SADECE ADI ''ULUSLARARASI FUAR''

Günümüzde düzenlenen birçok ihtisas fuarının doğduğu organizasyon, İzmir Enternasyonal Fuarı’dır. İzmir Enternasyonal Fuarı, Ülkemizin ilk ve tek genel ticaret fuarı olma özelliğini sürdürmekte ve Dünya’da sayılı örneği bulunmaktadır.
İzmir Enternasyonal Fuarı’nın doğuşu, 17 Şubat 1923’te Atatürk’ün talimatı ile İzmir’de toplanan İktisat Kongresi’nde açılan sergiye kadar uzanır.
İktisat Kongresi Sergisi’nden dört yıl sonra 4 Eylül 1927’de Mithat Paşa Sanat Mektebi’nde Dokuz Eylül Sergisi açıldı. 12.000 m² kapalı ve 13.000 m² açık bir alanda açılan bu sergiye, 195 Türk firması, 71 Ticaret Odası, borsalar, resmi ya da yarı resmi kuruluşlar ile Polonya, Almanya, Rusya, Amerika, İngiltere, İtalya, Fransa, İsviçre ve Macaristan’dan 72 firma olmak üzere toplam 338 firma katıldı. Bir yıl sonra yine aynı mekânda açılan İkinci Dokuz Eylül Sergisi ise bir öncekine göre gerek katılımcı gerekse ziyaretçi sayısı açısından daha başarılı geçti.
1929’daki Dünya Buhranının Türkiye’deki etkileri 1930-1932 yılları arasında ciddi bir iktisadi krize dönüştü ve bu yıllarda Dokuz Eylül Sergileri açılamadı.
1933 yılında ulusal mahiyette hazırlanan ve “Dokuz Eylül Panayırı” adını alan üçüncü sergi, panayır için özel olarak hazırlanan Cumhuriyet Meydanı’ndaki alanda açıldı. 1934 ve 1935 yıllarında ise Dokuz Eylül Panayırı uluslararası bir mahiyet kazanarak, “Arsıulusal İzmir Panayırı” adı ile yine aynı alanda açıldı.
1936 yılındaki panayırın, yangın alanında oluşturulması düşünülen Kültürpark’ta açılmasına karar verildi. Bu amaçla 1935 panayırı kapanır kapanmaz yoğun olarak faaliyete geçilerek 01 Ocak 1936’da Kültürpark’ın temeli atıldı. Böylelikle 1936’da altıncısı düzenlenen panayır, “Arsıulusal İzmir Fuarı” adı ile 360.000 metrekarelik Kültürpark’taki yeni yerinde Başbakan İsmet İnönü tarafından 01 Eylül’de görkemli bir törenle açıldı.
Fuar kapandıktan sonra ve 1937 yılı boyunca Kültürpark’ın hazırlık çalışmalarına devam edildi. Bir yandan Sağlık Müzesi inşaatı sürerken diğer yandan Paraşüt Kulesi yapılıyor, Fuar alanındaki pavyonların çevresinde belediye tarafından yollar, havuz, gazino ve bahçeler hazırlanıyordu.
20 Ağustos 1937’de fuar “ İzmir Enternasyonal Fuarı” adını alarak, dönemin Ekonomi Bakanı Celal Bayar tarafından açıldı. 20 Ağustos 1939’da yine parlak bir törenle açılan dokuzuncu İzmir Enternasyonal Fuarı, tam on üçüncü gününde ne yazık ki tüm dünyayı derinden sarsacak olan bir olayın başlangıcına tanık oldu: 01 Eylül’de Almanya’nın Polonya’ya saldırması ile İkinci Dünya Savaşı başladı.
1940 ve 1941 yıllarında İkinci Dünya Savaşı dünyada tüm hızıyla devam ediyor, her geçen gün yeni bir cephe açılıyordu. Dünyada böylesi sıcak gelişmeler yaşanırken 1940 ve 1941 yıllarında İzmir Enternasyonal Fuarı uluslararası özelliğini koruyarak açılmaya devam etti. Ancak İkinci Dünya Savaşı’nın sürmesi nedeniyle 1942 yılında hükümet kararıyla İzmir Enternasyonal Fuarı açılamadı. Fuar döneminde İzmir’e alışık olduğu ziyaretçi akınını sağlamak üzere bu kez “Kültürpark Eğlenceleri” hazırlandı.
1943 yılında tekrar uluslararası mahiyette açılan İzmir Fuarı, 1944 yılında milli mahiyette açıldı. Ne yazık ki savaşın tüm dünyada ve ülkemizdeki olumsuz etkilerinin sürmesi nedeniyle 1945 ve 1946 yıllarında da İzmir Fuarı’nın yine milli mahiyette açılmasına karar verildi.
İzmir Fuarı tekrar uluslararası özelliğine 1947 yılında kavuşabildi. 1948 yılında İzmir Enternasyonal Fuarı, Uluslararası Fuarlar Birliği’ne (UFI) üye bir fuar oldu.

