“Amcamızın oğlunun mevlidine gitmiştik. Mevlit dönüşü apartmanın kapısına gelince kapının camının kırıldığını fark ettim. Çocuklar kırmıştır dedim hırsız hiç aklıma gelmedi o anda. İkinci kata çıkınca da kaynımın evinin kurcalandığını gördüm. Kendi katıma çıktığımda kendi kapımın da kurcalandığını gördüm. İçeri önce kızım girdi, adımını atar atmaz anne hırsız girmiş evi perişan etmiş diyerek feryat etti. Koridordan içeri odaya gittiğimizde kasanın yerde parçalanmış sular içerisinde olduğunu görünce artık ne yapacağımızı bilemedik. Kasa olduğu için akrabalar, gelinler ve kendi kızımın bile altınları gidiyor. 10 seneden fazladır benim evimde kasa var. Konu komşum bile benim evime geliyor altınlarını emanet edip gidiyor. Emniyet güçleri evinizde kasa ve altın olduğunu bilen kişi diyorlar.”
Morkoç’un eltisi ve bir alt komşusu Zülfinaz Morkoç ise, “Benim gelinlerimin, kızımın altınları gitti. Yeni düğün yapmıştık o altınların da hepsi gitti. En az 250-300 gram bileziklerim vardı. Biz değerli her şeyimizi oraya koyuyorduk. Ne bilelim ki gelecekler de benim kapımı kurcalamayacaklar, gidecek en üst katın kasasını kıracak” dedi.