BM Genel Sekreteri’nin askeri müdahaleye karşı olduğuna yönelik sözleriyle ilgili olarak, “Ban Ki-moon’un ‘askeri müdahaleye karşıyım’ açıklaması, kendi kanati olabilir. Ban Ki-moon böyle bir şeyi belirleme noktasında değil” dedi. Erdoğan, G20’deki Suriye temaslarıyla ilgili şunları söyledi:
Suriye rejiminin halkına yönelik katliamı zirveye katılan liderler tarafından dikkatle takip ediyor, operasyonun olmasını liderle de ifade ediyor. Zamanlamanın BM’nin raporunu vermesi ve rapora dayalı olarak bir adımın atılmasını daha önemli olduğu noktasında bir yaklaşım var.
Suriye’ye yönelik operasyonu destekliyor olmamız, asla ‘savaş çağırtkanlığı’ ve ‘savaş heveslisi’ olmak değildir. Bu insanlara karşı bir insani sorumluluğumuz var, komşuluk noktasında sorumluluğumuz var. Komşuda yangın başlamıştır, ilk vuracağı yer biziz. Bunu söndürmek için elimizden ne geliyorsa yapmak durumundayız. Kaçan bize geliyor.
Putin, ‘Bu muhaliflerin yaptığı bir iştir’ diyor. Bunu Beşar’ın yaptığını kabul etmiyor. Burada BM’nin gönderdiği misyonun raporları önemli. Raporlar gelsin bakalım. Değerlendirme süreci çok farklı bir zemine oturabilir.
Şu anda henüz bir ortak operasyon kararı diye bir şey yok. Şu andaki görüntü, BM Güvenlik Konseyi kararı olmadığına göre, zaten ortak bir operasyon olmaz. Ancak oluşturulabilecek bir koalisyon gücünün burada bir ortak operasyonu olabilir. Bu koalisyon güçleri 3 ülke olur, 5 ülke olur, bu tür bir şey olabilir. Bu tür bir ortak operasyonunun stratejisi ne olur, taktikleri ne olur, harekat planı ne olur bunlar ayrı konular. Ama böyle bir şeyin olması gerekliliği orada vurgulanıyor.
Suriye’nin içerisindeki muhalif güçlerin en önemli beklentisinin bir hava desteği olduğunu anlatan Başbakan Erdoğan, “Bu hava desteği kendilerine verildiği anda oradaki muhalif güçler çok daha büyük, çok daha erken başarı kazanabilecek noktadadır. Bu uçaktır, füzedir. Bu tür şeyler olduğu anda oradaki muhalif güçlerin mesafe alması çok daha hızlanacaktır” şeklinde konuştu.