Kayaselçuk, bunun üzerine İpekli’yi, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’ne sevk etti. Buradaki kontrollerde anne karnındaki bebeğin öldüğü belirlendi. Ancak gerek İpekli, gerekse de yakınları buna inanmak istemedi ve tekrar Op. Dr. Özgür Kayaselçuk’un yanına gitti. Kayaselçuk da yaptığı kontrollerde bebeğin öldüğünü ultrasonda öldüğünü tespit etti ve durumu anne ve yakınlarına iletti.
Aldığı haberle adeta ikinci kez yıkılan İpekli, dinlenmesi ve kendini toparlaması için bir başka odaya alınacağı esnada hasta yakınları doktorun odasına girdi. Doğrudan Kayaselçuk’a yönelen hasta yakınları, doktora tekme tokat saldırdı. Yüzüne ve vücudunun çeşitli yerlerine darbe alan Kayaselçuk, önce çalıştığı hastanenin acil servisine, daha sonra da Acıbadem Hastanesi’ne sevk edildi. Kayaselçuk’un hasta yakınlarından davacı olması üzerine de olayla ilgili olarak 2 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi.
Olayın şokunu üzerinden atlatamayan Op. Dr. Özgür Kayaselçuk, “Bebekte gelişme geriliği olan bir hastaydı. Daha derin bir araştırma için Balcalı’ya sevk ettim. Orada da öldüğü söylendi. Buraya geri geldiler, bende ultrasyonda bebeğin öldüğünü gördüm. Hastayı dinlenme odasına almak istedik, hastayı tekerlekli sandalyeye bindirirken, o esnada hasta yakınları odaya daldı, ‘Bebeğin yaşaması için neden bir şey yapmadın’ diyerek bana tepki gösterip saldırmaya başladılar. Tekme ve tokatlarla bana saldırınca yere düştüm ama durmayıp beni darp etmeye devam ettiler. Araya girenler kurtardı” dedi.
Kayaselçuk’u tedavi gördüğü hastanede ziyaret eden Adana-Osmaniye Tabip Odası Genel Sekreteri Halit Atik, “Gaziantep’te hasta yakınları tarafından öldürülen Dr. Ersin Arslan’dan sonra hekimlere ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddet azalmak yerine her geçen gün artıyor. Artık bu duruma bir son verilip, gerekli önlem ve tedbirler alınmalı. Oda olarak gerekli hukuki işlemi başlattık. Her zaman olduğu gibi arkadaşlarımızın yanındayız. Kendisine acil şifalar diliyoruz” ifadesini kullandı.
Dr. Kayaselçuk, 4 yıl önce de kontrol ettiği bir hamile kadının dünyaya getirdiği bebeğin bir kolunun dirsek altından eksik olmasından dolayı bir aile ile mahkemelik olmuştu. Aile doktorun muayeneler sırasında bebeğin kolunun eksik olduğunu görmemesinden dolayı mahkemeye vermiş ancak doktor beraat etmişti.