SAĞLIK

Türk Halkının yüzde 14'ü böbrek taşı hastası

Hem bulunduğu coğrafya hem de genetik yatkınlık nedeniyle Türkiye'nin böbrek taşı hastalığı için yüksek risk grubunda olduğuna dikkati çeken Universal Aksaray (Vatan) Hastanesi Üroloji Uzmanı Op. Dr. Erkan Erdem, "Bundan 5-10 yıl öncesine kadar açık cerrahi yöntemlerle tedavi ettiğimiz böbrek taşı hastaları artık Mikro PNL yöntemi ile vücutlarında ameliyat izi bile olmadan operasyonun akşamında günlük hayatlarına geri dönebiliyorlar" dedi.



Op. Dr. Erkan Erdem, "Günümüzde böbrek taşı tedavisinde açık cerrahi operasyonları yerini PNL yöntemine bıraktı. Yaklaşık 2-2,5 cm'lik bir kesiden böbrek taşlarının parçalanarak vücut dışına çıkartıldığı operasyon sonrasında hastanın durumuna bağlı 2 veya 3 gün hastanede yatması gerekebiliyordu. Dünyayla birlikte ülkemizde de yeni yeni uygulanmaya Mikro-PNL yöntemiyle ise bir iğne deliğinden böbreğe girilerek, böbrek taşları lazerle toz haline getiriliyor. Herhangi bir komplikasyon olmaması durumunda sabah ameliyat olan hastalar aynı gün akşam ya da ertesi gün evlerine dönüp günlük hayatlarına devam edebiliyor. Hem de vücutlarında sadece iğne deliği kadar ameliyat izi kalıyor" dedi.

5-10 yıl öncesine kadar açık cerrahi operasyonla, böbrek dokusu kesilerek böbrek taşları alınıyordu. Lazer teknolojinin sağlık sektöründe daha etkin kullanılmasıyla birlikte Mikro-PNL yöntemi ile böbrek ve çevre dokulara en az zararla taşlara ulaşılıyor ve taşlar lazerle böbrek içinde toza dönüştürülüyor. Hasta idrar yoluyla toza dönüşmüş böbrek taşlarını vücudundan atıyor.
{ "vars": { "account": "G-9Y3VVX61MK" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }