Kürtaj yasağı tartışmasına İzmir barosu’ndan sert tepki
İzmir Barosu Başkanı Avukat Sema Pekdaş, yönetim kurulu üyesi kadın meslektaşları, kürtajın yasaklanması konusunda açıklama yapan hükümet yetkililerine tepki gösterdi.
Adliye Baro Lokali Başkanlık Odası'nda yapılan basın açıklamasında konuşan Sema Pekdaş, başbakan tarafından "Her kürtaj bir Uludere'dir" açıklamasıyla gündeme gelen daha sonra Sağlık Bakanı, TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı, Diyanet İşleri Başkanı'nın yaptığı açıklamalarla gündemdeki yerini koruyan 'kürtaj', hükümet tarafından hak temeli bir bakış açısıyla değil, inanç temeli bakış açısı ile kamuoyunda tartışıldığını söyledi.
Tartışmaların hak temeli olmadığını öne süren Pekdaş; şöyle konuştu: “ Sadece inanç temelli bir tartışma ve bir manevi alan tartışması yapılmaktadır. Kadın bedeni devletin nüfus politikalarının aracı olarak değerlendirilmektedir. Kadınların eşitliğine aykırı bir mücadele Anayasanın 10 maddesinde kadınların ve erkeklerin eşit olduğu kadınların eşitliğine aykırı uygulamalara karşın mücadele etmenin devletin görevi olduğunu, kadınların statüsünü yükseltmek için yapılacak iş ve işlemlerin alınacak kararların anayasaya ayrımcılığa aykırı konusunda beyanda bulunmak, yorum yapmak mümkün değil diye anayasa hükmümüz var. 20. Madde özel hayatın dokunulmazlığını düzenlemiş, 17. ve 20. madde hiçbir sınırlama taşımıyor. Kürtaj yasağı Dünya Sağlık Örgütü çerçevesinde şartlar çerçevesinde kürtaj yasağı anayasa 17 ve 20 madde gereği aykırı olacaktır. Dolayısı ile kişinin maddi ve manevi varlığına yönelik bir uygulama onun geleceğine yönelik kararı bireyin değil devletin vermesi anayasaya aykırıdır.Ceza yasamızda kürtaj yasal olarak kabul edilmektedir. Kadına tanınan bireysel bir haktır bu”
DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞININ KONUŞMAYA HAKKI YOKTUR
Kadınların kendi bedenleri üzerinde devlet kararının kabul edilemez olduğunu ifade eden Baro Başkanı Sema Pekdaş, söz konusu yasağa karşın anayasada 10.,17. ve 20. maddelerini hatırlatarak sözlerini şöyle sürdürdü:“Bu kadının kendi bedeni ile ilgili bir karardır. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın da bu konuda konuşmaya hakkı yoktur. Kürtaj yasağı inanç özgürlüğüne saldırıdır aslında. İnanç kürtajın yasaklanmasıyla ‘bu ülkenin yüzde 99’u müslümandır’ diye bir tartışma yapılamaz. İnanç üzerinden bir tartışma yapmaya çalışılmaktadır. Anayasa 10,17 ve 20. madde gereği kürtaj yasaklanamaz. Böyle bir yasanın geçmemesi gerekmektedir.Kadınlar ikinci sınıftır, kadınların bedeni üzerinde devletin hakkı vardır diye bir anayasa yapılırsa o zaman bu çağdaş bir anayasa olmaz.”
Bunlar da ilginizi çekebilir