Arıkan, ailesinin dava dilekçesinde ise gözleri görmeyen annesi yerine başka kadının tapuya götürüldüğü ve arazilerinin sahte satış senedi düzenlenerek satışının yapıldığını öne sürüldü. Nusaybin Tapu Kadastro Mahkemesinin kapanması ile dava Mardin Tapu Kadastro Mahkemesine taşınırken, aile üyeleri hukuk mücadelesinin sonunu göremeden vefat etti.
Babası Ali İhsan ve amcası Abdülkadir Arıkan’ın açtığı davayı sürdüren Muharrem Arıkan, babaanneleri adına tapu kaydının ellerinde olmalarına rağmen mahkemenin 51 yıldır sonuçlanmadığını belirtti.
Arazilerinden Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın petrol çıkardığını ancak mahkeme sürecinden dolayı hiçbir hak alamadıklarını belirten Muharrem Arıkan, konuyu Başbakan Ahmet Davutoğlu’na ve danışmanlarına iletti. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun konu ile ilgileneceğini söylemesinin ardından, Başbakanlık Danışmanı Mustafa Kemal İşler de Muharrem Arıkan’ı arayarak sıkıntıları konusunda yardımcı olacaklarını söyledi. Geçirdiği kaza nedeniyle bacağından sakatlığı bulunan, geçim sıkıntısı yaşayan ve başbakanlıktan haber beklediğini söyleyen Arıkan, “Varlık içinde yokluk çekiyoruz” dedi.
“VARLIK İÇİNDE YOKLUK ÇEKİYORUZ”
Arazilerinden petrol çıkartan Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’ndan mahkeme sürecinden dolayı istimlak bedellerini alamadıklarını ileri süren Arıkan, şöyle konuştu: “İstimlakları alamıyoruz. Mahkemeyi gerekçe göstererek bize bu bedeli ödemiyorlar. Çeşitli açıklamalarda bulundular; Bedelli öderiz, bankada blokeli kalır, parayı yatırır alırız ama mahkemeyi kaybederseniz parayı geri ödemek zorunda kalırsınız’ dediler. Bende bunun üzerine hak arayışımı sürdürdüm. Sayın Ahmet Davutoğlu ile kendisinin İzmir ziyaretinde görüşmüştüm. Başbakanımıza konuyu yazılı olarak ilettim, ilgileneceğini söyledi. Sayın Cumhurbaşkanımıza varıncaya kadar, korumaları vasıtasıyla yazılı beyanlarda bulundum. Bunun yanı sıra geçen Ramazan Bayramından iki gün önce Sayın Başbakanımızın Danışmanı Mustafa Kemal İşler aradı. Ona da durumu arz ettim, zor durumda olduğumu ifade ettim, dönüş yapmalarını bekliyorum. Şu an halen varlık içinde yokluk çekiyoruz.”
"SON KEŞİF TERÖR NEDENİYLE GERÇEKLEŞEMEDİ"
Babaanneleri adına tapu kaydı bulunmasına rağmen mahkemenin bir türlü sonuçlanmadığını vurgulayan Arıkan, petrol kuyularındaki son keşfin de terör olayları nedeniyle gerçekleşemediğini dile getirdi.
“ELİMİZDE RESMİ TAPU KAYDI VAR”
Bazı şahısların arazileri üzerinde hak iddia ettiğini ifade eden Arıkan sözlerine şöyle devam etti: “13, 14, 15, 16 parsellerde dört petrol kuyumuz var. 1983 yılından bu yana petrol çıkarılıyor. Bazı şahıslar topraklarımız üzerinde hak iddia ederek toprağımızı ekip biçmektedir ve ihtiyadi tedbir kararlarımız geri çevrilmekte. Haklılığımız mahkemede defalarca ispatlanmasına rağmen sonuç yok. Elimde babaanneme ait tapu kaydı var. Resmi çevirisi yapılmış bir belgedir. Buna rağmen mahkeme lehimize sonuç vermiyor. Gücümüz olmadığı için bu şahıslarla baş edemiyoruz, devletten yardım istiyoruz. Bize bu konuda yardım etmelerini bekliyoruz. ”
“EVİMİN KİRASINI ÖDEYEMİYORUM”
Muharrem Arıkan 2012 yılında komşularıyla yaşadıkları bir husumetten dolayı üzerine araba sürüldüğünü ve sol bacağında sakatlık oluştuğunu ifade etti.
Maddi olarak zor durumda olduğunu ve iş bulamadığını savunan Arıkan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sol bacağımda sakatlığım kaldı ve o günden beri hayatım cehenneme döndü. İş bulamıyorum. Birçok iş yerine başvuru yaptım ancak sol bacağımdaki sakatlık maalesef engel oldu. Bu yüzden hayatım da altüst oldu. 3,5 yıldır büyük zorluk yaşıyorum. Şu anda çok zor durumdayım. Evimin kirasını ödeyemedim, iş başvurularından hep olumsuz yanıt aldım. Borcumuzu ödeyemediğimiz için evden de icra yoluyla çıkarmaya çalışıyorlar.”
Arıkan, doktor raporuna göre ağır işlerde çalışamadığını, özel şoförlük gibi hafif işlerde çalışmak istediğini de söyledi.
“KADASTRODA UZUN SÜREN DAVALAR MEVCUT”
Arıkan’ın avukatı Abdullah Düzgün ise Türkiye genelindeki kadastro mahkemelerinde bu tarz uzun süren davaların olduğuna işaret ederek şu bilgileri verdi: “Kadastro mahkemelerinde uzun süren dava dosyaları mevcuttur. Bu dava uzun sürdüğü için birçok mahalli kavgalara ve cinayetlere sebep olan neticeler ortaya çıkıyor. Kesinlikle kadastro dosyalarının bir an önce bitmesi lazım. Bu alanlara uzman, bu işin eğitimini almış hakimler atanırsa ve bunlara ‘3 yılda bitirin’ gibi bir kota koyarlarsa, dava hızlı bir şekilde sonuçlanabilir.”
Editör: TE Bilişim