Bu bilgileri www.izfaş.com.tr adresinden eriştim ve sizler için İzmir Fuarının tarihçesini araştırdım. Oldukça doyurucu bilgilere ulaştım. Ancak asıl niyetim bu değil tabiiki. Asıl amacım kurulduğu yıldan 2000'li yıllara kadar Dünya'nın gözü kulağı olan bu fuarın, şuan aynı cazibesini koruyup koruyamadığının sorgulanmasıdır.

 Kurulduğu yıldan  2000 li yıllara kadar dünya fuar piyasasının gözdesi olan İzmir Enternasyonal Fuarı, bu yıldan sonra uluslararası cazibesini kaybetmeye başlaması ve son yıllarda katılımcılarının çoğunun yerli olması ve  İzmir kökenli firmaların yer alması Fuarın Uluslararası bir fuar olma özelliğini adeta yok olma seviyesine götürmüştür. Dünyanın hemen her yerinden bir çok firmanın katılmak için sırada beklediği, kalabalıktan adım atılamaz halde olan, Dünya'da ve özellikle Türkiye'de en son teknolojinin adeta merkezi olmuştu izmir fuarı... Ancak zamanla bu cazibe sessiz sedasız yok oldu.

Merhum Belediye Başkanımız Ahmet Piriştina'nın ''İzmir Fuarlar ve Kongreler kenti olacaktır'' sözü şu sıralar çok da geçerli değil malesef. Özellikle Fuar açılışında yaşanan siyasi kavga ve tartışmalar, Fuarın içerisindeki İzmirli firmaların ağırlıkta olması, Uluslararası firmanın yok denecek kadar az olması yabancı ülke standlarının bir ikisi hariç yerel fuar statüsünde hazırlanmış olması İzmir Enternasyonal Fuarı adının tarihten silinmeye yüz tuttuğunun kanıtıdır. 

Burada öncelikle yapılması gereken şehrimizin Mülki amirleri, Vali, Belediye, Her türlü sivil toplum kuruluşu ve İzmir'in kanaat önderlerinin bir araya gelerek bu sorunu çabucak çözmeleridir. Büyükşehir Belediyesi Gaziemir İlçesine Milyon dolarlık yatırım yaparak yeni Fuar Alanı İnşa etmeye başlaması aslında çok olumlu bir gelişmedir. Ancak Özellikle Fuar katılımcılarının Uluslararası boyuta ulaşması ve Ziyaretçilerin Hem Dünyanın her yerinden hemde Türkiyenin her İlinden adeta akın eder gibi gelmesini sağlamak gerekmektedir.


Aksi takdirde böylesine anlamsız siyasi çekişmelerin Fuarın açılışına dahi sokmak, katılımcıların çoğunun izmir firmaları olması ve ziyaretçilerin yapacak başka işimiz yok bari fuarı gezelim havasında dolaşması yeni yapılacak fuar alanı inşaatının bitmeden Fuarın ömrünün bitmesine neden olabilir. Her şey için geç olmadan herkesin üzerine düşeni yapması gerekir.

2014 Fuarının bu temenniler doğrultusunda açılmasını dilerim.
{ "vars": { "account": "G-9Y3VVX61MK" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }