19 rektörünün imzasının bulunduğu açıklamada, “Mısır’da gerçekleşen darbeyi ve cuntanın sivillere saldırılarını kınıyor ve lanetliyoruz” ifadelerine yer verildi.
Mısır’da Musri taraftarlarına karşı yapılan kanlı müdahaleler, üniversite rektörlerinin de tepkisini çekti. 19 Üniversite Rektörü’nün imzasının bulunduğu ortak açıklamada, Mısır’da yaşananlar kınandı.
Marmara Üniversitesi Medya Merkezi tarafından yapılan açıklamada, Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Zafer Gül, Yalova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Niyazi Eruslu, İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. İsmail Yüksek, Beykent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Emin Karahan, Celal Bayar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Pakdemirli, İstanbul Medeniyet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamit Okur, Erzurum Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muammer Yaylalı, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Duman, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Galip Akhan, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. İrfan Aslan, Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat İnanç, Kırklareli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Aykaç, Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Sürmen, Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Burhanettin Uysal, Bezmi Alem Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Saffet Tüzgen, Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Talha Gönüllü, Kilis 7 Aralık Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Güvenç ve Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. A. Murat Tuncer’in imzaları yer aldı.
Açıklamada Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da yaşanan köklü siyasal değişimlere dikkat çekilerek, “Kendi geleceklerini şekillendirme iradesine sahip çıkan milyonlar barışçıl ve sivil yöntemlerle ülkelerinde çoğulcu demokrasilerin kurulması için riskler almış ve önemli kazanımlar elde etmeyi başarmışlardır. Bu ülkeler arasında Arap dünyasının kalbi olarak bilinen Mısır’da toplumun geniş kesimlerinin katılımı ile anti-demokratik ve baskıcı yönetim yenilgiye uğratılmış, ilk serbest seçimlerin yapılması ile birlikte hukukun üstünlüğü ve eşit siyasal katılıma dayalı demokratikleşmenin temelleri atılmıştır. Ancak ülkedeki statükonun önemli aktörlerinden olan silahlı kuvvetler 3 Temmuz 2013 tarihinde yönetime el koyarak demokratikleşme çabalarına darbe indirmiştir. Serbest ve saydam seçimlerle her türlü görüşten siyasal oluşum ve partilerin katılımıyla yapılan seçim sonuçları yok sayılmıştır” denildi.
Mısır’da yönetime el koyan ordunun, medya ve televizyon kuruluşlarına da çeşitli kısıtlamalar getirdiğinin belirtildiği açıklamada, “Bu gelişmeler karşısında, meşru siyasi kazanımlarını savunmak isteyen kitleler meydanlarda barışçıl protestolara başlamış, hiçbir şiddet yöntemine başvurmadan ülkede demokratikleşme sürecinin yeniden başlaması çağrısında bulunmuşlardır. Cunta destekli geçici yönetimin emriyle güvenlik güçlerinin 14 Ağustos 2013 tarihinde evrensel insan hakları çerçevesinde protestolarını sürdüren sivillere yönelik acımasız saldırısında, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu çok sayıda insan hayatını kaybetmiş ve yaralanmıştır. Sivillere yönelik bu saldırı, Ortadoğu’nun kaderini değiştirecek demokratikleşme, insan hakları ve hukuk devletini kurumsallaştırma çabalarına yönelik gayrimeşru bir müdahaledir ve lanetlenmelidir” ifadelerine yer verildi.
Üniversite rektörlerinin ortak yazılı açıklaması şöyle devam etti:
“Mısır’da sivillere yönelik saldırı ve katliamı kınamak ve lanetlemek bir aydın sorumluluğudur. Bu çerçevede tarihsel süreç içerisinde farklı medeniyetlerin doğduğu, din, dil, mezhep ve etnik aidiyet bakımından dünyanın en çoğulcu bölgesi olan, Ortadoğu’nun önemli ülkelerinden Mısır’da gerçekleşen darbeyi ve cuntanın sivillere saldırılarını kınıyor ve lanetliyoruz. Dünya kamuoyunu ve bilhassa aydınları vicdani ve ahlaki sorumluluklar çerçevesinde Mısır’daki katliamı kınamaya, meşruiyeti olmayan darbe yönetimine karşı ülkede demokratik düzene dönülmesi yönünde tepkilerini dile getirmeye davet ediyoruz”.