CHP’nin “Yaşanacak bir Türkiye” iddiasının 4 ayaklı bir stratejiye dayandığını ifade eden Kılıçdaroğlu bu stratejileri paylaşmaya başladı.
CHP lideri Kılçdaroğlu, bir seçim beyannamesinin ötesinde bir vizyon belgesini bugün milletin önüne koyacaklarını belirterek, “Yaşanacak Türkiye’yi inşa etme için 4 ayaklı bir strateji izleyeceğiz. Stratejmizin birinci ayağında katılımcı demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü devletin saydamlığı ve hesap verebilirliğini göreceksiniz. Türkiye insani gelişmişlik sıralamasında 69. sırada. Yaşanacak bir Türkiye’yi kurmanın hedefi, Türkiye’yi insani gelişmişlik endeksinde ilk 20’ye taşımaktır” diye konuştu.
'SİYASİ AHLAK YASASI ÇIKARACAĞIZ'
Kılıçdaroğlu konuşmasına şöyle devam etti:
“Siyasi ahlak yasasını çıkartacağız. Siyaseti kirlilikten kesinlikle arındıracağız. Bu ülkeye sözüm söz. Bu ülkeye birinci sınıf demokrasiyi getireceğiz. Siyaset asla zenginleşme aracı olmayacak. 12 Eylül darbesinin mirası olan ve demokrasimizde derin yaralar açan darbe yasalarını tümüyle ortadan kaldıracağız. Yüzde 10 seçim barajını kaldıracağız. Milletin milli iradesini Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne aynen yansıtacağız. Milletin vekillerini liderler değil, milletin vekillerini milletin kendisi seçecek. Lider sultasına son vereceğiz. Siyasi partiler yasasını değiştireceğiz. Yurtdışı seçim çevresini getireceğiz. Yurtdışında yaşayan yaklaşık 5 milyon yurttaşımız kendi milletvekillerini TBMM’ye gönderecekler. Adalet Bakanlığı’na bağlı adli kolluk getireceğiz. Böylece soruşturmalarda siyasetin gölgesini kaldıracağız. Gizli tanık uygulamasını kesinlikle sonlandıracağız.
HSYK'YI İKİYE AYIRACAĞIZ
Hakimle ve Savcılar Yüksek Kurulu’nu ikiye ayıracağız. Hakimler Yüksek Kurulu ve Savcılar Yüksek Kurulu diye ikiye ayıracağız. Avukatları ve savcıları iddia makamıyla savunmayı aynı düzende karşılıklı oturtacağız. Birisi hakimin yanında olmayacak, eşitleyeceğiz. Medyası özgür olmayan bir toplumun kendisi de özgür olamaz. Medyayı özgür kılacağız. Medya üzerindeki bütün baskıları kaldıracağız. Halkımızın haber alma ve ifade etme özgürlüğünü sağlayacağız. Hiçkimsenin inancına, kimliğine, yaşam tarzına, siyasal düşüncesine müdahale etmeyeceğiz, ettirmeyeceğiz. Kuvvetler ayrılığını eksiksiz ortaya koyacağız. Parlamenter sistemin aksaklıkları olabilir. Aksaklığı yaratan sistemin kendisi değil, sistemi engellemeye çalışanlardır.”
KÜRT SORUNUNU ÇÖZERSE CHP ÇÖZER
“Demokrasisi gelişmiş bir Türkiye yaşanacak bir Türkiye’dir” diyen Kılıçdaroğlu, “Türkiye’nin yaşadığı en temel sorun Kürt sorunudur. Bu sorun konusunda soruna en sağlıklı çözümleri üreten parti CHP’dir. Bu sorunu çözerse CHP çözer. CHP dışında hiçbir irade bu sorunu çözemez. Neden? Sorunu çözmek için 4 koşulu milletin önüne koyduk. Sorunu çözmek mi istiyorsun; samimi ve dürüst olacaksın. Gizli ve kişisel bir ajandan olmayacaktır. Millete hesabını veremeyeceğin angajmanlara girmeyeceksin dedik. TBMM’ye ve millete bilgi vereceksin dedik. Hiçbirisine uymadılar. Bu sorunun çözüm adresi TBMM dedik. Hiçbirisini dinlemediler” dedi.
“Stratejimizin ikinci ayağı, ülkemizin uluslararası alanda ciddi bir rekabet gücüne kavuşması gerekiyor. Yani Türkiye’nin orta gelir tuzağından kesinlikle kurtulması gerekiyor. Üretken yatırımlara, verimlilik artışına, nitelikli istihdama ihtiyacımız var. Önce üreteceğiz sonra hakça bölüşeceğiz. Katma değeri yüksek ürün üretmek zorundayız. Yani cebimizde taşıdığımız cep telefonları gibi katma değeri yüksek ürünler üretmek zorundayız. Katma değeri ürünler üretmek için Türkiye’yi bilgi toplumuna taşımak zorundasınız.
