GENEL

Hava korsanlarına müebbet hapis cezası

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Ercan Havlimanı'ndan İstanbul'a gitmek üzere havalanan Atlasjet uçağını 2007 yılında Tahran'a kaçırmak istedikleri iddia edilen iki hava korsanı, 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, silahlı örgüte üye olmak' suçundan müebbet hapse çarptırıldı.

Pilotun ikna etmesiyle uçağın Antalya Havalimanı'na inmesine izin veren ardından teslim olan hava korsanlarından Türk vatandaşı Mehmet Reşat Özlü ve Filistin uyruklu Abdülaziz Cuma Terik, ayrıca 2010 yılında hürriyeti tehdit suçundan 27 yıl 6'şar ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Sanık avukatı kararı bozmak için Yargıtay'a başvurdu.
Dosyayı inceleyen Yargıtay 9.Ceza Dairesi üyeleri, hava korsanlarının, 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs ve silahlı terör örgütü El Kaide'ye üye olma' suçundan da yargılanmaları gerektiği
yönünde karar verdi ve dosyayı yeniden İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi.
Mahkeme, bu kez sanıklarla ilgili yeni bir iddianame hazırladı. Duruşmada anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek suçundan hakim karşısına çıkan Mehmet Reşat Özlü ile Abdülaziz Cuma Terik, iddiaları reddetti. Dava sonunda iki hava korsanı müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme başkanı Ali Sayın, sanıklara ceza verme konusunda çekimser oy kullandı.
Lefkoşa-İstanbul seferini yapan Atlasjet Hava Yolları'na ait yolcu uçağı, 18 Ağustos 2007 tarihinde saat 06.45'te kaçırıldı. Amerika'yı protosto eden biri Türk diğeri Filistinli iki korsan, uçağı Tahran'a
götürmek istedi ancak pilotlar yakıt ikmali gerektiği gerekçesiyle Antalya'ya indi. 9 psikologun görev yaptığı 5 saatlik operasyon sonucunda korsanlar ikna edilince, kimsenin burnu kanamadan olay sona erdi.
El Kaide üyesi oldukları ileri sürülen Mehmet Reşat Özlü ve Abdülaziz Cuma Terik'in eylemde kullandığı siyah poşet içindeki 'plastik patlayıcı' sanılan maddenin çocukların zihinsel gelişimi için kullanılan 'oyun hamuru' olduğu ortaya çıktı.
KKTC ve Türkiye'nin yüreğini ağzına getiren olay sırasında birçok sıra dışı gelişme yaşandı. Ellerinde bomba olduğunu söyleyen iki korsan, kokpit kapısını tekmeledi; ancak açamadı. Güvenlik güçleriyle irtibata geçen pilotlar, Antalya'ya inince kokpitin yan camından atlayarak uçağı terketti. Bazı yolcular da uçağın kuyruk kısmındaki acil çıkış kapısını açarak piste atladı. Korsanlar, 5 saat süren görüşmeler neticesinde rehin tuttukları yolcu ve mürettebatı serbest bıraktı. Ardından eylemlerine son vererek teslim oldu.
İzmir 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davada tutuklu yargılanan Abdülaziz Cuma Terik ve Mehmet Reşat Özlü, haklarındaki iddiaları kabul etmedi. 
Sanıklardan Terik'in avukatı Suat Çetinkaya, müvekkilinin El Kaide terör örgütü üyesi olmadığının tespit edildiğini, bu olayda 11 Eylül'de ABD'de ikiz kulelere yapılan saldırının etkisinin olduğunu, hostesin pilota yanlış aktarması nedeniyle kısa süreli bir panik yaşandığını, KKTC ile Antalya arasında 15-20 dakika süren bir yolculuk yapıldığını, bu kadar kısa bir sürede uçak kaçırılamayacağını ve olayın terör amaçlı bir suç olmadığını belirterek müvekkilinin tahliyesini istemişti. Mehmet Reşat Öz de hakkındaki iddiaları kabul etmemişti.
Mahkeme heyeti, sanıkları 'hürriyeti tahdit, El Kaide terör örgütü üyesi olmak ve uçak kaçırma' suçlarından suçlu buldu. İki sanığı toplam 27 yıl 6'ar ay ağır hapis cezasına çarptırdı. Sanık Abdülaziz
Cuma Terik'in avukatı Suat Çetinkaya, hosteslerin tanık olarak dinlenmediğini, hukuka aykırı olarak ağır cezaya karar verildiğini öne sürerek, kararın bozulması için Yargıtaya başvurdu.
Dosyayı inceleyen Yargıtay 9. Ceza Dairesi, sanıkların sadece 'hürriyeti tehdit' suçundan değil ayrıca 'Anasayal düzeni ortadan kaldırma' suçundan yargılanmaları gerektiğini belirterek, dosyayı yerel mahkemeye gönderdi. İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi bunun üzerine yeni bir iddianame hazırladı. Dün bir kez daha hakim karşısına çıkan iki hava korsanı, Anasayal düzeni bozmaya yönelik iddiaları kabul etmedi. Sanık avukatları da basında komik bir şekilde yer alan olayın büyütüldüğünü ortada anasayal düzeni bozmaya yönelik bir suç unsurunun olmadığını söyledi.
Yapılan yargılama sonunda mahkeme, 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs ve silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan iki sanığa müebbet hapis cezası verdi. Mahkeme başkanı Ali Sayın, verilen cezada çekimser oy kullandı.



İzmir haberleri
{ "vars": { "account": "G-9Y3VVX61MK" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }