İZMİR HABER

Türk inciri dünya raflarında yerini almak için yola çıktı

Türkiye’nin üretim ve ihracatında dünya lideri olduğu, artık 12 ay dünya süpermarketlerinin raflarında yer bulan Türk inciri, dünya pazarlarında yerini almak için ilk yükleme gemisi ile yola çıkartıldı.



Tüm semavi dinlerde kutsal meyve olarak kabul edilen incirde 2016/17 sezonu için kuru incir rekoltesinin 72 bin ton olarak öngörüldüğüne işaret eden Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Birol Celep, “Rekolte tespitimiz ilk aşamada geçen yıla göre biraz eksik olmasına rağmen 72 bin ton beyan ettik. İyi bir sezon olacağına inanıyoruz. Üretimimiz ve kalitemiz aynı şekilde devam ediyor” dedi.

12 ay dünya süpermarket raflarında
Geçmişte incirin soğuk iklimlerde kullanılabilen şeker ve enerji oranı yüksek bir ürün olarak görüldüğünü belirten Celep, incirin artık sıcak iklimlerde de kullanılabilir hale geldiğini dile getirdi. Türk incirinin bu anlamda artık her pazarda yer alabildiğini ifade eden Celep, “Artık süper marketlerde 12 ay raflarda ürünlerimizi sergileyebiliriz.

Bunda da çiftçilerimiz tarafından ürünün stoklanmasında büyük etkisi var. Biz de ürünümüzü zaten çiftçiden alarak, hemen soğuk hava depolarına koyarak dünyanın her yerine gönderebiliyoruz. Türk inciri sadece Noel’de değil 12 ay boyunca dünyanın her yerinde tüketilebilecek durumdadır” dedi.

Uzak Doğu ülkeleri de artık Türk incirini alıyor
İlk yükleme gemisinin 29 Eylül tarihi itibariyle yola çıktığını dile getiren Celep, gemiye büyük oranda incir yüklendiğini ve dünyanın her bölgesinde aynı anda yer alarak rekabeti de dengelemiş olduklarını söyledi.

İncirde en büyük pazarın Avrupa Birliği ülkeleri olduğunu kaydeden Celep, Amerika’nın da Türk incire büyük oranda talebi olduğunu ve bu talebin her geçen gün artarak devam edeceğini kaydetti. Avrupa ve Amerika dışında farklı pazarlarda da Türk incirinin Pazar payını artırdıklarını belirten Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Birol Celep, “Farklı pazarları aramak zorundayız.

Uzak Doğu pazarları ciddi anlamda çalıştığımız bir pazar. Ama biliyorsunuz ki hiçbir şey bugünden yarına oluşmuyor. Hepsi adım adım gelişen bir pazar payı. Japonya, Tayland, Singapur, Çin, HongKong gibi ülkelere her geçen gün artan pazarımız söz konusu. Bunu daha da geliştireceğiz ve bu anlamda çalışmalarımız da tüm hızıyla devam ediyor” diye konuştu.

“Ar-Ge departmanları oluşturulmalı”
İncirin daha fazla pazarda yer almasını sağlamak için de önerilerde bulunan Birol Celep, şunları söyledi:
“Ürünü katma değerli hale getirmek için farklı proseslerle farklılaştırarak sunmak zorundayız. Tüm meslektaşlarımızın bu ürünü daha katma değerli daha farklı pazarlara satmak için Ar-Ge departmanlarını oluşturup inovatif ürünler gerçekleştirmesi hem ülkemize hem ekendi ekonomilerine faydaları olacaktır. Ürünümüzü devamlı tüketilebilir hale getirmek için spekülasyona sebebiyet vermemiz lazım.

Çok anormal fiyatlarla beklenti unsuru oluşturup, çiftçimizin elinde malı tutturup, sonra da arz talep dengesini geriye çektirip hem tüketiciyi üzmemeniz hem de üreticiye beklenti spekülasyonu oluşturmamız lazım. Biz maalesef ülke olarak hep bu aşamalarda bulunuyoruz. Artık dünya pazarında, bu ürüne eşdeğer paralelde ürün fiyatları göz önünde bulundurarak hareket etmemiz, orta ve uzun vadede hem üreticimizi hem nihai tüketicimizi doğru platformda, doğru şekilde ürün sunumuna hazırlayacaktır.”

“İnciri bir mücevherat gibi saklayın”
Çiftçilere de ürünlerin stoklanması aşamasında uyarılarda bulunan Celep, “Çiftçilerimizin ürünü stoklarken bulundukları depolarında veya evlerinde bir mücevheratı ne kadar kıymetli şekilde saklıyorlarsa aynı değerde saklamasının çok fizibul olacağını düşünüyorum. Bu hem son nihai tüketiciye hem de bizim gibi prosesi yapan meslektaşlarımıza fayda sağlayacaktır ki bu ürünü son derece hijyen ve sağlıklı şekilde nihai tüketiciye ulaştırabilelim” dedi.
{ "vars": { "account": "G-9Y3VVX61MK" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }