Yazılı açıklama yapan diyetisyen Sayın, “Sabahları uyanamayan, derslerde uykulu uykulu duran, isteksiz, dikkatini toplayamayan, odaklanamayan, algılamada güçlük çeken, öğrenme zorluğu yaşayan, hafızası zayıf, iştahsız, gün boyu halsizlik çeken, sürekli yorgun olduğunu söyleyen çocuklar anemi hastası olabilir” dedi.
Uzman Diyetisyen Sayın, eğitim öğretimin başladığı şu günlerde anne ve babaların bu belirtileri taşıyan çocukları bir doktora götürmesi gerektiğini söyledi.
Kansızlık teşhisi, tedavisi ve anne babaların sorumluluk sahibi olması gerektiğini ifade eden Uzman Diyetisyen Işın Sayın, şöyle konuştu: “Kansızlık; çocukların ders başarısını, dolayısıyla geleceğini ve sağlığını etkileyen, sık rastlanılır bir hastalıktır. Kansızlığı hem tedavi edip hem de önleyen besinler vardır. Kansızlığın tedavisinde kullanılan ilaç tedavisinden sonra, kansızlığı önleyip tedavi eden bu besinler, düzenli olarak tüketilmeye yine başlanılmazsa; hastalığın tekrarlaması riski doğar. Çünkü kansızlık, çoğu kez yetersiz ve hatalı beslenmeye bağlı olarak ortaya çıkar.”
Hastalığın ileri safhalarında anemideki tüm belirtilere ek olarak çocukların toprak ya da kil yeme isteği ortaya çıktığını belirten Sayın, şunları söyledi: “Pika denen bu belirtiye eşlik eden; fiziksel bir aktivite esnasında çarpıntı, nefes almada güçlük, çabuk yorulma, ağız kenarı, deri, dil ve tırnak yapısında bozulmalar, çatlaklar, bağışıklık sisteminde zayıflık ortaya çıkabilir. Eğer bu belirtiler varsa anne babalar uyanık olmalı, hızla ilgili tahlilleri yaptırıp tedavi sürecini başlatmalıdır.”
Uzman Diyetisyen Sayın, besinlerden karaciğer, kırmızı et, dalak ve yumurtanın sarısında hayvansal kaynaklı demir bulunduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Hemen kana geçebilir ve yararlılık gösterebilir. Yeşil sebze, kuru üzüm, pekmez, kuru baklagiller fındık, fıstık bitkisel demir içerir. Bu bitkisel demir kaynaklarının mutlaka ‘C vitamini kaynağı’ dediğimiz limon, taze mevsim meyveleri gibi besinlerle arka arkaya alınması demirin kana geçiş oranını artıracaktır. Demir kaynağı olan bu besinleri çocuğunuza; süt, yoğurt, ayran, cacık, peynir gibi kalsiyum kaynakları ile yakın zamanda vermeyin. Bunlar demirin kana geçişini engeller. İlaç ile kalsiyum kaynaklarını ayrı saatte almak gerekir.”
Anemi ile mücadele için yemek alışkanlıklarının da değiştirilmesi gerektiğini belirten Uzman Diyetisyen Sayın, şunları söyledi: “Kıymalı pişirdiğiniz ıspanak ve pazıya yoğurt yerine yumurta ilave edin, brokoliye limon sıkın. Yeşillikleri sirkeli suda bekleterek salata yapın ve içine limon ilave edin. Kurubaklagili de bu şekilde salatayla veya etli tüketin. Pekmez ve üzüm ise demir kaynağı olmasına rağmen, tatlı isteğini uyandırdığından çok sık tercih edilmemelidir. Bu besinlerle birlikte kola, kahve tüketilmesi tedaviyi engeller. Aneminin nedenlerine karşı hep dikkatli olunmalıdır”
Işın Sayın, aneminin Türkiye’de sık görüldüğünü ifade ederek sebeplerini şu şekilde belirtti; “Çocukluk ve ergenlik çağında gebelik ve yetersiz beslenme, yetersiz kırmızı et tüketimi, ergenlikte bilinçsizce kullanılan idrar sökücü ve bağırsak sökücü ticari zayıflama çayları, sık sık ağrı kesici ve kan sulandırıcı ilaç kullanımı, günde 1 kilodan fazla süt, yoğurt gibi kalsiyum kaynağı tüketmek, kontrol edilemeyen çay, kahve veya kola tüketimi, kronik ishal gibi çeşitli bağırsak ve sindirim sistemi bozuklukları.”
İzmir Haberleri
Okul başarısızlığı 'anemi'den olabilir
Uzman Diyetisyen Işın Sayın, okuldaki başarısızlık, isteksizlik ve uyku halinin anemiden olabileceğini söyledi.
Bunlar da ilginizi çekebilir