En büyük hayali iyi bir eğitim alarak tıp fakültesini kazanmak ve hastalara şifa verecek doktor olmaktı. Derslerinde de iyi bir öğrenciydi…
Ne var ki bir gün doktora gittiklerinde gerçekle yüzleşti: Lösemi…
Yılmadı, “Bu hastalık beni öldüremeyecek” diyerek yaşama dört elle sarıldı. Doktoruna danıştı: “spor yapabilir miyim?” diye…
“Kendini yormadan” cevabı onu mutlu etti. Okuluna gitti. Ancak ilik nakli ve ameliyat, tedavi süresi derken okulunu bırakmak zorunda kaldı. Hastane dönemi, evde dinlenme sürecinde kitaplarından ayrılmadı. Kendisini iyi hisseder hissetmez kortlara döndü ve tedavi sürecinde UTEM’de tanıştığı tenis antrenörü Birmen Çakırdere ile tenis oynamaya başladı. Örnekköy’deki programın uymaması ve uzaklığını göz önünde bulundurup Bostanlıspor’un Gode Cengiz Spor Tesislerindeki tenis kortlarına gelerek tenis oynamaya başladı. Sonra da okuluna kaldığı yerden devam etti. Bir yıl kaybetmişti ama hiç dert etmedi…
Ege Tunçgenç… 2000 doğumlu, 2 yıl önce lösemi hastalığına yakalandı ve yılmadı şimdi de iradesi, yaşama bağlığını, en önemlisi de spor sevgisiyle hastalığı yendi…
“Tenis oynayarak iyileştim” diyen ve doktoruna da teşekkür eden Özel bir lisenin son sınıf öğrencisi olan Ege, “inanın spor sağlıklı yaşamın en büyük reçetesi. Hastalığımı öğrendiğimde, bazı büyüklerime 6 ay söyleyemedim. Ama şimdi iyiyim. Nakil oldum. Tenis beni yeniden hayata bağladı. Lösemi hastalığına yakalananlar hiçbir zaman için panik yapmasın. Öldürücü hastalık diye düşünmesin. Tedavilerini aksatmasın. Yaşama bağlansın ve spor yapsın.
Fırsat buldukça tenis oynuyorum. Yorulduğum an dinleniyor. Sonra yeniden oynuyorum. Bu benim en büyük ilacım. Tüm hastalara şifa diliyor ve spor yapmasını öneriyorum. Beni hayata tenis sporu bağladı. Kortlarını bana açan Bostanlıspor Kulübü yönetimine teşekkür ederim” dedi.
Hafta sonları Bostanlıspor’un Gode Cengiz Spor Tesisleri kortlarında tenis oynarken bulabileceğiniz Ege, “spor tüm hastalıkların en büyük ilacı. Tenis oynamanızı öneriyorum” tavsiyesinde de bulunuyor…