5-7 Eylül 2013’te İstanbul Kongre Merkezi’nde yapılacak 11. Ulaştırma Şurası ile ilgili bilgi veren Bakan Yıldırım, Şuraya dünya ve Türkiye’den 5 binin üzerinde katılımcının geleceğini açıkladı. Şura da, 2023’e giderken Türkiye’nin ulaşımla ilgili hedefleri tekrar şekilleneceğini belirten Bakan yıldırım, 2035’e yönelik de bir vizyon ortaya konulacağını ifade etti. Kalkınan büyüyen Türkiye’nin ulaşım ve iletişimdeki yerinin tartışılacağı şuranın temasının ‘Herkes İçin Ulaşım Hızlı Erişim’ olduğunu belirten Yıldırım, “Şura, Sayın Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül’ün iştirakleriyle İstanbul Kongre Merkezi’nde başlayacak 3 gün sürecek. Birinci gün bakanlar oturumu var. 25 civarında bakan ve yardımcısı, bölgesel işbirliği ve geleceğe yönelik fırsatlar masaya yatıracak. Bizim şuradan beklentimiz, Türkiye son 11 yılda ülkemizde var olan siyasi istikrar ve güven sayesinde birçok büyük projeyi hayata geçirme fırsatı buldu. Önceki yıllarda hep hayal edilirdi ama maalesef yeterli süre olmadığı için projelere başlanamazdı ve devam ettirilemezdi. Dolayısıyla Türkiye’nin istekleri beklentileri hep başka döneme kalırdı. Son 11 yıl geride bıraktık konuşulan fakat adımı bir türlü atma fırsatı bulunmayan birçok projeye başladık. Hal böyle olunca dünya şartlarına da bakıyorsunuz değişen durumlara göre bizim hedeflerimizi yeniden gözden geçirmemiz gerekir” dedi.
"KÜRESEL KRİZE RAĞMEN DEV PROJELERİ HAYATA GEÇİREN TEK ÜLKEYİZ"
Daha önceki dönemlerde şuraların 10 yılda bir yapıldığını hatırlatan Yıldırım, “Bu şura 2011’de kanun değişikliğinden önce 10 yılda bir yapılırdı. Biz Bakanlığın yeni teşkilat kanununda bunu 5 yıla düşürdük. Çünkü 10 yıl çok uzun bir süre, eski dönemlerde 10 yıllık hedef konulabilir. Ama teknoloji gelişti, iş yapma hızı arttı, dünyadaki dengeler ile pazar dengeleri değişiyor. Ülkelerin ekonomik ilişkileri bölgesel olarak değişiyor. Bu yüzden biz bunu 5 yıla düşürdük. Türkiye’nin 2023 hedefleri zaten belli. Bu sene hedefleri gözden geçireceğiz. Türkiye dünyanın 10 büyük ekonomisi içerisinde olacak. Altyapısını iletişimini ülkenin her köşesine aynı kalite ve hızda sağlamış olacak. Bundan sonraki hedeflerine yoğunlaşacak. Bu bağlamda şuranın asıl konusu projeleri tek tek tartışmak yerine hedefleri koymak. Örnek vermek gerekirse otoyol hedefi ne olacak. Türkiye’nin 2023’te otoyol hedefi, demiryolu ağı ne olacak, iletişimde hız ve kapsama durumu ne olacak. İletişimin milli gelir üzerindeki çarpan etkisi ne olacak gibi konular tartışılacak. Türkiye dünyada yaşara küresel krize rağmen büyük projeleri başlatan hemen hemen tek ülke diyebiliriz. Türkiye’nin başlattığı projelerin büyüklüğü çok fazla ve aynı zamanda stratejik öneme sahip. Örnek Marmaray, İstanbul-Ankara YHT projesi, İstanbul-İzmir Otoyolu, İkinci Tüp geçiş Projesi, 3. Hava Limanı Projesi. Bunlar dünyanın izlediği dev yatırımlar” diye konuştu.
"3. KÖPRÜDE PLANLANANIN ÖNÜNDEYİZ"
3. köprünün temelinin 29 Mayıs’ta atıldığını söyleyen Yıldırım, çalışmaların planlandığı gibi gittiğinign altını çizdi. “Köprünün Anadolu ve Avrupa yakasında ayakları yükseliyor. Köprünün kara tarafındaki bağlantıları yapılıyor. Köprüden sonra devam edecek yolun izi belili oldu. Yol koridoru açıldı, viyadük inşaatlarına başlandı.” diyen Bakan Yıldırım, projede planlananın bir miktar önünde gittiklerini söyledi. Yıldırım, “2 yılda köprü artı yolları yapmak bir rekordur. Bu büyük bir başarı. İnşallah bu hedefi tutturacağız” dedi.
Bakan yıldırım, Marmaray’a kardeş Avrasya Karayolu Tüp Geçişi Projesi ile ilgili de önemli bilgiler verdi. Avrasya Karayolu Tüp Geçişi Projesi’nin İstanbullular başta olmak üzere vatandaşların büyük çoğunluğu tarafından bilinmediğine dikkati çeken Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Marmaray, bir demiryolu projesidir. Uzakdoğu’dan Batı Avrupa’yı birbirine bağlayacak kıtalar arası boğazın 60 metre altından geçen bir proje. Türkiye’nin 1,5 asırlık rüyasıdır. Onda da sona yaklaşıyoruz. 29 Ekim itibariyle Anadolu Yakası’nda Ayrılık Çeşme ile Avrupa Yakası’nda ise Kazlı Çeşme arasında hattı açıyoruz. Hemen onun paralelinde ve biraz güneyinde Avrasya Karayolu Tüp Geçişi Projesi var. Marmaray, Üsküdar’dan denize geliyor, Avrasya Karayolu Tüp Geçişi Projesi ise Haydarpaşa Limanı içinden girip Sarayburnu’ndan çıkan 5,5 kilometrelik deniz altından giden tüp geçit var. Marmaray’ın kardeşi dediğimiz Avrasya Karayolu Tüp Geçişi Projesi’ni de 2015 sonuna kadar açacağız. Bunun özelliği Marmaray, iki gözden oluşuyor; bir gidiş, bir geliş. Tüp geçit ise tek tüp altlı üslü; alttan gidiş, üsten geliş var. Bu projeler İstanbul’a büyük katkı sağlayacak. Bugün İstanbul’un bir numaralı konusu trafik veya ulaşımdır. Gerek Marmaray ve ikinci tüp geçiş İstanbul’un trafiğinin rahatlamasına büyük katkı sağlayacak. Marmaray’la Üsküdar’dan binen vatandaş, 4 dakikada Sirkeci’de inecek. Trafik olmayacak. Tüp Geçit’te ise direkt Sarayburnu’ndan girip, Karacaahmet’ten çıkacak.”
Ankara -İstanbul YHT hattında çalışmaların sürdüğünü ifade eden Yıldırım, projenin Eskişehir’den Sakarya’ya kadar olan kesiminin zorluğuna vurgu yaptı. Yıldırım YHT hattı ve Ankara metroları ile ilgili de şunları söyledi:
“Bilecik’ten Sapanca’ya kadar olan kesim, Türkiye’nin en zor arazisi. Deprem riski de en yüksek olan bu arazide yoğun çalışıyoruz. Bazı sıkıntılarımız var zeminle ilgili, onları çözersek yıl sonuna kadar orayı açmış olacağız. Ankara metroları çok uzun süre gündemde oldu. Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan bu metroların bakanlığımız tarafından yapılmasını uygun gördü. Biz işlere başlayalı 2 yıl olmadı. Ankara’nın trafiği İstanbullu aratmaz oldu. Biz çok olağanüstü hızla çalışıyoruz. Üç hat devralmıştık, Kızılay-Çayyolu, Sincan-Batıkent ve Keçiören Kızılay. Keçiören-Tandoğan-Kızılay hattı biraz zaman alacak. Orda işler az miktarda yapılmıştı. Bu hat 2014’ün sonuna doğru açılacak. Çayyolu-Kızılay ve Batıkent-Sincan hatlarını bu yıl sonunda kadar bitirmeyi planlıyoruz.”
"İNTERNETİ KİMSE SİLAH OLARAK KULLANMASIN"
İnternet ile ilgili yapılan yasal düzenlemelere değinen Yıldırım, “Bu konuda bir hazırlığımız var, Meclis açıldığında bunu gündeme getireceğiz. İnternet gelişiyor, internet başlangıçta ne kadar kullanılıyordu şimdi ne kadar kullanılıyor? İnternet başlangıçta 3-5 milyondu şimdi 50 milyon. 10 kat gelişti. İnterneti kullanmayan yok gibi, her şeyde kullanılıyor. İnternet bir ilaç gibi kullanırsanız tedavi olursunuz. İnternet bir zehir gibi, o yönde de kullanırsanız başınıza iş açabilirsiniz. Her güzel şeyin bir de olumsuz yanı var. Gülün dikmeni olduğu gibi. İnternetin daha yaygın ve özgür kullanılmasında yasal boşluklar oluyor. Yeni bir teknoloji, yeni bir alan hukuki altyapısı yok. Türkiye’de de yok dünyada da yok. Biz geç kalmış değiliz. Bir bakıyorsunuz bir hizmet ortaya çıkıyor, kimse görmemiş. Burada oluşan bazı olumsuzluklara karşı ne yapabiliriz. Biz tanım, mevzuat yok. Şu anda bu mevzuatları oluşturuyoruz. Bu ortam sanal bir ortam. Ülke sınırlarının önemi kayboluyor. Türkiye’de, Amerika’da, İngiltere’de Hindistan’da vatandaşlar birbirleriyle konuşuyorlar, haberleşiyorlar, birbirlerini görmedikleri halde alışveriş yapıyorlar, bilimsel çalışma yapıyorlar, bazı bilgileri paylaşıyorlar, toplumsal olaylarla ilgili görüşüyorlar. Örnek Mısır’da yaşanan bir olay; Türkiye’den birisinin o konuda bir görüşü var hemen onu paylaşıyor. Bir başka ülke Türkiye ile ilgili paylaşıyor. Bu paylaşmalar esnasında bazı hukuki sorunlar ortaya çıkıyor. Hakaret oluyor, nefret oluyor, suç oluyor. Burada oluşan mağduriyetleri aşmak için bir çerçeve oluşturacağız. Tanımların yapılması lazım, bu işlerle ilgili usul ve esasların ortaya konulması lazım ki vatandaş mağdur olmasın. Yani somutlaştıracağız. Sizin adınıza birisi hesap açıp her türlü hakareti yapıp suçu işliyor. Ondan sonrada farkına varıyorsunuz, gel bakalım Ahmet Bey ne yapıyorsunuz vatandaşı isyana teşvik ettiniz, nefret tohumları ektiniz ver hesabını diyorsunuz. Vatandaş “Hayyal essala” benim haberim yok diyor. İşte bu düzenlemenin amacı bu ve buna benzer durumları düzeltmek. Bir de özellikle Türkiye dışında ülkemize yönelik faaliyette bulunanların faaliyetlerini kolaylaştıracak düzenlemeleri içeriyor. Çocukların istismardan korunmasına yönelik bir kanun çıkarmıştık. O kanunda yer ve hizmet sağlayıcılar eğer yasalara aykırı iş yapmışlarsa hapis cezası öngörüyordu. Özellikler yabancı kökenli yer ve hizmet sağlayıcılar bundan büyük endişe duyup ofislerini Türkiye’ye getirmek istemiyorlardı. Şimdi ihlallerde hapis cezasını para cezasına çeviriyoruz. Bu durum işimizi biraz kolaylaştıracak. Bu tamamen yeni bir alan insanlar hangi sürprizle karşılaşacağını bilmiyor. Biz diyoruz ki, vatandaşımız bu alanı istediği gibi kullansın, ticaret yapsın, eğitim yapıyorsa dünyanın milyarlarca kütüphanelerine buradan erişsin, bilgiler alsın, başka akademisyenlerle irtibat kursun. Devletle işi varsa e-devlet kapısını kullanarak tüm işlerini yapsın. Tek derdimiz bu” şeklinde konuştu.
Bakan Yıldırım sözlerini “İletişimde hız bereket, ulaşımda ise hız felakettir. Vatandaşlarımız bunu da unutmasın” diyerek tamamladı.