Vefa ve sadakat arasındaki bağlantıya dikkat çeken Dr. Keçe, “Samimi insan vefalıdır, sadıktır, evlilik hayatındaki engel ve zorlukları aşmak için azimle çaba harcar, yapması gerekenleri titizlikle yerine getirir. Bu anlamda vefa ve sadakat, çiftin evlilik yaşamları süresince ihtiyaç duydukları ve birbirlerini hoşnut edecek üstün ahlak özellikleridir. Sevgi, şefkat, merhamet, hamiyet, yiğitlik ve vefa gibi duygular çiftin silahıdır. Bu duygular, çiftin yaşam yolundaki şevkini tetikler ve coşkusunu artırır. Sağlıklı ve mutlu çiftler, doğru sözlü, dürüst, güvenilir, sadık, vefalı ve sorumluluk sahibidir” diye konuştu.
Keçe, çiftin birbirleri için can olmaları gerektiğini belirterek, "Atalarımız ‘Önce can, sonra canan’ demiştir. Burada can eştir, canan ise diğerleridir. Çift önceliği birbirine vermeli, bu konuda bencil olmalı, cana kıymet vermeli ve kaybedilmesi göze alınamaz olarak görmelidir. Bu bakımdan büyük fedakarlık gerektirecek konularda önce partner, sonra diğer sevdiklerimiz ve yakınlarımız düşünülmelidir. Başkalarına gösterilen nezaket, ilgi, saygı ve hürmet eşten esirgenmemelidir. Ayrıca çift, evlilik hayatında sinsi tuzaklara düşmemek için birbirine ara sıra hatırlatmalarda ve uyarılarda bulunmalıdır. Kendi hatalarını düzeltmeye çalışmalı, diğeri bir hata yaptığında hemen bırakıp gitmemeli, ona destek olmalı ve yardım etmelidir. İşte gerçek sevgi de budur. Sevgide şefkat ve koruma hisleri hakim olmalıdır. İnsan sevdiği kişiyi sağlığında da, hastayken de sevmeli, hatta hastayken ya da yaşlandığında daha fazla sevgi göstermelidir. Bu yapılmadığında vefasız olunur ve vefasızlık çok can yakıcıdır. Zorluk zamanlarında insanın aşkı, sadakati ve vefası daha çok ortaya çıkmalıdır. Elmasla kömür işte burada ayrılır. Bu, çiftin ateşle imtihanıdır. Ham altın ateşe konulduğunda işe yaramayan, kötü kısım üste çıkar. O kısım atıldığında saf ve tertemiz altın kalır. Evlilik hayatı çifti zorlukla imtihan eder ve ancak bu imtihanda başarılı olanlar mutlu olabilirler. Kaliteli, aklı başında, yiğit, dürüst, samimi çiftler zorluklardan asla etkilenmez, her zaman sadakatlerini devam ettirirler. Sadık ve vefalı çift başlarına her ne gelirse gelsin, hep aşkla ‘biz’ der. Gerçek vefa ve sadakat budur” dedi.
Sağlıklı ve mutlu bir ilişkinin temelinin sadakate dayandığını söyleyen Dr. Keçe, “Çift bazen birbirine yakınlaşmaktan korkar ve uzaklaşmak ister. Bu normal ve olağan bir durumdur, ancak sadakat sayesinde birbirlerine bağlı kalabilirler. Sadakat, bağımlılık değil bağlılıktır. Sadakat sorumluluk almak, korkuları kontrol etmek ve duygusal olarak hazır olmaktır. Çünkü çift evlenirken birbirine söz verir. Nikah memurları ‘İyi günde, kötü günde, hastalıkta ve sağlıkta birbirinizi seveceğinize, koruyacağınıza söz veriyor musunuz?’ diye sorar ve çift de sıra ile ‘Evet’ der. Ahde vefa, verilen sözde durmak, yapılan anlaşmaya sadık kalmaktır. İnsanın önemli karakterlerinden biri de vefalı oluşu ve yapılan sözleşmeye riayet etmesidir. Bu nedenle çift güven ortamına zarar verecek, birbirlerine karşı olan itimatlarını sarsacak davranışlardan, verdikleri sözleri yerine getirmemekten ve yaptıkları sözleşmeleri bozmaktan uzak durmalıdır. Sözünde durmamak ahde vefasızlıktır. Ahde vefasızlık aile yapımızı tehdit ediyor ve geleceğe dair olan inancımızı sarsıyor” dedi.