Çelenk sunumunun ardından, bir konuşma yapan CHP Foça İlçe Başkanı Günal Biçer, "Bugün, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin kuruluşun 94. yıldönümüdür. Hepimize kutlu olsun. Yüzyıllarda bir yetişen deha sahibi önderimiz Mustafa Kemal'in, Samsun'a çıktıktan sonraki ilk işi, bildiğiniz gibi Amasya Genelgesi'ni yayımlamak olmuştur. Onu izleyen Erzurum Kongresi'yle, daha sonra düzenlenen Sivas Kongresi, ulusça dirilme ve direnme bilincinin uyandırılması çalışmalarının başlangıcını temsil eder.
Şuna özellikle dikkatinizi çekmek isterim ki, Mustafa Kemal Paşa, yurdun düşmanlar tarafından parçalandığı ve paylaşıldığı; dağınıklık, yokluk ve çaresizlik içindeki o en zor günlerde dahi, silahlı mücadeleyi başlatırken bile, kendisi bir asker olduğu halde, kongreler yoluyla halkı bir kurtuluş fikri etrafında toplamak için demokratik örgütlenme yolunu seçmiştir. Bu, yalnız bizim için değil, bütün dünya için emsalsiz bir örnektir" dedi.
Biçer şöyle devam etti:
"Bu kongrelerden sonra ise, 23 Nisan 1920'de Ankara'da Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin toplanması, Kurtuluş Savaşı'nın ve ardından gelecek büyük devrimin demokratik temcilerinin en büyüğünün atılması demektir. Bir olağanüstü durum düşünün ki, harp halindesiniz ve ölüm kalım mücadelesi içindesiniz... O koşullarda en önemli kararlar Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin onayından geçerek uygulanmaktadır... Bu, dünyaya örnek bir demokratik örgütlenme biçimidir ve bunun için başarılı olmuştur.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş evresini ve o evrede gerçekleştirilen atılımları, yapılan devrimleri, aydınlanma hamlelerini burada tek tek saymaya gerek görmüyorum. Türkiye Cumhuriyeti, yanmış yıkılmış bir ülkenin küllerinden doğmuştur. Oğullarını şehit vere vere on yıllarca savaşan halkın, son ve büyük bir hamleyle, "Ben varım!" dediği büyük bir var oluş kavgası böylece başarıya ulaşmıştır.
Hedefi çağdaş uygarlık olan, ortaçağ karanlığından yirminci yüzyıl aydınlığına sıçramak amacındaki, yılmak ye yorulmak bilmeyen ilerici kadroların, bize bıraktıkları, saygınlığı ve tam bağımsızlığı muhakkak olan Türkiye Cumhuriyeti bugünlere gelebilmişse, o temelin sağlamlığındandır.
Onu yıpratmak, rayından çıkarmak ve giderek de yıkmak çabaları hiçbir zaman eksik olmamıştır. Bu konuda, Türk Milleti'nin büyük bölümü ve onun Cumhuriyeti kuran kadrolarının eseri Cumhuriyet Halk Partisi, büyük bir uyanıklıkla, olanca dikkatiyle görevini yapmakta, Cumhuriyet'i ve devrimleri korumakta, bir an bile tereddüt etmeden mücadeleyi sürdürmektedir. Türkiye'nin, çok büyük bir sınavdan geçtiği şu son yıllarda, Türk milleti olarak, onun güvenilir temsilcisi Cumhuriyet Halk Partisi olarak, görevimizin başındayız. Büyük önderimiz Mustafa Kemal'in bütün emanetlerini ve Cumhuriyet'in kazanımlarını korumak için canla başla çalışıyoruz. Bu yolda, bir gün tüm ülkemizde aydınlık ve güzel günleri hep birlikte yaşayacağımıza inanarak yürüyoruz.
30 Mart 2014 tarihinde yapılan yerel seçimlerde Foça'da ve İzmir'de gösterdiğimiz başarı, bizim bu mücadelede ne kadar etkin olduğumuzu kanıtlamaktadır. Şunu bilelim: Cumhuriyet'in tüm değerlerinin yok edildiği, hak ve hukukun göz ardı edildiği, türlü zulümlerle insanların baskı altında tutulduğu, gerçek bir "tek parti diktası"nın yaşandığı şu günlerden mutlaka zaferle çıkacağız. Buna inancımız tamdır.
Çünkü önümüzde, 1919 karanlığında bile demokratik örgütlenme yoluyla başlatılan, Türkiye Büyük Millet Meclisi eliyle yürütülen Kurtuluş Savaşı'mız ve arka arkaya sıralanan devrimlerimiz, çağdaşlaşma ve aydınlanma hamlelerimiz vardır.
Hiçbir yerden kopya çekmemize gerek yoktur. Biz, Mustafa Kemal ve arkadaşlarının devrimci izinden yürüyerek, tüm sorunları aşacağımıza; ülkemizi ve halkımızı aydınlığa çıkaracağımıza yürekten inanıyorum. Mustafa Kemal Atatürk'ün ve silah arkadaşlarının anıları önünde saygıyla eğiliyor, onları şükranla ve minnetle anıyorum."