflarımızda öğrencilerimizin hizmetinde olacak. Etkileşimli tahta ve tabletlerde kullanacağınız kaynaklar hazırlandı, hazırlanıyor. Şu ana kadar 5 bin ders videosu ve 3 bin ses kaydını oluşturduk. 54 bin adet ders malzemesi hazırlandı. 100 bin öğretmenimiz Fatih Projesi eğitimi aldık. Tablet bilgisayarda süreci artık hızlandırıyoruz. 10 milyon 600 bin adet tablet bilgisayarın ihale süreci belli bir aşamaya geldi. Dünyanın en güçlü firmaları bu büyük proje için yarışıyorlar. Artık üretimi de ihaleden sonra ülkemizde yapmak kaydıyla, ortak üretim. Her ne yapıyorsak bilin ki sizler için yapıyoruz. Bizim yaşadığımız zorlukları, yoksulluğu ve yoksunluğu sizlerin de yaşamasını istemiyoruz. Sizlere daha büyük bir Türkiye emanet etmek için her aşamada sizlere en iyi imkanları sunmanın mücadelesini veriyoruz. Okul öncesi eğitime farklı bir destek veriyoruz çünkü orada bu süreci başlatalım dedik" diye konuştu. Başbakan Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti:
"En iyi donanımla hayata atıldığınızda Türkiye’ye çok önemli hizmetler kazandıracaksınız. Bu ülkeyi biz dedelerimizden, ecdadımızdan, atalarımızdan miras olarak aldık. Bu ülkeyi aziz şehitlerimizin bir emaneti olarak aldık. Şehitlerimiz, canlarını vatanları için seve seve verirken bu ülkenin çocuklarının emniyet, huzur ve en iyi imkanlar içinde yaşamalarını arzu ediyorlardı. Biz, şehitlerimize bir borç olarak siz çocuklarımıza en iyi imkanları sunmanın çabası içindeyiz. Sizlerin de şehitlerimizin emaneti olarak bu ülke için sadakatle çalışacağınıza, gece gündüz koşturacağınıza yürekten çalışacağınıza inanıyorum. Bizim 4 tane önemli başlığımız var. Kim ne derse desin. Bunlar üzerinde kimseye operasyon yaptırmamalıyız. Biz, tek millet bilinciyle yürümeliyiz. Bu da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığıdır. Biz tek bayrakla bugünlere geldik, bundan sonra da öyle yürüyeceğiz. Çünkü bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. Bayrağımız anlamlı, rengini şehidimizin kanından almış. Hilalimiz bağımsızlığımızın ifadesi, yıldızımız şehitlerimizin sembolü. Onun için tartışma yok, bayrağımız üzerinde. Ve tek vatan. 780 bin kilometrekare, tek vatan. Bunun üzerinde bölünmeyi kabul etmek asla mümkün değil. Dördüncüsü de tek devlet. Devlet içinde devlet, asla böyle birşeyi kabul etmemiz mümkün değil."