YÖK'Ü KALDIRACAĞIZ
Üniversiteleri birer bilgi üretim üssü haline getirirseniz Türkiye’yi bilgi toplumuna taşırsınız. Üniversitelerin bilgi üretmesi için, 12 Eylül darbesinin ürünü Yükseköğretim Kurulu’nu (YÖK) kaldıracağız. Üniversite öğrencilerimiz üniversitelerinin kararlarında söz sahibi olacaklar. Üniversitelerin hocaları kendi rektörlerini seçecekler. Her yıl en az 15 bin üniversite mezunlarını yurtdışına doktoraya göndereceğiz.
ZORUNLU EĞİTİMİ 13 YILA ÇIKARACAĞIZ
Bir yılı okul öncesi olmak üzere zorunlu eğitimi 13 yıla çıkaracağız. Herkesin aşının ve işinin olduğu bir Türkiye, yaşanacak bir Türkiye’dir. İş garantili eğitim başlatacağız. Bütün Organize Sanayi Bölgeleri’nde (OSB) yatılı meslek liseleri kuracağız. Anneler ve babalar çocuklarının okumaları için 5 kuruşluk br masraf bile yapmayacaklar. Çocuk okuyacak, sanayide stajını yapacak ve mezun olunca işi hazır olacak.
Teşvik Sistemi’ni de sil baştan yenileceyeceğiz. Bölgesel teşvikten çok sektörel teşviğe ağırlık vereceğiz. Vergi ve sigorta primi borcu olmayan Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler (KOBİ) ödedikleri sigorta ve vergi borcu kadar 1 yıl süreyle sıfır faizli kredi alacaklar. Eğer katma değeri yüksek ürün üretiyorlarsa çok önemli bir teşvik alacaklar. Bu teşviğin doğurduğu sonuçlar; Türkiye’de üretim artacak, istihdam artacak, kayıt dışı istihdam azalacak, devletin tahsil edemediği vergi borçları ödemek için borçlanıyor. Bunun da önünü kesiyoruz. Çünkü vatandaşa kredi alabilmek için vergi borcunu gidip ödeyecek. Bir siyasi parti ilk kez bir seçimde bu kadar ciddi, bu kadar tutarlı, bu kadar inançlı, bu kadar onurlu projelerle milletin önüne çıkıyor.”
ÜÇÜNCÜ AYAK SOSYAL DEVLETİ GÜÇLENDİRMEK
Kılıçdaroğlu, üçüncü ayağın sosyal devleti güçlendirmek olduğunu belirterek, “Yarattığımız refahı hakça bölüşeceğiz. Önce üreteceğiz, sonra adam gibi bölüşeceğiz. 13 yıldır bu ülkede refah hakça bölüşülmedi. 17 milyon yoksul bu ülkeye yakışmıyor. 17 milyon yoksulun refah düzeyini yükselteceğiz. 17 milyon yoksul ben yoksul değilim diyecek yaşanacak bir Türkiye’de. Devletin 2002 rakamlarını açıklıyorum; ülke nüfusunun yüzde 1’i toplam Türkiye servetinin yüzde 39’una sahip. Geliyorum 2014 yılına ülke nüfusunun yüzde 1’i toplam Türkiye servetinin yüzde 54’üne sahip.
Neden 17 milyon yoksulumuz var. İşte bu yüzden. Yoksulluğu bitirmediler, yoksulluğu yönetmek istediler. Sözüm söz, namus sözü 4 yılda Türkiye’de yoksul kalmayacak. Son 10 yılda bu yoksul insanlar bankalara 128 milyar dolar faiz ödediler. 5 milyon vatandaşım borç batağında. 2009 ile 2012 arasında ben borcumu ödeyeceğim diyen bir milyon 20 bin kişi var. Bir milyon 20 bin kişiye dava açıldı. 525 bin kişi mahkum oldu. Bunlardan 89 bini borcunu zamanında ödemediği için hapse girdi. 436 bini kaçak hapse girmemek için. Siyaset toplum bana ne verecek demek değildir, ben topluma ne vereceğim demektir” dedi.
Neden 17 milyon yoksulumuz var. İşte bu yüzden. Yoksulluğu bitirmediler, yoksulluğu yönetmek istediler. Sözüm söz, namus sözü 4 yılda Türkiye’de yoksul kalmayacak. Son 10 yılda bu yoksul insanlar bankalara 128 milyar dolar faiz ödediler. 5 milyon vatandaşım borç batağında. 2009 ile 2012 arasında ben borcumu ödeyeceğim diyen bir milyon 20 bin kişi var. Bir milyon 20 bin kişiye dava açıldı. 525 bin kişi mahkum oldu. Bunlardan 89 bini borcunu zamanında ödemediği için hapse girdi. 436 bini kaçak hapse girmemek için. Siyaset toplum bana ne verecek demek değildir, ben topluma ne vereceğim demektir” dedi.
