Tıp dilinde, "Transkateter aort kapak implantasyonu" olarak tanımlanan "Aort atardamarına ait kapağın kasıktan girilen bir yapay kapak ile değiştirilmesi" yöntemi, Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Adana Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin başarılı kardiyoloji ekibi tarafından bölgede ilk kez uygulanıyor. Bu yöntemle, son 2 ayda toplam 6 hasta sağlığına kavuşurken, aynı durumdaki birçok hasta için de moral kaynağı oldu.
Hastanın göğsünün açılmasına gerek bırakmayan işlem, Prof. Dr. Alpay Turan Sezgin, Doç. Dr. Hakan Güllü, Doç. Dr. Halil Tolga Koçum, Doç. Dr. Öner Gülcan ve Uzman Doktor Muhammet Bilgi ile anestezi uzmanı Dr Meliha Hacer Ülger’in de aralarında bulunduğu deneyimli bir Kardiyoloji-Kalp damar ve Anestezi ekibi tarafından gerçekleştiriliyor.
Ekip adına uygulama hakkında bilgi veren Prof. Dr. Alpay Turan Sezgin, "Aort atardamarına ait kapağın kasıktan girilen bir kapak ile değiştirilmesi" yönteminin Almanya ve Fransa gibi ülkelerde yaklaşık 10 yıldır uygulandığını, Türkiye’de ise 2010 yılından beri yapılmakta olduğu, bölgemizde ilk defa merkezlerinde yapıldığı bildirdi.
Kalpten çıkan atardamar olan aortun ağzında kapak bulunduğunu ifade eden Sezgin, "Bu kapağın, genç yaşlarda romatizmal kalp hastalığına veya ileri yaşlarda kireçlenmeye bağlı olarak yapısı bozulur; sonuçta kapağın daralmasına veya yetmezliğine yol açar. Bu nedenle kalp normal çalışsa dahi kalpten pompalanan kan, aort kapağındaki darlık veya yetmezlik nedeni ile vücuda dağılamaz. Bu nedenle, hastalarda kalp fonksiyonları normal olmasına rağmen kalp yetmezliği bulguları; nefes darlığı, göğüs ağrısı, bayılma, çarpıntı oluşabilir" dedi.
Sezgin, ortalama yaşam süresinin tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de arttığını bu nedenle ileri yaş hastalığı olan aort kapak hastalığı sıklığının da artış gösterdiğini belirterek, "İleri yaşla birlikte diğer organlarımızda da başka hastalıklar çıkabiliyor. Böbrek yetmezliği, kalp yetmezliği, akciğer hastalıklarının sıklığı bunlardan bazıları" diye konuştu.
Sezgin, ileri yaşla birlikte görülen kalp rahatsızlıklarında umutsuz hastalara umut veren yeni uygulama hakkında bilgi verirken de normalde aort kapak değişimlerinin ameliyat ile olduğu ama bu operasyonun diğer organ hastalıkları olan yüksek riskli yüzde 30 hastaya yapılamadığını belirtti.
Kasıktan girilerek aort kapak yerleştirilmesi uygulamasının ameliyata giremeyen yüksek riskli, tedavisinden umut kesilen, ‘ameliyat olamazsınız’ denilen, çaresizce eve kapanmış, nefes almakta bile zorlanan hastalara uygulandığını ifade eden Prof. Dr. Sezgin, ancak, gelecekte orta risk grubundaki hastaların da bu yöntemle sağlıklarına kavuşabileceklerini ifade etti.
Operasyonun maliyetinin yüksek olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Sezgin, maliyette en büyük payı Amerika’dan ithal edilen ve kapak değişiminde kullanılan yaklaşık 70 bin TL değerindeki cihazın aldığını belirterek, "Ancak, artık bu operasyonların bedeli Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından da karşılanıyor. Bu çok önemli. Oysa, bu operasyon 2010’da Türkiye’de ilk kez uygulanmaya başladığında yaklaşık 100 bin TL’yi bulan maliyeti hasta kendisi karşılamak zorunda kalıyordu" dedi.
