İZMİR HABER

Gazeteciye ceza

İzmir'de, birçok ulusal gazetenin muhabirliğini yaptıktan sonra yerel ve bölgesel yayınlanan gazeteler ile ulusal olarak yayınlanan bir sağlık dergisinin sahibi olan gazeteci Cemil Dirim hakkında, ‘kamu görevlisinin görevini yapmasını engellemek ve görevini yaptırmamak için direnme’ suçundan dava açıldı. Dirim'in yapılan son duruşmada verilen bir yıllık hapis cezası iyi halinden dolayı iki ay düşürülerek 10 ay hapse mahkum oldu. Mahkemedeki iyi hali ve sabıkasız oluşu dikkate alınan Dirim'e verilen 10 ay hapis cezası, 5 yıl hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilerek ertelendi.

Müvekkilinin hiç bir polisi engellemediğini, hakarette bulunmadığını tanık beyanlarıyla sabit olduğunu belirten Avukat Birol Keskin, verilen cezaya itiraz ettiklerini açıkladı. Avukat Keskin, ağız alışkanlığı olan "ya"lı konuşmanın suç olmaması gerektiğini, "Ya" dedi diye gazeteciye ceza verilmemesi gerektiğini savundu.
Dosyadaki delillerin toplanmasından sonra mahkeme heyeti, "Konu ne ya" diyerek kamu görevlisine karşı görevini yapmasını engellemek, iç huzuru ve güvenlik duygusunu bozacak şekilde endişeye sevk etmek suçundan gazeteci Cemil Dirim'e 10 ay hapis cezası verdi.
Müvekkiline verilen ve çok tartışılacak cezanın bozulması için Bergama Ağır Ceza Mahkemesi'ne 3 sayfalık itiraz dilekçesi veren Avukat Birol Keskin, şöyle konuştu: "Günlük yaşamımızda veya herhangi bir ortamda, “ ya” sözcüğünü farkında olmadan kullanırız. Bu bir suç mudur? Bu cümle polise karşı kullanıldığında görevini engellemiş veya hakaret etmiş mi oluruz? “ Ya” dedi diye bir gazeteciye ceza verilir mi? Tüm bu sorularımın cevabını alabilmek için itiraz dilekçeme yazdım. Bundan sonra polise 'konu ne ya' diyenler ceza alabilir. Bergama Ağır Ceza Mahkemesi'nin en iyi şekilde bir karar vereceğine inanıyorum"
Gazeteci Cemil Dirim’in avukatı Birol Keskin itiraz dilekçesinde şu görüşlere yer verdi: “Müvekkilim Cemil Dirim hakkında, haksız olarak “kamu görevlisine karşı görevini yapmasını engellemek amacıyla iç huzurunu, güvenlik duygusunu bozacak şekilde endişeye sevk ederek tehditte bulunmak suretiyle” görevini yaptırmamak için direnme suçundan hüküm kurulmuştur. Bu suç isnadını kabul etmiyoruz ve dosyada bunu kanıtlayacak hiçbir emare bulunmadığından sadece “ben gazeteciyim” diye kendini tanıtan müvekkilime bu cümleden hakaretle yukarıdaki yorumu yapan kararı bozmak üzere itiraz ediyoruz. 
Müvekkilim dosyada herkesin de belirttiği gibi gazetecidir ve karakola gidişinde de kendisini tanıtmak amacıyla gazeteciyim demiştir. Şimdi soru şudur: Nasıl olurda sözle gazeteciyim diyen bir kişinin sözü karakol kapısında elinde otomatik silahı ile nöbet tutan bir polis memurunun iç huzurunu bozar, endişeye sevk eder ve görevini yapmaktan alıkoyar? Karakol kapısındaki polis memurunun görevi nasıl engellenmiştir? Nöbet yerinden mi uzaklaştırılmıştır? Nöbet yapmamış mıdır? Ne olmuştur? Hiç! Dosyada bu konuda hiçbir beyan ve emare yoktur. Müvekkilim polis memurunun görevini engellememiştir. Nitekim bu o gün karakol amiri olan N. Ö de mahkemede şöyle açıklamıştır: “Cemil Dirim’in GBT sorgulamasını engellemediğini, dışarıdaki nöbetçi polisin de görevini engellemediğini, müştekiye herhangi bir şekilde tehdit edici söz söylemediği gibi cebir kabul edilecek herhangi bir davranış da göstermediğini” belirtmiştir.
Dikili’de iki yıl önce meydana gelen olayda karakol nöbetçisine “Konu ne ya?” diyen gazeteci ceza aldı. Karakol nöbetçisine “Konu ne ya” dediği için polis tarafından “Sen nasıl ya’lı” konuşursun diye uyarılan Cemil Dirim, kendisini tanıtmak için gazeteci olduğunu söyledi. Cemil Dirim’in kendisini gazeteci olarak tanıtmasını şahsına yönelik baskı olarak algılayan polis memuru Ü.Y de şikayetçi oldu.



İzmir haber
{ "vars": { "account": "G-9Y3VVX61MK" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }