Cumhuriyet Halk Partisi’nden (CHP) İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı olan Buğra
Gökce, derinleşen konut krizinin kentteki yansımalarına dair değerlendirmelerde bulundu. İzmir’de
yaşayanların yüzde 95’inin konut sahibi olma şansı bulunmadığını kaydeden Gökce, Konut Fiyat
Endeksi’nin verilerine göre kentte 100 metrekare bir konut fiyatının 3 milyon 477 bin TL ve bir
vatandaşın kamu bankalarından 10 yıl vadeli 2,5 milyon TL konut kredisi çekmesi halinde ödeyeceği
aylık taksit tutarının en az 98 bin lira olduğuna vurgu yaptı. Her ay 98 bin lira konut kredisi
ödeyebilecek gelire sahip olanların toplumun sadece yüzde 5’ini oluşturduğunu söyleyen Gökce, “Bu
şartlarda İzmir’de yaşayan her 100 kişiden sadece 5’i konut sahibi olabilir” dedi. Kamunun konut
hakkını korumak için sosyal konut üretmediğini, özel sektörün ise sosyal konut üretmek yerine daha
çok kazanç sağlayacağı lüks konut üretimine odaklandığını dile getiren Gökce, bu karanlık tablo
karşısında İzmir’den yeni bir bayrak yükselteceklerini müjdeledi. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin
çeşitli tiplerde sosyal konut üreterek halka arz edeceğini açıklayan Gökce, “Konut politikamızın
temelinde İzmir’i kimlikli / kişilikli bir kent olarak tanımlamak, İzmir kimlik ve kişiliğini oluşturan,
tarihi, kültürel, sosyolojik tüm unsurları korumak temel odak olacak” mesajını verdi.
YÜZDE 95’İNİN KONUT SAHİBİ OLMA ŞANSI YOK
İzmir’de yaşayan her 100 kişiden sadece 5’ini konut sahibi olabildiğini belirten Gökce, “Sonucu
baştan söyleyeyim: İzmir’de yaşayanların yüzde 95’inin konut sahibi olma şansı yok. TCMB Konut
Fiyat Endeksi (Ekim 2023) verilerine göre İzmir’de konutların metrekare fiyatı tam 34 bin 774 TL.
Yine TCMB verilerine göre İzmir’de 100 metrekare ortalama bir konut fiyatı 3 milyon 477 bin TL. Bir
vatandaşımızın kamu bankalarından 10 yıl vadeli 2,5 milyon lira konut kredisi çekmesi halinde
ödeyeceği aylık taksit en az 98 bin lira. TÜİK verilerine göre 2023 yılında ortalama hane halkı
kullanılabilir geliri yıllık 98 bin 416 lira. Aylık geliri 100 bin lira ve üstünde olanlar nüfusun yüzde
5’ini oluştururken, her ay 98 bin lira konut kredisi ödeyebilecek gelire sahip olanlar toplumun yalnızca
yüzde 5’ine ulaşıyor. Dolayısıyla bu şartlarda İzmir’de yaşayan her 100 kişiden sadece 5’i konut sahibi
olabilir. Peki neden?” diye sordu.
KAMU KONUT HAKKINI KORUMAK İÇİN ADIM ATMIYOR
TÜİK verilerine göre konut inşaat ruhsatlarında özel sektörün payına dikkat çeken Gökce, “2022
yılına ait TÜİK verileri incelendiğinde konut inşaat ruhsatlarında özel sektörün payı yüzde 92,3, kamu
sektörünün payı yüzde 6,3, kooperatiflerin payı ise sadece yüzde 1,4. Türkiye’de inşaat maliyet
endeksi ile dolar kuru arasındaki korelasyon düzeyi +0,99. Uygulanan enflasyonist makroekonomik
politikalar nedeniyle 2020 Ocak ayında 202,16 olan bina inşaat maliyet endeksi 2023 yılı Ekim ayında
1145,19’a çıktı. Kamu konut hakkını korumak için gereken adımı atmıyor. Sosyal konut üretmiyor.
Özel sektör sosyal konut üretmek yerine daha çok kazanç sağlayacağı lüks konut üretimine
odaklanıyor. Enflasyonist politikalar nedeniyle yoksul daha da yoksullaşırken, varsıl olanlar konut
yatırımına yöneliyor, ikinci, üçüncü konut alarak varlıklarını büyütüyor” ifadelerini kullandı.
İZMİR’DEN YENİ BİR BAYRAK YÜKSELTECEĞİZ
“İşte bu tabloda biz İzmir’den yeni bir bayrak yükselteceğiz” diyen Gökce, konut hakkını korumanın
kamunun görevi olduğunun altını çizdi. Gökce, konut krizindeki karanlık tablo karşısında çözümlerini
de sıraladı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin çeşitli tiplerde sosyal konut üreterek halka arz edeceğini
açıklayan Gökce, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Kentsel dönüşümün amacı lüks konut üretmek, buradan