İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ve şirketlerinin borç batağında olduğunu savunan Yusuf Kenan Çakar, “Borç 1.3 katrilyona dayanmıştır. İzmirli yurtdışı finans kurumlarına yani modern tefecilere borçlandırılmıştır. 9 yılın sonunda borçlar sıfırlanmamıştır. Halen yurt içi ve yurt dışı bankalara 800 trilyon borç vardır. Ve 2013 yılında meclisten alınan 500 trilyonluk borçlanma kararı ile borç toplamı 1 katrilyon 300 trilyonları bulmuştur. Büyükşehir’in borçlarının 482 trilyonluk kısmının AK parti hükümeti tarafından silindiğini de İzmirliden saklamayın artık” dedi.
Büyükşehir belediyesi, İZSU, ESHOT ve şirketlerin bütçeleri toplamının 40 katrilyondan fazla olduğunu belirten Çakar, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun 40 katrilyonluk bütçesine karşılık yaptığı yatırım miktarının 5 katrilyon olduğunu açıklamasını da eleştirdi.
Çakar, “9 yılda büyükşehir, İZSU, ESHOT ve şirketlerin bütçeleri toplamı 40 katrilyondan fazladır. Sayın Kocaoğlu, 9 yılda İzmir’e 5 katrilyon yatırım yaptığını söylemektedir. Bunun doğru olduğunu kabul etsek bile yatırımın toplam bütçeye oranı yüzde 12.5 dur. Bu tam bir başarısızlıktır. Ve paraların çarçur edildiğinin en büyük ispatıdır” diye konuştu.
Başkan Kocaoğlu’nun her başarısızlığında kamuoyuna yanıltan demeçler vermeyi bir alışkanlık haline getirdiğini savunan Çakar, İzmirlilerin artık bu söylemlere kanmadığını söyledi.
Çakar, “Her başarısızlıklarında, her yanlış ve becerisizliklerinde, acaba biz nerde yanlış yaptık deme erdemini göstermek yerine, kendileri dışında sorumlu arama kolaycılığına kaçan ve bunu gelenek haline getiren İzmir Büyükşehir Belediyesi yönetiminin ve sayın başkanının bu kente vereceği bir şey kalmamıştır.Başarı yerine, iş yapma yerine, hizmet etme yerine yalandan mazeretleri uydurmayı tercih edenler, artık mızrağın çuvala sığmadığını gördükçe daha fazla, suçlu üretme, sorumlu arama telaşına kapılmaktadır. Ancak bu çaba beyhude bir çabadır. İzmir’ li hemşerilerimiz belediye başkanının ve CHP’nin oynadığı oyunun farkındadır. Bu oyuna prim vermeyecek ve bu oyuna gelmeyecektir. Sayın Kocaoğlu’ndan bir İzmir li olarak artık mazeret ve bahaneler üretmekten ve mağdur edebiyatı yapmaktan, herkesle kavga etmekten vazgeçmesini ve tüm gücüyle son kalan bir yılında İzmir’e hizmet etmesini beklemek en tabii hakkımızdır” diye konuştu.
Başkan Kocaoğlu’nun hazineye olan borç miktarını üç farklı tarihte üç farklı rakamla açıkladığını da belirten Çakar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hazineye 1 katrilyon 650 milyar borç ödediğini söyleyen Kocaoğlu bu rakamları da bir türlü tutturamamakta her defasında kendisin de bürokratlarına ayrı ayrı rakamlar vermektedir. 15 ağustos 2005 tarihinde yaptığı yazılı açıklamada İzmir Büyükşehirin toplam borcunun 1 katrilyon 161 trilyon olduğunu söyleyen Kocaoğlu, 9 temmuz 2012 de Büyükşehirin hazineye olan 1 katrilyon 394 trilyon borcunu ödediğini ve Büyükşehirin hazineye borcunu sıfırladığını açıkladıktan sonra, 30 mart 2013 te ise Büyükşehirin hazineye 1 katrilyon 650 trilyon borç ödemesi yaparak borçlarını sıfırladığını ifade etmektedir. Bu rakamların hangisi doğrudur. Artık bir karar veriniz.”
AK Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Yusuf Kenan Çakar, büyükşehir belediyesine bağlı İZULAŞ ve ESHOT’un borçlanmadan otobüs satın alamayacak durumda olduğunu da savundu.
Çakar, belediye şirketlerinin beceriksizce yönetildiğini iddia ederek, açıklamalarına şöyle devam etti: “9 yılın sonunda, İZULAŞ ve ESHOT borçlanmadan otobüs alamaz hale getirilmiştir. Bu kurumlar borçlanmadan çalıştırdıkları işçilerin maaşını ödeyemez hale getirilmiştir. İzmir büyükşehir belediyesinin dev kurumu ESHOT un tüm mal varlığı borçlarını karşılayamaz durumdadır. 9 yılda beceriksizce idare edilen belediye şirketleri iflas ettirilmiş, son dört yılda şirketlerin zararlarını örtmek için 1 katrilyon 100 trilyon para pompalanmıştır.”
