Sağlık Bakanlığı, bazı fırsatçıların vatandaşları kolay ve kısa yoldan zayıflatacaklarını iddia ettikleri ürünleri piyasaya sürdüklerini, değişik kampanyalarla vatandaşların obezite ile mücadelesinden yararlanmaya çalıştıklarını belirterek, yaşanan olumsuz vakaların denetimler ve şikayetlerle anlaşıldığını bildirdi.
Sağlık Bakanlığı tarafından Balıkesir'de yaşayan bir vatandaşın bir süre önce kilo vermek amacıyla internet üzerinden zayıflama ürünü satın aldığı, bu üründen 4 kapsül kullandıktan bir süre sonra kalp durması nedeniyle hastaneye yatırılarak tedavi gördüğü iddialı habere istinaden yazılı bir açıklama yapıldı. Obezitenin yaşam kalitesini düşüren çok faktörlü kronik bir hastalık olduğu belirtilen açıklamada, "Tüm dünyada hızla artan, bireyleri ve toplumları etkileyen hastalıklardan bir tanesidir. Bu nedenle obezite ile mücadele konusunda bakanlığımız başarılı bir kampanya yürütmektedir. Yaptığımız çalışmalar sonucu halkımızda obeziteye karşı olumlu bir farkındalığın oluştuğunu gözlemekteyiz" denildi.
Ancak bazı fırsatçıların vatandaşları kolay ve kısa yoldan zayıflatacaklarını iddia ettikleri ürünleri piyasaya sürdükleri, değişik kampanyalarla obezite ile mücadelesinden yararlanmaya çalıştıkları, yaşanan olumsuz vakalar, denetimler ve şikayetlerle anlaşıldığı kaydedildi. Vatandaşların obezitenin (her türlü kilo problemleri dahil) bir sağlık sorunu olduğunu bilmeleri ve mutlaka bu konuda aile hekimlerine başvurmaları, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'ndan ruhsatlı ürünleri ilaç olarak algılamamaları gerektiği bildirildi. Bu tip ürünleri satan fırsatçıların yaptıkları işin oluşturabileceği sorunlar karşısında kendilerinde bir sorumluluk hissetmediklerinin bilinmesi gerektiğine dikkat çekildi. Bitkisel ürünlerin özellikle çocuklarda, hamilelerde, yaşlılarda, ergenlik çağındaki gençlerde, cerrahi müdahaleden geçmiş hastalarda beklenenden çok daha farklı veya çok daha artmış oranlarda etki gösterebildiği belirtildi.
Açıklamada, "Sağlıklı kilo ver, enerjini arttır, metabolizmanı hızlandır, yorgunluğunu at, kendini mutlu et' gibi sloganlarla satılan ürünlerin halkımıza maddi anlamda ciddi zararlar verdiği gibi ölümlere varan sonuçlar doğurabildiği unutulmamalıdır. Bilinmesi gereken bir başka husus da acaba bitkisel ilaç veya gıda takviyesi diye tanıtılan ürünlerin içeriğindeki bitkiler doğru bitki midir? Doğru zamanda, doğru yerden mi toplanmıştır, içeriğine yabancı kimyasallar ilave edilmiş midir ve içerdiği kimyasal bileşiklere göre doğru bir şekilde mi standardize edilmiştir? Bu ürünlerin, pestisit artığı, ağır metal, aflatoksin gibi içerikler açısından gerekli testlerden geçmiş olması, stabilitesini almış olması gereklidir. Bu ve bunun gibi birçok işlemin yapılıp gerçekten bitkisel ilaç onayının alınabileceği tek kurum da Sağlık Bakanlığı'dır" ifadelerine yer verildi.
Bu bağlamda 663 sayılı KHK ile yetkileri artırılan Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun piyasa gözetim ve denetimlerini sıklaştırarak halkın sağlığının korunması noktasında yaptırımlarına devam ettiği belirtildi. Besin desteği ya da takviye edici gıda adı altında izin alıp bilimsel herhangi bir veriye ve çalışmaya dayanmayan, ticari amaç öncelikli, bitkisel tedavi edici, mucize ürün olarak piyasaya sunulan ürünlerin halk sağlığı açısından son derece tehlikeli olduğu hatırlatıldı.