Sağlık Bakanlığı, gebelik testi yaptıran kadınların fişlendiği iddialarını yalanladı.
Sağlık Bakanlığı Basın Müşavirliği, Sağlık Bakanlığı’nın bir genelge yayınlayarak gebelik testi yaptıran kadınları fişlediği ve iletişim bilgilerini kaydettiği şeklindeki iddialara yanıt verdi. Sağlık Bakanlığı, bu iddiaların gerçek dışı olduğunu açıklayarak, “Basın Müşavirliğimizce 19 Haziran 2012 tarihinde yaptığımız basın açıklamasında da belirttiğimiz üzere Sağlık Bakanlığı'nın bu konuda yayınladığı bir genelge bulunmamaktadır” dedi.
Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, Sağlık Bakanlığı’nın toplumun ve toplumu oluşturan bireylerin bedenen ve ruhen tam iyilik halini sağlamak için çalıştığı belirtilerek, bütün gebelerin doğum öncesi bakım hizmetlerine ulaşarak doğumlarını uygun ve güvenli şartlarda yapmalarını sağlamanın Sağlık Bakanlığı'nın temel amaçları arasında yer aldığı bildirildi.
2003 yılında uygulamaya başlanan Sağlıkta Dönüşüm Programı ile doğum öncesi ve doğum sonrası sağlık hizmetlerine ulaşım, bu hizmetlerin kalitesi ve hizmet sunan sağlık kurumları arasında etkili ve etkin sevk sisteminin bulunması gibi konularda dünyaca takdir edilen bir gelişim kaydedildiği belirtilen açıklamada, son 9 yılda atılan adımlar sayesinde Türkiye’nin anne ve bebek ölümlerini azaltma konusunda tarihi nitelikte başarılar elde ettiği kaydedildi. Sağlıkta Dönüşüm Programı ile anne ölümlerinin son 9 yılda yüz binde 64'den yüz binde 15,5'e, bebek ölümlerinin binde 29'dan binde 7,9'a düşürüldüğü ifade edilen açıklamada, “Aşılama oranları AB ülkelerinin üzerine çıkarak yüzde 97'lere ulaşmıştır.
OECD ülkelerinin 30 yılda katettiği mesafenin 9 yıl gibi bir sürede başarılmış olmasında Sağlık Bakanlığımızın anne ve bebek sağlığının takibi konusundaki kararlılığının ve tespit odaklı yaklaşımının elbette büyük payı bulunmaktadır. Bu nedenle basına yansıyan şekliyle koruyucu hizmetlerin ihmal edildiği ve koruyucu hizmetlerde geriye gidildiği iddiaları gerçekle taban tabana zıttır” denildi.
2005 yılında yayımlanan Aile Hekimliği Kanunu’nun ve bu kanuna istinaden yayımlanan yönetmelikler çerçevesinde bu işlemlerin temelde aile hekimleri aracılığıyla ve çağın teknolojik imkanları kullanılarak yapılması için düzenlemeler yapıldığı hatırlatılan açıklamada, “Ülkemiz genelinde 2010 yılı sonunda aile hekimliği uygulamasına geçilmesiyle birlikte gebe olduğu tespit edilen kadınlar aile hekimleri tarafından takip edilmektedir. Aile hekimliği sistemi üzerinden yürütülen gebe takipleri anne ve bebek sağlığı açısından vazgeçilmez bir öneme sahiptir. Haberlere konu olayla ilgili, bakanlığımıza intikal etmiş bir bildirim bulunmamaktadır. Somutlaştırılamayan, gerçekliğini bilemediğimiz münferit bir iddia üzerinden anne ve bebek ölümlerini azaltan gebe takip uygulamalarını hedef almak doğru değildir” ifadelerine yer verildi.
Bakanlığın kişinin mahremiyetini ihlal eden şahsi hataların üzerine gitmekte tereddüt etmeyeceği kaydedilen açıklamada, kişilerin bilgi güvenliğini ve mahremiyetini koruma hususunda hassas olan bakanlığın sistemde bir eksiklik varsa düzeltme konusunda gerekeni yapacağından da kuşku duyulmaması gerektiği bildirildi. Açıklamada şunlar kaydedildi:
“Sağlık Bakanlığımız, yetki, sorumluluk ve hassasiyetler çerçevesinde güvenli ve nitelikli sağlık hizmeti alabilmelerini temin amacıyla vatandaşlarımızın sağlıkla ilgili bilgi kayıtlarını tutma, çağın gerektirdiği teknolojik imkanlardan yararlanarak en etkin ve güvenli kayıt sistemleri geliştirme konusunda çalışmalarını sürdürmektedir.”