CHP Sözcüsü Haluk Koç, Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplanan MYK sonrası açıklamada bulundu.
Koç, “Bildiğiniz gibi Cumhuriyet Halk Partisi’nin Sayın Genel Başkanı tüzükteki yetkisini kullanarak olağanüstü kurultay için çağrı yapmıştı.
Cumhuriyet Halk Partisinin olağanüstü kurultayı zaten altyazı olarak herhalde televizyonlarda geçiyor. 5 - 6 Eylül 2014 tarihlerinde Ankara’da Ankara Ticaret Odası Kongre Merkezinde bütün ekleri dahil, salon ve fuayeler dahil bütün alanlarda yapılacaktır. Merkez Yönetim Kurulu bu kararı aldı. Bundan sonra yasal süreci arkadaşlarımız, organizasyon sürecini hazırlayacaklardır. Ben hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.
Cumhuriyet Halk Partisinin olağanüstü kurultayı zaten altyazı olarak herhalde televizyonlarda geçiyor. 5 - 6 Eylül 2014 tarihlerinde Ankara’da Ankara Ticaret Odası Kongre Merkezinde bütün ekleri dahil, salon ve fuayeler dahil bütün alanlarda yapılacaktır. Merkez Yönetim Kurulu bu kararı aldı. Bundan sonra yasal süreci arkadaşlarımız, organizasyon sürecini hazırlayacaklardır. Ben hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.
Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Koç, ‘bu kurultayda bir tüzük değişikliğine de gidilecek mi? İkinci olarak da blok listemi olacak, yoksa çarşaf listeyi mi tercih edeceksiniz?’ sorusuna, “26 - 27 Şubat 2012 tarihinde hatırlayacaksınız Cumhuriyet Halk Partisi çok geniş kapsamlı bir tüzük değişikliği gerçekleştirmişti.
Bu tüzük değişikliğinde parti içi demokrasiyi kurumlaştıran önemli adımlar atılmış idi. Bu süreçte yani bu değişikliklerin yaşama geçmesinden sonra bugüne kadar gelen süre içerisinde yeni tüzükte uygulanan maddelerle ilgili bazı aksaklıklar ortaya çıktı.
Bunların düzeltilmesiyle ilgili kapsamı, içeriği daha sonra tartışılacak. Tabi bir tek Merkez Yönetim Kurulunun yetkisinde değil tüzük değişikliğiyle ilgili Cumhuriyet Halk Partisinin bir yine tüzüğünde hangi komisyonun ne şekilde oluşturularak nasıl çalışacağı belli.
Bu çerçeve içerisinde çok dar kapsamlı tüzük değişikliği de düşünülüyor. Ama sürece bağlı. Daha henüz bu konuda şu madde şu şekilde, şu madde şekilde, şu madde şekilde değişecek diye belirlenmiş bir yol haritası yok” şeklinde konuştu.
Bu tüzük değişikliğinde parti içi demokrasiyi kurumlaştıran önemli adımlar atılmış idi. Bu süreçte yani bu değişikliklerin yaşama geçmesinden sonra bugüne kadar gelen süre içerisinde yeni tüzükte uygulanan maddelerle ilgili bazı aksaklıklar ortaya çıktı.
Bunların düzeltilmesiyle ilgili kapsamı, içeriği daha sonra tartışılacak. Tabi bir tek Merkez Yönetim Kurulunun yetkisinde değil tüzük değişikliğiyle ilgili Cumhuriyet Halk Partisinin bir yine tüzüğünde hangi komisyonun ne şekilde oluşturularak nasıl çalışacağı belli.
Bu çerçeve içerisinde çok dar kapsamlı tüzük değişikliği de düşünülüyor. Ama sürece bağlı. Daha henüz bu konuda şu madde şu şekilde, şu madde şekilde, şu madde şekilde değişecek diye belirlenmiş bir yol haritası yok” şeklinde konuştu.
Cumhuriyet Halk Partisi kurultaylarında son yapılan tüzük değişikliğinde çarşaf liste uygulamasının esas olduğunun altını çizen Koç, “Ancak kongrenin akışı sırasında yine tüzükte belirtilen bir noktada blok listeyle seçime gidilmek istenir ise, verilen önerge değerlendirilir, oylamaya sunulur ve ona göre karar verilir. Asıl olan çarşaf listedir.
Tüzük çerçevesinde konuşuyorum. Bununla ilgili bir karar söz konusu değil. Yine normal tüzük akışı yaşanacaktır” dedi.
Tüzük çerçevesinde konuşuyorum. Bununla ilgili bir karar söz konusu değil. Yine normal tüzük akışı yaşanacaktır” dedi.
Bir gazetecinin, ‘CHP’de tekrar güçlü Genel Sekreterliğe dönülecek diye kulislerde duyduğumuz bilgiler var. Yapılacak mı bu yönde değişiklik?’ Sorusu üzerine Koç, “İçeriği konusunda deminde söyledim ama bir kere daha yineleyeyim.
Cumhuriyet Halk Partisinde kapsamlı tüzük değişikliği diğer siyasi partilerde olduğu gibi değildir. Bir ön hazırlığı vardır. Bu hazırlığının illerden gelen temsilciler, TBMM grubundan gelen temsilciler, Parti Meclisinden katılan temsilcilerin oluşturduğu bir tüzük komisyonuyla tüzük kurultayına sunulmadan önce çok geniş kapsamlı değerlendirmesi olur.
Bu önümüzdeki 5 - 6 Eylül kurultayı bir olağanüstü kurultaydır. Deminde söylediğim gibi mevcut tüzükte pratikte yaşanan bazı aksaklıkların giderilmesi yönünde bir iki adım atılacaktır. Kapsamlı bir değişiklik söz konusu değildir” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisinde kapsamlı tüzük değişikliği diğer siyasi partilerde olduğu gibi değildir. Bir ön hazırlığı vardır. Bu hazırlığının illerden gelen temsilciler, TBMM grubundan gelen temsilciler, Parti Meclisinden katılan temsilcilerin oluşturduğu bir tüzük komisyonuyla tüzük kurultayına sunulmadan önce çok geniş kapsamlı değerlendirmesi olur.
Bu önümüzdeki 5 - 6 Eylül kurultayı bir olağanüstü kurultaydır. Deminde söylediğim gibi mevcut tüzükte pratikte yaşanan bazı aksaklıkların giderilmesi yönünde bir iki adım atılacaktır. Kapsamlı bir değişiklik söz konusu değildir” dedi.
Koç, konuşmasına şöyle devam etti:
“Tabii ki gündem Cumhuriyet Halk Partisi ama Cumhuriyet Halk Partisi 5 - 6 Eylül’de kendi Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası yaşanan tartışmaları noktalayacaktır. Ama Türkiye’nin esas gündemini kaçırmamak gerekiyor. Esas gündemi şuanda Türkiye’de fiili bir darbe sürecinin yaşandığıdır.
Bunu çok açık söylüyorum. Cuma günü akşamdan itibaren YSK’nın TBMM Başkanına Cumhurbaşkanlığı seçim mazbatasını sunmasından itibaren Cumhurbaşkanı seçilen Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın TBMM üyeliği, milletvekili sıfatı, Başbakanlık sıfatı ve parti Genel Başkanlığı sıfatı yani partililik sıfatı düşmüştür. Şuanda Recep Tayyip Erdoğan’ın demin söylediğim sıfatlar çerçevesinde attığı her adım hukuken boştadır. Bunun çok ciddi bir şekilde Türkiye’de mevcut anayasanın ihlali bakımından bir suç olduğunu hatırlatmak istiyorum.”
Bunu çok açık söylüyorum. Cuma günü akşamdan itibaren YSK’nın TBMM Başkanına Cumhurbaşkanlığı seçim mazbatasını sunmasından itibaren Cumhurbaşkanı seçilen Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın TBMM üyeliği, milletvekili sıfatı, Başbakanlık sıfatı ve parti Genel Başkanlığı sıfatı yani partililik sıfatı düşmüştür. Şuanda Recep Tayyip Erdoğan’ın demin söylediğim sıfatlar çerçevesinde attığı her adım hukuken boştadır. Bunun çok ciddi bir şekilde Türkiye’de mevcut anayasanın ihlali bakımından bir suç olduğunu hatırlatmak istiyorum.”
ARZU TÜRKUÇAR
Çankaya ile ilişkileriniz konusunda bir kararınız, tayininiz olacak mı? Sorusuna Koç, “Yeni Cumhurbaşkanının demin söylediğim gibi fiili bir hukuksuzluk içinde olduğunun altını çizdik. Bu hukuksuzluk hukuk devletine inanan bir siyasi parti tarafından nasıl karşılanır bunu da kendi içimizde tabi ki değerlendiriyoruz” dedi.
Koç, ‘28’indeki yemin törenindeki tavrınız ne olacak? Çünkü Sayın Feyzioğlu’yla ilgili Başbakanın açıklaması var. O konuşursa ben gitmem diyor. Sizin tavrınız ne olur yemin töreninde?’ Sorusu üzerine, “Bakın siz hala yaşanan hukuk darbesine meşruluk kazandırmaya çalışıyorsunuz. Şuanda sıfatı Başbakan değil.
Şuanda hukuken Başbakan değil demin söyledim. Onun için 28’ine kadar neler yaşanacak, bu süreç hukuk devleti olduğunu iddia eden Türkiye’nin, hukuk devleti olduğunu kanıtlayan müesseseleri tarafından yani TBMM Başkanlığı kendisini ilgilendiren konuda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı siyasi partiler konusunda bu süreci nasıl değerlendirecek herhalde önümüzdeki bir iki gün içerisinde ana izleme gündeme maddesi bu olmalı diye düşünüyorum. Bunu yaşayıp göreceğiz.
Bu fiili durumu yok bir şey olmamış, böyle kabul edelim Recep Tayyip Erdoğan’ın talepleri bu yönde şeklinde kabul ederse o zaman Türkiye çok ciddi bir şekilde bir fiili hukuk devletinden uzaklaşma sürecine girmiş demektir” ifadelerini kullandı.
Şuanda hukuken Başbakan değil demin söyledim. Onun için 28’ine kadar neler yaşanacak, bu süreç hukuk devleti olduğunu iddia eden Türkiye’nin, hukuk devleti olduğunu kanıtlayan müesseseleri tarafından yani TBMM Başkanlığı kendisini ilgilendiren konuda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı siyasi partiler konusunda bu süreci nasıl değerlendirecek herhalde önümüzdeki bir iki gün içerisinde ana izleme gündeme maddesi bu olmalı diye düşünüyorum. Bunu yaşayıp göreceğiz.
Bu fiili durumu yok bir şey olmamış, böyle kabul edelim Recep Tayyip Erdoğan’ın talepleri bu yönde şeklinde kabul ederse o zaman Türkiye çok ciddi bir şekilde bir fiili hukuk devletinden uzaklaşma sürecine girmiş demektir” ifadelerini kullandı.