İçişleri bakanı ŞAHİN'in basın toplantısı
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, "Milletvekillerinin polis tarafından özel olarak hedef seçilmişliği tamamen yüzde 101 yalan ve iftiradır. Aksine polisimiz milletvekilleri tarafından hedef seçilmişlerdir, sataşılmışlardır, saldırılmışlardır, tehdit edilmişlerdir" dedi.
Bakan Şahin, Valiliğin birtakım suç aletlerinin o toplantıda bulunabileceği ve kullanılabileceği değerlendirmesini yaptığını belirterek, bu nedenlerle valiliğin söz konusu toplantının 14 Temmuz günü yapılmasının uygun olmadığını bildirdiğini açıkladı.
14 Temmuz tarihinin Türkiye için terörle mücadelede önemli bir gün olduğuna işaret eden Bakan Şahin, bu tarihte Silvan ilçesinde terör örgütü tarafından 13 askerin şehit edildiğini hatırlattı.
Bakan Şahin, "14 Temmuz günü saat 17.00-17.30 sıralarında bir başka gelişme daha oldu bu ülkede. Sözüm ona yasama dokunulmazlığından bir istifade milletvekili kimliğine sahip kişiler tarafından demokratik özerklik mektubu gibi bir şey okundu Diyarbakır'da. 14 Temmuz'da yapılmak istenen mitingin adı 'öndere özgürlük'. O önder diye nitelendirilen kişi, bu ülkede sivil, asker, polis, çocuk, bebek, canlı gözetmeden, yerine göre ağaçları yakarak, yerine göre hayvanları katlederek insanlık dışı bir cinayetler serisini işleyen teşkilatın da önderi ve kurucusu" şeklinde konuştu.
"BDP'NİN DİYARBAKIR'DA YAPMAK İSTEDİĞİ MİTİNG TERÖR ÖRGÜTÜNÜN TOPLANTISI"
"BDP'nin Diyarbakır'da yapmak istediği miting bir anlamda terör örgütünün toplantısıdır" diyen Şahin, 18 milletvekilinin bu yasa dışı ve terör örgütünün amacına yönelik toplantıda öncü ve aktif rol almaya çalıştıklarını kaydetti. Bakan Şahin, olaylarda polisin son derece sağduyulu davrandığını anlatarak, "Yaşanan olay BDP'nin o günde bu ülkede doğurmak istediği kargaşa olayından ibarettir. Olayın aktif tarafı, hukuk dışı, hukuku zorlayan aktörü bellidir" ifadelerini kullandı.
Şahin, KCK'nın yürütme konseyinin halkı yasa dışı mitinge çağırdığını hatırlattı ve bölge halkına bu hukuksuz eylem çağrısına itibar etmedikleri için teşekkür etti. Bakan Şahin, kanın, ölümün, hayata kastın olduğu yerde insani değerlerin maskesine sığınmanın hak suistimali olduğunu dile getirerek, terör örgütü ve onun uzantılarının yapmaya çalıştıklarının izahı olmadığını söyledi.
"KAN, KİN, GÖZYAŞI, ÖLÜM, BAŞKA BİR ŞEY VADETMEYEN BİR LANETLİ YAPI"
Türkiye'de kanunların herkes için aynı olduğuna ifade eden Bakan Şahin, "Bunlar kökten yalancı, kökten boş işlerle uğraşıyorlar. Bunların mumu, daha gündüzden yanıyor, sönüyor. Artık gerçek yüzleri de ortaya çıkıyor. Yaklaşık 30 senedir devam eden bu kan dökmenin sonucunda 25 kuruşluk ne kazandırdılar bu ülkeye, bir meyve ağacı mı diktiler, bir dükkan mı açtılar, kaçak Hint kenevirleri hariç bir tarla mı ektiler, bir üretim tesisinin açılışına mı öncülük yaptılar, çocukların okumasına mı yardımcı oldular yoksa okuldan mı çaldılar, okumaya, çalışmaya, yatırıma, yaşamaya karşı bir anlayış.
Sadece Türkiye'nin değil, Türk milletinin değil, insanlığın belası bir anlayış. Hayata karşı, hayatlar söndüren bir teşkilat, bir örgüt. Ortalama ömrün 30'u geçmediği bir örgüt yapısı. Dini, ahlaki, üretim, çağdaş değeri olmayan bir yapı. Kapanan kepenkler günlerdir. Mahrum kalınan ticaretin hesabını kim verecek, olumlu bir şey ne var Allah aşkına, olumlu bir düşünce yok, olumlu bir çalışma yok. Kan, kin, gözyaşı, ölüm, başka bir şey vadetmeyen bir lanetli yapı ve onun adına hizmet etmeye gayret eden Diyarbakır'daki 14 Temmuz'daki zavallı 18 tane milletvekili. Başka ne diyeyim" ifadelerini kullandı.
"MİLLETVEKİLLERİNİN POLİS TARAFINDAN ÖZEL OLARAK HEDEF SEÇİLMİŞLİĞİ TAMAMEN YÜZDE 101 YALAN VE İFTİRA"
Şahin, Diyarbakır'daki olaylarda milletvekillerinin polis tarafından hedef seçildiğine ilişkin iddiaların hatırlatılması üzerine, "Bir milletvekili eyleme katılır, hukuki eyleme katılır. Bir milletvekili kanunsuz eyleme katılmamalıdır, öncelikle millete örnek olmalıdır. Milletvekillerinin polis tarafından özel olarak hedef seçilmişliği tamamen yüzde 101 yalan ve iftiradır. Aksine polisimiz milletvekilleri tarafından hedef seçilmişlerdir, sataşılmışlardır, saldırılmışlardır, tehdit edilmişlerdir.