Yusuf Kenan Çakar, büyükşehir belediyesinin son dokuz yıl içinde 500 milyon TL harcadığı metroda büyük bir hezimete uğradığını belirtti.
Çakar, Başkan Kocaoğlu’nun metro ve banliyo hattını birbirine karıştırdığını, Aliağa-Menderes banliyo hattının bile üç yıllık gecikmeye karşın Ulaştırma Bakanlığı desteğiyle hayata geçirildiğini anlattı.
“Son dokuz yılda metro için 500 milyon lira harcanmış, ancak 2 km lik Bornova hattı bitirilebilmiştir. Havaya giden milyonlar ve kaybedilen zaman 9 yılın en büyük hezimetidir” diyen Yusuf Kenan Çakar, “Belediye başkanı bu 9 yılda banliyö hattı ile metroyu hep birbirine karıştırmıştır. Aliağa-Menderes hattı metro değil, banliyö hattıdır. Yakınlarındaki birilerinin bunu Sayın Kocaoğlu’na anlatması gerekir. Ve bu hat İBB ile Ulaştırma bakanlığının ortaklığı ile yapılmıştır. Belediyenin 3 yıllık gecikmesine karşın bakanlığın iyi niyet ve destekleri ile bitirilebilmiştir. Belediyenin programlarına ve vaatlerine göre 2011 yılı sonunda alınması gereken 15 yeni gemi, eğer bir aksilik olmazsa 3 yıl gecikmeli olarak alınabilecektir. Ortada henüz alınmış bir şey yoktur. Ama ortada olan bir gerçek var, bu yönetim döneminde bir yolcu gemisi batmış, iki gemi yangın nedeniyle yolcuları ile birlikte büyük tehlike atlatmıştır. Henüz yeni alınmış gemi yoktur ama 2 gemi hurdaya ayrılarak satışa çıkarılmıştır. Körfezden daha fazla yararlanmak, deniz taşımacılığının geliştirilmesi bol bol konuşulurken, her şey lafta kalmıştır. İç ve dış körfezde yeni iskeleler yapılması konuşulmuş ancak bırakın yeni iskele yapılmasını eski yolcu iskelelerinin bakım onarımı bile yapılamamıştır” diye konuştu.
Çakar, İzmir’in 2000 yılında devreye alınan Büyük Kanal Tesisi’nin temizliğini bile yapamadığı için lağım sularına ve kokusuna mahkum edildiğini de kaydederek, Körfez’de yüzme hedefinin bir hayalden ibaret olduğunu söyledi.
Çakar, konuyla ilgili şu saptamalarda bulundu: “Kocaoğlu yönetimi 2000 yılında bitirilip devreye alınan büyük kanal tesisinin temizliğini bile yapamamıştır. 9 yılın sonunda kanallar tıkanmış büyük kanal sistemi iflas ettirilmiş ve lağım suları yüzme hayali kurulan körfeze akıtılmıştır. Narlıdere sahil evlerinde 5 milyon Tl. ye yapılan kanalizasyon daha teslim alınırken iflas etmiş, paralar havaya uçarken, lağım suları caddeleri evleri basmıştır. 9 yılın sonunda İzmir in nadide yerlerinden Sahil Evleri’nde lağım suları sokaklardan ve dere yataklarından körfeze akıtılmıştır. Körfezde yüzeceğiz demekle yüzülmüyor. 9 yılın sonunda körfezde bırakın yüzmeyi insanlarımız ve diğer canlılar salgın hastalık tehlikesi ile karşı karşıya bırakılmış, körfez sayelerinde fosseptiğe dönüştürülmüştür. 2000 yılında bitirilen Çiğli Arıtma Tesisi’ni bile doğru işletemeyenler, 9 yılın sonunda hala Çiğli, Karşıyaka ve İzmir halkını lağım çamurlarının kokusuna mahkûm etmişlerdir. İzmir de mevcut arıtma tesislerinin yüzde 90 ı Sayın Çakmur ve Sn. Özfatura döneminde yapılmış olmasına rağmen Sanki kendisi yapmış gibi Kocaoğlu tarafından sahiplenilmiştir. Sayın Kocaoğlu’nun 9 yıllık döneminde yapılan arıtmaların tamamının tesis maliyeti 50 milyon Türk lirasıdır ve İzmir’deki toplam arıtmanın sadece yüzde 10’u dur. 2011 yılında, ‘Türkiye’deki arıtmaların yüzde 70’i İzmir’de’ diyen Kocaoğlu, biraz fazla kandırıldığını anlamış olacak ki önce yüzde 50’ye sonra da yüzde 25’e kadar azaltmak zorunda kalmıştır.”
Çakar, Gaziemir’de inşaatına başlanan Yeni Fuar Alanı’nın da yedi yıl geciktirildiğini ve bunun kamuoyundan gizlenmek istendiğini savundu: “Gaziemir fuarı 2007’de bitmesi gerekirken, Aziz Kocaoğlu idaresi tarafından 7 yıl geciktirilmiştir. 7 yıl gecikmeyi gözlerden saklamaya çalışanlar KİK 7.5 ay geciktirdi diye bahane üretebilmektedir.”