İŞSİZ EVLAT VERGİSİ
“Siz işsiz evlat vergisi duydunuz mu?” diyen Kılıçdaroğlu, “Çocuk ilkokulu, liseyi, üniversiteyi bitirmiş ama işsiz. Diyorlar ki gelip sigorta primi ödeyeceksin. Sen ödemezsen baban ödeyecek. Ödemezsen sağlık hizmeti vermeyeceğiz. O yüzden buna işsiz evlat vergisi diyoruz. Çıkıp desinler ki böyle bir şey yok. Sizi bu vergiden kurtarmak benim boynumun borcudur. Herkes bunu böyle bilsin” dedi.
Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
“11 milyon emekli dinlesin. Size Ramazan ve Kurban Bayramları’nda birer maaş ikramiye vermek benim boynumun borcudur. Senin hayır duanı istiyorum emekli kardeşim. Bütün CHP’liler sana minnet duyuyor. Bizim sana vefa borcumuz var onu yerine getireceğim ben. Çalışan emekli kardeşim yüzde 15 sosyal destek primini kaldıracağım. Bu benim namus sözümdür. Sağlık hizmetlerinde 3 ayrı yerde senden para alıyorlar.
Bunu kaldıracağım gidip sağlık hizmetini alacaksın, evine onurlu gideceksin. Her ailenin güvencesi olacak. Ayda 200 liranın altında gelirle ne yapsın. Aile sigortasını getireceğim. Hiçbir ailenin geliri 700 liranın altında olmayacak, sözüm sözdür. Hiçbir çocuk CHP iktidarında yatağa aç girmeyecek. Kamuda çalışan 800 bin taşeron işçi var. Sözüm söz, CHP iktidarında taşeron işçisi diye bir kavram olmayacak.
Bunu kaldıracağım gidip sağlık hizmetini alacaksın, evine onurlu gideceksin. Her ailenin güvencesi olacak. Ayda 200 liranın altında gelirle ne yapsın. Aile sigortasını getireceğim. Hiçbir ailenin geliri 700 liranın altında olmayacak, sözüm sözdür. Hiçbir çocuk CHP iktidarında yatağa aç girmeyecek. Kamuda çalışan 800 bin taşeron işçi var. Sözüm söz, CHP iktidarında taşeron işçisi diye bir kavram olmayacak.
TAŞERON İŞÇİLERİ KADROLU OLARAK İŞE BAŞLATACAĞIZ
Taşeron işçilerin tamamını kadrolu olarak işe başlatacağız. Zaten parayı devlet veriyor. Taşeronu aradan çıkaracağız ve devlet işçi karşı karşıya kalacaklar. Asgari ücretle çalışanlar ayda 949 lirayla geçimini sağlamak isteyenler size sesleniyorum. CHP iktidarında asgari ücret üzerinden vergiyi kaldıracağız. Asgari ücret bin 500 lira olacak. Bunlar konut sorunu çözemediler. Benim Türkiye’ye sözümdür; arsa payı alınmayacak, hazinenin arsası üzerine yapılacak. Ayda 277 lira sabit taksitle 70 metrekareyle sana ev yapacağım. Çiftçiler ürünlerinin karşılığını almadıklarını söylüyorlar. Onlara şu güvenceyi veriyorum;ürettiğin ürünün karşılığını alacaksın, ürettiğin ürüne devlet ne veriyor bir yıl önceden bileceksin. Hiçbir şeker fabrikasını özelleştirmeyeceğim. Çiftçi götürüp pancarını satacak. Sana mazotu 1,5 liradan vereceğim.”
"EĞER BİR ÜLKEDE REFAH İSTİYORSAK, VATANDAŞIN SORUNUNU ÇÖZECEKSİN"
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Plan ve Bütçe Komisyonu dışında Kesin Hesap Komisyonu oluşturacağız. Kesin Hesap Komisyonu Başkanı muhalefet partisinden olacak" dedi.
Partisinin seçim bildirgesini okuyan CHP lideri Kılıçdaroğlu, mazotun rafineri çıkış fiyatının bir lira 20 kuruş olduğunu hatırlatarak, çiftçinin motorini 4 liradan aldığını söyledi. Kılıçdaroğlu, Yata Sıfır vergiyle veriyorsun. Çiftçiye niye vermiyorsun?" diye sordu. "Eğer çiftçi üretseydi Soma olmayacaktı, Ermenek olmayacaktı, onların çocukları yetim kalmayacaktı" diyen Kılıçdaroğlu, 5 milyon vatandaşımızın borç batağında olduğunu söyledi.
