‘Alarm zilleri’
New York Times’ın Türkiye’den emlak uzmanları ve ekonomistlerle görüşerek hazırladığı ‘İstanbul’un inşaat patlaması alarm zilleri çalıyor’ başlıklı haberinde öne çıkan bölümler özetle şöyle:
* Emlakçının “İstanbul’u yeniden fethediyoruz” diye anlattığı Maslak 1453 projesi, 2015′te bittiğinde, bütün Avrupa’daki en büyük emlak projesi ve belki de, Türkiye’nin İslamcı Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın yönetiminde sahne olduğu hızlı büyümenin temelini oluşturan ve paldır küldür meydana gelen inşaat patlamasının ‘şahikası’ olacak.
‘Zamanlama mükemmeldi ama…’
* Erdoğan’ın zamanlaması mükemmeldi; inşaat patlaması, dünyanın önde gelen merkez bankalarının gelişmiş endüstriyel ekonomilerde büyümeyi ekonomik kriz sonrasında sürdürmek için piyasayı likiditeye boğduğu bir döneme denk geldi. Bunun bir sonucu, Türkiye’deki bankalar kredileri ciddi biçimde artırdı; bu kredilerin büyük kısmı da müteahhitlere gitti. Fakat Türkiye’de faiz oranları aniden artarken ve ekonomi yavaşlarken, bankacılar ve emlak uzmanları İstanbul’un emlak piyasasının çöküşe doğru gidiyor olmasından endişeli.
‘İyi yönetilmezse çöküş ciddi olabilir’
* Bankacılar ve emlakçılar, İspanya ve İrlanda’da yaşananlarla burada olanlar arasındaki benzerlikleri hatırlıyor. Bu iki ülkede, bankalar, müteahhitler ve siyasetçiler arasındaki ittifaklar emlak balonlarının yaratılmasına katkıda bulundu. Ve bu balonlar, faiz oranları yükselmeye başlayınca, bütün ekonomiye zarar verecek biçimde patladı. Emlak danışmanı Hakan Eren, “Resmi rakamlar riske işaret ediyor. Eğer iyi yönetilmezse, bunun sonucu ciddi bir çöküş olabilir” diye konuştu.
‘İstanbul’da 1.5 milyon boş konut var’
* Bugüne kadar piyasa dikkat çekici biçimde dirençliydi; faiz oranlarındaki küresel artışın ve Taksim Meydanı’ndaki hem hükümet, hem kalkınma karşıtı sokak protestolarının üstesinden geldi. Fakat Emlak Konut’a göre, bu yılın ilk üç ayında, yeni apartman dairelerinin satışı geçen yıla kıyasla yüzde 60 oranında düştü. Dahası, emlak danışmanı Hakan Eren’e göre satılmayan konutların sayısı 1.5 milyona çıktı; bu sayı geçen yıl sıfıra yakındı. Tüm bunlar, yavaşlayan ekonominin ve yükselen faiz oranlarının talebi azalttığını gösteriyor.
‘TOKİ’nin rolü dikkat çekici’
* Emlak sektöründe çöküş ihtimali, kısmen karanlık bir kurum olan TOKİ’nin patlamayı ateşlemedeki rolünün de altını çiziyor. Geleneksel olarak daha hesaplı konutlar için teşvik verme yetkisiyle donatılmış bürokratik bir kurum olan TOKİ, seçilmesinden bir yıldan kısa süre sonra Tayyip Erdoğan’ın doğrudan kontrolüne geçirildiği Ocak 2004′ten sonra konut açısından bir güç merkezine dönüştü. TOKİ, Erdoğan’ın desteğiyle değerli arazileri düşük masrafla veya hiç para harcamadan elinde toplayıp ihaleye çıkardı ve kârdan pay aldı.
* Ekonomist Mustafa Sönmez’e göre, TOKİ Erdoğan’a yakın müteahhitlerin lüks projelerini desteklemekte özellikle saldırganca davrandı. Sönmez, “Erdoğan’ın yükselişiyle Türkiye’de inşaat sektörünün yükselişi birbirinin ayrılmaz bir parçası” dedi.
Titanik benzetmesi
* Son 10 yıldaki sıradışı büyümenin ışığında, İstanbul’un silüetinin büyük bir değişimden geçmesi bekleniyordu ve gerçekten de İstanbul’un yeni inşaat projelerinin birçoğu mali açıdan başarılı oldu. Fakat daha yeni ve büyük projelerden bazıları daha sorunlu görünüyor. Bu projelerden en yakından izleneni, Erdoğan’ın sınıf arkadaşı da olan Aziz Torun’un Mall of İstanbul projesi. Emlak uzmanlarına göre, bu tür büyük projeler giderek artan volatileden etkilenebilir. AVM’nin nisan için planlanan açılışı hazirana ertelendi. Mustafa Sönmez, “Mall of İstanbul Türkiye’deki AVM’lerin Titanik’i’ olabilir diyor.
New York Times
New York Times