Ertek, “Pet şişe sularına ait Sağlık Bakanlığı’nın denetleme sonuçları ulusal basında açıklanmasıyla birlikte halkımız bu kez de hem sağlıksız hem de ekonomik olmayan ev tipi küçük arıtma cihazları satanların tuzağına düşüyorlar. Bu cihazların bir kısmı; insanlar için faydalı olan sudaki Ca ve Mg tutarak, suya özellikle kalp ve tansiyon hastaları için oldukça tehlikeli olan tuzun ana bileşeni olan Na ve K vermektedir. Cihaza giren sağlıklı su arıtma cihazından tuzlu su olarak çıkmaktadır. Bilmeden sürekli olarak cihazdan çıkan suyu tüketen tansiyon hastaları için büyük tehlike arz etmektedir.” dedi.
Arıtma cihazı pazarlama taktiklerinin başında suya klor ölçümünde kullanılan ortotolidin, tetrametil benzidin gibi maddeler katılarak şehir şebekesi suyunun renginin değiştiğini ifade eden Ertek, “Ama arıtma cihazından elde edilen suyun berraklığını koruduğunu göstermek suretiyle insanlar kandırılmaktadır. Oysa renk değişiminin sebebi, sularda dezenfeksiyondan kalan klorla, suya ilave edilen ortotolidin, tetrametil, benzidin veya DPD tablet adı verilen maddelerin reaksiyona girerek sarı renk meydana getirmesidir. Bu renk değişimi kötü bir şey olmadığı gibi aksine suyun yeterince klorlandığını ve sudan bulaşabilecek mikrobik hastalıklara karşı güvende olunduğunu gösterir. Yani arzu edilen bir şeydir. Arıtma cihazları, sudaki kloru yok ettiğinden daha sonra suya bulaşabilecek mikroplara karşı da su korumasız hale gelecektir. “ diye konuştu.
Remzi Ertek, aldatmacanın nasıl yapıldığını şöyle açıkladı:
“Su arıtma cihazı tanıtımı yapan kişiler bir bardak çeşme veya damacana suyuna iki tane metal çubuk daldırıp elektriğe bağlıyor ve sistemi çalıştırdığında suyun içerisinde kahverengimsi bir renk ve çökelti meydana geliyor. Arıtma cihazından alınan suda ise bu tür bir değişiklik oluşmuyor ve pazarlamacı bu renk değişiminin ve çökeltilerin sudaki kirliliğin bir göstergesi olduğunu ifade ediyor. Bu şekilde bilimsel gerçek olan elektroliz olayını hilesine alet ederek şehir şebeke suyunun kullanımı konusunda halkımız yanlış yönlendirilerek şebeke suyunun kirli olduğu iddiasıyla cihazlarını satmaya çalışıyorlar. Bu renk değişimi basit bir elektroliz olayıdır. Kullanılan metal çubukların birisi özel olarak hazırlanmıştır. Bu olayda anot ucunda kullanılan elektrot yüksek miktarda demirle kaplanmıştır. Eğer su iletkense buradaki demir elektrottan serbest bırakılarak ortama karışır ve az miktarda renk değişimi ve çökelti meydana getirir, eğer suda iyonlar (insan vücudu için gerekli mineraller) varsa hem iletkenlik artacak hem de demirle klorür reaksiyona girerek bariz bir sarımsı-kahverengi renk değişimi ve çökelti oluşacaktır. Ancak ters ozmosla çalışan arıtma sistemleri suyun iletkenliğini ve özellikle de klorürü ileri derecede azalttıklarından renk değişimi ve çökelti oluşmayacaktır. Eğer arıtma cihazından alınan suya az miktarda sofra tuzu atarsanız renk değişimi ve çökelti oluşumunun bu suda da olduğu kolayca görülebilir. Yani sudaki renk değişimi ve çökelti kirlilikten değil vücudun dengesi için suda bulunması son derece önemli olan doğal minerallerin doğal olmayan bir şekilde serbest demirle reaksiyona sokulmasından kaynaklanmaktadır. “
Eski Genel Müdürü Remzi Ertek, ayrıca satıcıların deney sonucu gösteriyoruz diyerek sularda iletkenliğe bağlı olarak formüle edilen (TDS ) sudaki çözünmüş katı madde miktarını ölçerek suların kirliliği ve sertliği hakkında yanlış yorumlar yaptıklarını kaydederek, “Sulardaki TDS suların kirliliği hakkında hiçbir bilgi vermediği gibi sağlıklı olduğu hakkında da bilgi vermemektedir. Ölçüm sonucu yalnızca suda bulunan toplam iyonların bir ölçüsüdür. Birçok su arıtma cihazı satıcısı bu pazarlama tekniğini kullanmaktadır. Pazarlamacılar bu reaksiyonları bilmemektedirler. Su konusunda eğitimlerinin olmadığı ve su kalitesi hakkında yönetmelik ve standart bilgisi olmadığından, kendisine öğretilenleri basit pazarlama teknikleriyle halkımızın sağlığıyla oynamaktadırlar. Bu tür yöntemlerle satılan cihazların kullanımı halk sağlığı açısından son derece tehlikelidir. Erzurum su şebekesi ve Erzurum’la ilgili olmayan gazete kupürleri gösterilerek insanlar kandırılmaktadır. Su analizi yapmaya yetkili olmadıkları gibi ellerindeki cihazlarla su analizi yapmaları da mümkün değildir. Bu cihazlarla birlikte insanlara gösterilen analiz sonuçları insanlara, bu cihazdan geçen suyun son derece sağlıklı olduğunu ve kimyasal, mikrobiyolojik olarak son derece sağlıklı su ürettiğini anlatmaktadırlar. Bu cihazı alan müşterilerin buna inanmaları durumunda sağlığını tehlikeye attıklarını ve boşuna cihaza para verdiklerini bilmelidirler. Bu tür cihazlarla mikrobiyolojik olarak hiçbir analiz ve arıtma yapılması mümkün değildir. Tanıtım broşürlerinin ise Erzurum Suyuyla hiçbir bağlantısı olmayıp, tamamı müşterileri kandırmaya yöneliktir. Suyla ilgili tereddüdü ve şikayeti olan çok değerli hemşerilerimizin doğrudan bizi aramaları (alo 185) ve Kurumumuza ait son sistem cihazlarla donanımlı ve uluslararası yetkinliğe sahip olan akredite laboratuarımızda ücretsiz olarak su analizlerini yaptırabilirler. Ayrıca arıtma tesisimizi gezmek görmek isteyen hemşerilerimize de kapılarımız sonuna kadar açık. Bizler çok değerli Erzurum halkımız için gerekeni yapmaya gayret ediyoruz ve halkımızın sağlığını çok önemsiyoruz. Günlük olarak yayımladığımız su analiz sonuçlarını www.eski.gov.tr sitemizden müşteri hizmetleri/ su kalite kontrol bölümünden takip edebilirler.” şeklinde konuştu.