Hele hele sabıkası, kendi partisi tarafından da tescilli bir tanesi çok talihsiz bir incisini tekrarlamıştır, yeni bir inci ortaya koymuştur; 'Getirin o polis amirini, kafasına sıkacağım' diyen bir zihniyet, bir iğrenç davranış ve onun etrafının ne kadar meşru, ne kadar haklı olduğunu yüce milletimizin takdirine bırakıyorum. Birbirlerine şahitlik yapıyorlar galiba, diğer milletvekilleri bazı milletvekillerinin hedef seçildiğini söylüyorlar. Bu normaldir, ne yazık ki bölücü terör örgütü ve onun uzantılarının çok değişik özellikleri, karakterleri var. Ama bir tanesi, hepimize yardımcı olur, bir kez daha tekrar edeyim; ne söylüyorlarsa tersinden okumak lazım" ifadelerini kullandı.
"FINDIKLI'NIN ÇOK YARARLI ESERLERİ VAR, ONLARA DA BAKMAKTA FAYDA VAR"
Bir gazetecinin Polis Akademisi Başkanı Remzi Fındıklı'nın kitabına ilişkin sorusuna ise Bakan Şahin, Fındıklı'nın altı bilimsel yayını bulunduğunu ifade ederek, söz konusu kitabın bir derleme olduğunu, kitapta özlü sözlerin, halk deyişlerinin ve atasözlerinin bulunduğunu belirtti. Bakan Şahin, ayrıca Fındıklı'nın çok değerli eserlerinin bulunduğunu, o eserlere de bakmanın yararlı olacağını kaydetti.
Bakan Şahin, Çorum Belediye Başkanı Muzaffer Külcü hakkında yolsuzluk araştırması yapıldığının sorulması üzerine, Bakanlığa yapılan yazılı başvurunun değerlendirilmesi neticesinde konunun incelemeye alındığını bildirdi. Şahin, 27 Aralık 2011 tarihinde konuyla ilgili araştırma ve ön inceleme onayı verildiğini hatırlatarak, adli sürecin Bakanlığın başlattığı inceleme sonucunda, müfettişlerin Cumhuriyet Savcılığına sunduğu raporun üzerinden başlatıldığını açıkladı. Şahin, son bir yıl içinde 434 AK Parti'li, 312 CHP'li, 143 MHP'li, 56 BDP'li ve diğer partilerden veya bağımsız 59 belediyeyle ilgili inceleme onayı verdiklerini bildirdi.
"BİZ ONLARI ÇOK SEVİYORUZ, ANCAK TERÖR ÖRGÜTÜ ONLARI PEK SEVMİYOR"
"Özel harekat polislerinin terörle mücadeleye dahil olmasının ardından nasıl bir gelişim kaydedildi?" şeklindeki soru üzerine ise Bakan Şahin, özel harekat polislerinin Türkiye'nin terörle mücadelesinde görev almak üzere yetiştirildiğini, toplam 7 bin 500 özel harekat polisinin üçte ikisinin terör olaylarının ağırlıklı yaşandığı bölgede görev yaptığını anlattı. 21 jandarma özel harekat taburunun görevde olduğunu anlatan Şahin, "Biz onlara kısaca PÖH VE JÖH diyoruz. Bunlar milletin birliğine ve bütünlüğüne gönülden inanmış arkadaşlarımız. Biz onları çok seviyoruz, ancak terör örgütü onları pek sevmiyor" dedi.
Bu yıl 30 bin polisin atanacağının hatırlatılması üzerine Bakan Şahin, "30 bin polis kadrosu çok yeni bir olaymış gibi kamuoyuna yansıtıldı. 30 bin kadronun dışında yeni bir 30 bin atama söz konusu değil" diye konuştu. Her yıl 15-16 bin civarında yeni polis memurunun kadroya katıldığını, ancak 6 bin civarında polisin kadrodan ayrıldığını belirterek, Sınır Muhafaza Teşkilatı'nın kurulmasına yönelik yasa taslağının hazırlandığını açıkladı.
Emniyet Teşkilatı'nın yakıt sıkıntısı çektiği yönündeki haberlerin sorulması üzerine de Bakan Şahin, "Bu hem doğru hem yanlış. Bugüne kadar yakıt olmadığından dolayı hizmete çıkamayan uçağımız yok ancak yakıt alımı ihale sürecinde bürokratik gecikmeler yaşandığı için ihale öngörüldüğü zamanda yapılamadı. Bu nedenle bazı sıkıntılar, aksamalar gündeme geldi. Güvenlik teşkilatımızın ara vermedne hız kesmeden gerçekleştirdiği operasyonlar nedeniyle akaryakıt giderleri sürekli artış gösteriyor. Bu konuyu Maliye Bakanlığı ile bakanlığımız değerlendiriyor" ifadelerini kullandı.
Bakan Şahin, yaklaşık 3 saat süren bakanlığının 1 yıllık değerlendirme toplantısının ardından söz konusu toplantıların sık sık yapılması gerektiğini söyledi.
Bunlar da ilginizi çekebilir