Federasyonun internet sitesinden yapılan açıklamada, “Herkesin yüreğini acıtan bu tabloyu kabullenmek, hoşgörü ile karşılamak, sebebi ne olursa olsun alışılagelmiş bir saha olayı gibi görmek asla mümkün değildir” denildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Fenerbahçe-Galatasaray maçı sonrasında çıkan olaylar hepimizi derin bir üzüntüye sevk etmiştir. Futbolun ruhuyla bağdaşmayan, tarihi bir rekabete asla yakışmayan, taraflı-tarafsız herkesin yüreğini acıtan bu tabloyu kabullenmek, hoşgörü ile karşılamak, sebebi ne olursa olsun alışılagelmiş bir saha olayı gibi görmek asla mümkün değildir. Türkiye Futbol Federasyonu, bu aşamada çok yönlü bir değerlendirme yaparak gereken yaptırımları uygulayacaktır. Futbol, çağdaş batı ülkelerinde farklı bir mecrada ilerlemektedir.
O mecrada, sağduyu sahibi kamuoyunun da yakından bildiği gibi oyuna, kurala, rakibe saygı esastır. Türk futbolunun da bu yönde ilerlemesine katkıda bulunmak, başta federasyonumuz olmak üzere, kulüplerimizin, yöneticilerimizin, teknik adamlarımızın, oyuncularımızın ve oyunun vazgeçilmez parçası olarak gördüğümüz taraftarlarımızın asli ödevidir.
2020 Avrupa Futbol Şampiyonası'nın en güçlü adayı olan bu ülkenin, farklı bir yaklaşımın içerisinde olacağını düşünmek bile olanaksızdır. Bu çerçeveden bakıldığında, medyamızın bir bölümünde yapılan ‘kupa neden Şükrü Saraçoğlu Stadı'nda verildi’ tartışmalarını anlamak ve çağdaş bir yaklaşım olarak görmek de imkansızdır. Kupa töreninin gecikmesini, statta oluşan olumsuz ortam dikkate almadan eleştirmek ise haksızlıktır. Kupa, Valilikçe sahada güvenli ortamın hazırlanması sonrasında, bizzat Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu'nun da hazır bulunduğu törende, Başkanımız Yıldırım Demirören tarafından şampiyon Galatasaray'a takdim edilmiştir.
Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu, hafta içerisinde kulüplerimiz ile yapılan görüşmelerde mutabakat sağlamış, gösterdikleri duyarlılık nedeniyle kendilerine teşekkür etmiş, ardından oluşan düşünce İstanbul Valiliği'ne iletilmiş ve kupanın maç bitiminde verilmesini karara bağlamıştır. Zaten sportif anlamda bakıldığında, çağdaş uygulamalara göz atıldığında, doğru olan da budur. Yaşanan olayların sorumluluğunu Türkiye Futbol Federasyonu'na yıkmaya kalkışmak, asıl nedenleri göz ardı etmeye kalkmak, kelimenin tam anlamıyla insafsızlıktır.
Tüm üzüntümüze karşın, olayların daha vahim boyutlara ulaşmasını engellemek adına, Fenerbahçe ve Galatasaray kulüpleri yöneticileri ile İstanbul Valiliği'nin gösterdiği özverili çabaları takdir etmek, federasyonumuz adına onlara teşekkür etmek gerektiği inancındayız. Futbolumuzun, yalnızca ülkemizde değil, uluslararası platformda da bu tür olaylarla anılmasının önüne geçilmesini sağlamak, tüm futbol ailesinin ortak sorumluluğudur. Gelinen bu noktada, herkesi sağduyulu değerlendirmeler yapmaya ve davranmaya davet ederiz.”