İktidar olduklarında faizlerin en az yüzde 80'ini sileceklerini anlatan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Olmaz diyen karşıma çıksın. İstediği platforma çıkarım. 436 bin vatandaşımız hapse girmek için sıraya girmiş durumda. Bunun devlete bir kuruş yükü vardır. 12 milyar liralık alacağınızı varlık yönetimi şirketine, 2 milyar liraya satıyorsanız, ben de 10 milyar liranın tamamını sileceğim. Eğer bir ülkede refah olmasını, bir ülkenin yaşanacak bir ülke olmasını istiyorsak sokaktaki vatandaşın sorununu çözeceksin. Hedefimiz bu, bütün sorunları çözeceğiz. Sorunları çözmeye kilitlendik. Türkiye'yi onurlu bir ülke yapmaya kilitlendik."
İşsizlere seslenen Kılıçdaroğlu, "Sen işsizden, 'benim işsizliğimi gider' deme hakkın var. Çünkü sosyal devlet budur. Biz herkesin inancına saygı gösteren bir partiyiz. İnancı, yaşam tarzı ne olursa olsun herkesin sorununu çözmeyi görev edindik" dedi.
Kazanımları koruyacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sağlıklı ve güçlü halka hizmet etmeyi ifşa edinmiş bir devlet aynısını yeniden inşa edeceğiz. Devletteki kurumların güçlü olmasını istiyoruz, sıcak siyasetin oralara müdahale etmemesini istiyoruz. Demokrasi dört yılda bir sandığa gidip oy atmak değildir. Demokrasi aynı zamanda siyasetin, devletin kurumlarına sıcak siyaseti müdahale etmemesi demektir. Eğer siz Kalkıp Merkez Bankası'na müdahale ederseniz, onun araçlarına müdahale ederseniz, siz kayıp Kamu İhale Kurumu'na müdahale edip, 'ihaleleri yandaşlarıma verin' derseniz, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'na müdahale ederseniz, demokrasi yok demektir. Devlet vatandaşına kucak açacak. Vergi deneyimini silah olarak asla ve asla kullanmayacağız, kullanılmasına izin vermeyeceğiz. 'Beni eleştirdin' diye ertesi gün iş adamının önüne 50-60 vergi müfettişi göndermeyeceğiz."
Siyasetin hesap vermesi gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"Türkiye Büyük Millet Meclisi iç tüzüğünü değiştireceğiz. Plan ve Bütçe Komisyonu dışında Kesin Hesap Komisyonu oluşturacağız. Kesin Hesap Komisyonu Başkanı muhalefet partisinden olacak. Bütçe kaynakları nerede, nasıl harcandı iktidar muhalefete kesinleşecek Komisyonu'nda hesap verecek. Bizim için halka hesap vermek onurlu bir görevdir. Bizim için halka hesap vermek namus görevidir. Halka hesap vermek tüyü bitmemiş yetimin hakkını vermektir. Onlar soracak, biz hesap vereceğiz."
Türkiye'yi uygar dünyanın parçası hale getireceklerini vurgulayan Kılıçdaroğlu, Ortadoğu'da Barış'ı kendilerini getireceğini savundu. İlk yüz günde emekliye bayramlarda maaş ikramiyesi vereceklerini, Aile Sigortası ve Siyasi Ahlak Yasası'nı Meclis'e getireceklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, taşeron işçiliğe son vereceklerini ifade etti.
Kılıçdaroğlu, çiftçiye mazotu 1.5 liradan vereceklerini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Asgari ücret üzerindeki vergiyi kaldıracağız ve aylık ücret bin 500 olacak. Siyasi partiler kanununu değiştireceğiz, yüzde on barajını kaldıracağız. Hiç bir üniversite öğrencisi 'benim yurt sorunum var' demeyecek. Teşvik sistemini değiştireceğiz katma değeri yüksek ürün üreten sanayiye özel destek vereceğiz. Vergi sigorta borcu olmayan KOBİ'lere ve esnafa ödedikleri vergi ve sigorta fonu kadar bir yıl süreyle sıfır faizli kredi vereceğiz."
Salondakiler 'Başbakan Kemal', 'Halkın umudu Kılıçdaroğlu' şeklinde slogan attı.
SEÇİM ŞARKISI İLK KEZ ÇALDI
Yedi ana başlıktan oluşan 200 sayfalık seçim bildirgesinin okunduğu toplantı öncesinde partinin seçim şarkısı 'Yaşanacak bir Türkiye' ilk kez çalındı. Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından sonra milletvekili adayları tanıtıldı.