Yılmaz’ın tedavisi Türkiye’de yapılamayınca, ailenin yaptığı araştırmalarda hastalığın tedavisinin Amerika’nın Miami kentinde gerçekleşebileceği öğrenildi. Ancak emekli baba, 1 milyon Dolar’a mal olan tedavi parasını bulamadı. Haber üzerine Twitter üzerinden Refiye Yılmaz’a yardım çağrısı yapıldı. Çağrıya kayıtsız kalmayan Türk Kızılayı, Refiye Yılmaz’ın tedavisi için gerekli 1 milyon Dolar’ın toplanabilmesi için harekete geçerek bir yardım kampanyası başlattı.
Refiye Yılmaz’ın tedavisinde kullanılacak 1 milyon Dolar’ın toplanabilmesi için yardım kampanyası başlatan Türk Kızılayı bağışları bekliyor. Bağışlar şu yollarla yapılabilecek:
"2868 SMS Hattı: Cep telefonunuzun mesaj bölümüne girerek RY yazıp 2868'e 5 TL değerinde SMS gönderin.
Telefonla: 168 Kızılay Ücretsiz Çağrı Merkezi’ni arayarak dilediğiniz tutarda bağışta bulunabilirsiniz.
İnternetten: Türk Kızılayı’nın resmi internet sitesindeki(www.kizilay.org.tr) bağış sayfasından Refiye Yılmaz bağış seçeneğine girerek, yine açıklama kısmına “Refiye Yılmaz” yazarak, dilediğiniz tutarda bağış yapabilirsiniz.
Bankalardan: Türk Kızılayı bağış hesabı bulunan bankaların şubelerine giderek, hesap menüsündeki açıklama kısmına “Refiye Yılmaz” yazarak, dilediğiniz tutarda bağış yapabilirsiniz.
Yurtdışından: İnternet sayfamızda yayınlanan IBAN numaralarına veya Almanya’da bulunan Ziraat Bankası Türk Kızılayı hesabına, açıklama kısmına “Refiye Yılmaz” yazıp transfer yaparak, dilediğiniz tutarda bağış yapabilirsiniz.
(Ziraat Bankası International AG / Kontrol No:1080000001 / BLZ:51220700 / IBAN:DE26512207001080000001 / SWIFT:TCZBDEFF)
İnternet Bankacılığı: Tüm Bankaların internet şubelerinde yer alan “Kızılay Bağış Menülerinde” genel bağış seçeneğine “Refiye Yılmaz” yazarak, dilediğiniz tutarda bağış yapabilirsiniz".
SAĞLIK BAKANLIĞI'NDAN AÇIKLAMA
Sağlık Bakanlığı tarafından, medyada yer alan “Gardner Sendromu hastası Refiye Yılmaz’ın ince bağırsak nakli için yurt dışına gitmesi gerektiği, kullandığı ilacının Sağlık Bakanlığı tarafından 5 aydır gönderilmediği” şeklindeki habere ilişkin açıklama yapıldı.
Hasta Refiye Yılmaz’ın tedavi süreçlerinin Tekirdağ İl Sağlık Müdürlüğü tarafından takip edildiği belirtilerek, “Hastamız Refiye Yılmaz’ın hastalık süreci ile ilgili yaptığımız ön incelemede, İl Sağlık Müdürlüğümüzce hastamız, ince bağırsak nakli konusunda dünyanın sayılı kurumları arasında olan Bakanlığımıza bağlı İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edilmiştir. Burada yapılan tetkikler neticesinde Refiye Yılmaz için acil ince bağırsak nakli ihtiyacı öngörülmediği anlaşılmıştır. Hastamız bu kurumda ileriye dönük nakil gerekliliği yönünden takip edilmektedir” denildi.
Çapa Tıp Fakültesi’nde hasta Yılmaz’ı takip eden doktor tarafından bu hastalık için rutin kullanılmayan ‘imatinib’ isimli ilacın denenmesi yönündeki tavsiyenin, Bilimsel Onkoloji Danışma Komisyonu tarafından uygun bulunmadığı vurgulanarak şu ifadeler yer verildi:
“İlacın Türkiye’de temini konusunda herhangi bir sıkıntı yoktur. Bahsedilen ilaca bilimsel olarak uygun bulunduğu takdirde ücretsiz şekilde ulaşılabilir. Hastamıza uygulanması gerektiği ileri sürülen ilaç ve nakil konusunda ülkemizde yeterli imkanlar mevcut olup herhangi bir ücret sorunu yoktur. Hastamızın yurt dışında tedavisi zorunlu olması durumunda, bu da ücretsiz olarak sağlanmaktadır. Ancak bilimsel olarak uygunluğu konusu, bilim adamlarının kararına bağlıdır. Ayrıca hastamızın talebi üzerine bu konuda dünyanın başka ülkelerindeki merkezlerden hastanın durumu hakkında konsültasyon talep edilecektir. Bu merkezlerden farklı bir görüş gelirse bunun gereği de yapılacaktır”.
"KEFEN DEĞİL GELİNLİK GİYMEK İSTİYORUM"
"ÜMİTLENDİM, YAŞAM İSTİYORUM"
Yapılan yardımlardan dolayı memnun olduğunu dile getiren Refiye Yılmaz, “Yardımlardan sonra ümitlendim. Yaşama sevinci gibi güzel bir şey var mı? Ben daha 23 yaşındayım benim ömrümde daha çok uzun yıllar olması gerekiyor. Sesimi çığlığımı duyan bütün Türk halkına buradan teşekkür ediyorum. Sesime ses verdiler. Sesimi duydular. Sesimi duyurdular. Telefonlar alıyorum. Yardımlar yapılıyor. Yetkili makamlar sesimi duydu. İnşallah beni organ nakli için gönderecekler.” dedi.
"DAHA 23 YAŞINDAYIM"
Hayatının baharında ölmek istemediğini kaydeden Yılmaz, “Ben daha 23 yaşındayım. Kefen değil gelinlik giymek istiyorum. Ölüm değil yaşamak istiyorum.” dedi.
İŞTE 'GARDNER SENDROMU'NUN BİLİNMEYENLERİ
‘Gardner Sendromu’ olarak dile getirilen hastalığın yaygın olmaması, hastalığın sebebi ve tedavi sürecine ilişkin merak uyanmasına sebep oldu. Gardner Sendromu’nun riskleri ve görülme sıklığına ilişkin açıklamalarda bulunan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fikri İçli, Gardner Sendromu’nun kanser riskinin yüksek olduğu genetik bir sorun olduğunu belirtti. Sendromla birlikte pek çok kanser türünün de görülebildiğini ifade eden Prof. Dr. İçli, bunlardan bir tanesinin de ince bağırsak kanseri olduğunu söyledi. Kalıtsal ve genetik sorunlar sonucunda sendromun oluşabileceğini dile getiren Prof. Dr. İçli, Gardner Sendromu’nun görülme sıklığının çok düşük olduğuna dikkat çekerek, “Bu sendromlara bağlı genetik birden fazla kanser türü olabilir ama genel olarak bakarsak sık gördüğümüz hastalıklar değil bunlar” dedi.
İnce bağırsak kanserinin de nadir görülen bir rahatsızlık olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. İçli, bütün gastrointestinal kanserlerin yüzde 1 ya da 2’sini oluşturduğunu bildirdi. İnce bağırsak kanserinde sigara kullanımı ya da aşırı alkol tüketiminin etkili olabileceğini kaydeden Prof. Dr. İçli, bunun yanı sıra mangalda pişirilen etlerin, tuzlu gıdaların ve bazı genetik kanser sendromlarının etkin olabileceğini söyledi. İnce bağırsak kanserinin genellikle ileri yaşlarda görüldüğünün altını çizen Prof. Dr. İçli, ortalama yaşın 65 olduğunu belirterek, gençlerde de görülebileceğini ancak bu oranın çok düşük olduğunu dile getirdi. Kanserli bölge sadece ince bağırsakta kalmışsa tedavi sürecinin ameliyat olacağını bildiren İçli, ilerleyen evrelerde de ilaç tedavisinin yapılabileceğini söyledi. Kanserli hücrenin ilaç tedavisi ile tamamen kaybolmasının pek mümkün olmadığını ifade eden Prof. Dr. İçli, ilaçla birlikte hastalığın geriletilebileceği ve zaman kazanılabilineceğini ifade etti.
İnce bağırsak kanserine geç yakalanıldığını belirten Prof. Dr. İçli, en çok görülen şikayetlerin karın ağrısı olduğunu kaydederek, “Bulantı, kusma, gizli kanama yapabiliyor. Bu şikayetler olduğunda genellikle mide ve kalın bağırsağa bakılır. İnce bağırsağa en son bakılır, o nedenle geç teşhis edilir. Nadir görüldüğü için incelemelere sık görülen yerlerden başlanılıyor. Dolayısıyla yaşama riski de düşüyor” dedi.
Bütün kanser tedavilerinin pahalı bir yöntem olduğunu dile getiren İçli, ince bağırsak kanserinin tedavisinin pahalı olduğunu bildirdi.