Sezgin, bu yöntemden birçok hastanın haberdar olmadığını da vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Bugüne kadar bu operasyonu uyguladığımız 6 hasta da aslında bu yöntemden haberdar değildi. Hastalar, poliklinik muayenelerimizde, kalp cerrahisinde değerlendirilirken bizim ekibimizin olayın farkında olması nedeniyle böyle bir operasyonun hastalıklarına çare olabileceğinin farkına vardılar. Yani, bu hastalar, kalp kapağı ameliyatı olmak ya da kalp kapağını değiştirmek maksadıyla gelmiyorlar. Nefes alamadıkları için, rahatlayabilmek amacıyla geliyor. Ya da dışarıda başka doktorlar tarafından gönderilen hastalarımız da oluyor."
Sezgin, bu uygulamanın, geleneksel açık kalp ameliyatı yöntemlerine göre ileri yaştaki hastalarda daha az risk taşıdığını, uygulama sonrasında iyileşme sürecinin daha hızlı olduğunu, hastaların tüm hayati fonksiyonlarının hızla düzeldiğini kaydetti.
Prof. Dr. Sezgin, bu durumdaki hastalar, böyle bir operasyonun varlığından haberdar olduklarında yöntemin daha fazla kişiyi adeta yeniden hayata döndüreceğini kaydetti.
HAYATA DÖNDÜ
Kardiyoloji ekibinin başarılı operasyonlarından biri de 87 yaşındaki Mehmet Mahir Dolapçı’ya uygulandı. Daha önce yatağa bağımlı olan, nefes almakta bile güçlük çeken yaşlı adam, şimdi sokağa çıkabiliyor, yürüyüş bile yapıyor.
Rutin kontrol için yeğeni ile birlikte geldiği hastanede doktorlara teşekkür eden Mahir Dolapçı, daha önce nefes almakta bile zorlandığını, göğüs kısmında ağırlık hissettiğini, yatağa bağımlı olduğunu belirterek, "Şimdi sadece nefes almakla kalmayıp normal yaşantıma döndüm" dedi.
Yaşlı adam, Türk hekimlerin başarısına da dikkati çekerek, "Televizyonda izliyorum. Yurt dışından bile hastalar Türkiye’ye geliyor. Bu çok sevindirici. Ben aslında böylesine iyileşeceğimi tahmin bile edemiyordum. Tüm ekibe teşekkür ederim" diye konuştu. Uygulamayı gerçekleştiren ekipte yer alan Prof. Dr. Alpay Turan Sezgin ise, hastanın kendilerine başvurduğunda durumunun son derece kritik olduğunu belirterek, "Mahir beyin ciddi kapak hastalığı vardı ve bunun için ameliyat olması gerekiyordu. Ancak, yaşı ve diğer hastalıkları nedeniyle risk yüksekti. Bunun üzerine kardiyoloji, anestezi uzmanı ve cerrahlardan oluşan bir kalp takımı oluşturduk Kasıktan girerek aort kapağını değiştirdik" dedi.
Prof. Dr. Sezgin, bu uygulama olmasa hastanın ameliyat şansının hiç bulunmadığına dikkati çekerek, hastanın uygulama sonrasında normal yaşantısına döndüğünü ifade etti. Sezgin, "Ameliyatsız aort kapak değişimi" olarak tanımlanan operasyonu son iki ayda 6 hastaya uygulandıklarını ve bu hastaların tamamının sağlığına kavuştuğunu sözlerine ekledi.
İzmir Haber
Umutsuz kalp hastalarını hayata döndüren yöntem
Yakın zamana kadar sadece açık kalp cerrahisi yöntemi ile gerçekleştirilen "kapak değişimi" artık kasık damarından girilerek yapılabiliyor.
Bunlar da ilginizi çekebilir