Demokratik toplumların en temel vasıflarından birinin, kişi hak ve özgürlüklerine yönelik genişletici yorumların esas alınması ve bu yorumların uygulamaya yansıtılması olduğu belirtilen açıklamada, "Uzun yıllar Türkiye’de öğrenciler tek tip kıyafet giymeye zorlanmış, adeta dayatmacı bir yaklaşımla bu kıyafetler öğrencilere dikte edilmiştir. Demokratikleşme süreci ivme kazandıkça bu tür tektipleştirici ve dayatmacı uygulamaların yürürlükten kaldırılması gündeme gelmektedir. Kılık kıyafete ilişkin yönetmeliğin de demokratik hak ve özgürlükler ekseninde yeniden düzenlenmesine yönelik talepler sonucunda, söz konusu yönetmelik 2012 yılında değişikliğe uğramış ve serbest kıyafet uygulamasının özel okullardan başlayarak zamanla tüm okullara yansıyacak şekilde genişletilmesi hedeflenmiştir. Bu kapsamda, öğrenci, veli ve eğitimcilerin de desteğiyle, önümüzdeki yıldan itibaren isteğe bağlı kıyafet uygulaması resmi ve özel bütün okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve liselere yaygınlaştırılacaktır" ifadelerine yer verildi.
Milli Eğitim Bakanlığı'na Bağlı Okul Öğrencilerinin Kılık ve Kıyafetlerine Dair Yönetmeliğin 3. Maddesinin ikinci fıkrasında yapılan bir değişiklikle, adı geçen okullardaki bütün öğrencilerin, velilerinin istekleri doğrultusunda kıyafet seçebileceklerine dikkat çekilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Bu düzenlemeyle, velilerin yüzde elliden fazlasının kabul etmesi şartıyla, okullarda öğrenciler istediği kıyafetleri giyebileceklerdir. Bu uygulama bir taraftan serbest kıyafet uygulaması getirerek öğrencilere kılık kıyafet özgürlüğü sağlarken, diğer taraftan da katılımcı ve demokratik okul yönetimi uygulamasını geliştirmektedir. Böylece okul idaresi ve okul aile birlikleri aracılığıyla veliler, çocuklarının eğitimi ile ilgili konularda sürece daha fazla katılacaklar, görüş ve önerileriyle yönlendirmede bulunabileceklerdir."