Kıymetli okurlar uzun bir aradan sonra sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Baş Öğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün bir vecizesiyle konuya girmek istiyorum:
Kıymetli okurlar uzun bir aradan sonra sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Baş Öğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün bir vecizesiyle konuya girmek istiyorum:
“Milletimizin siyasî, toplumsal hayatında, milletimizin fikrî terbiyesinde rehberimiz ilim ve teknik olacaktır. Mektep sayesinde, mektebin vereceği ilim ve teknik sayesindedir ki Türk Milleti, Türk sanatı, ekonomisi, Türk şiir ve edebiyatı, bütün güzelliğiyle gelişir”
Malumunuz bir liseye giriş ve üniversite sınavını daha geride bıraktık.
Yarınlarımızın teminatı sevgili öğrenciler ve pek tabii aileleri zor ve emek dolu bir süreci daha geride bıraktılar.
Şimdi sonuçlarını heyecanla ile bekleme zamanı. Tüm evlatlarımız için hayırlısı olur inşallah.
Bu gelişmelerle birlikte ülkemizde hararetli bir müfredat tartışması yaşanmakta.
Kültürümüzde çok güzel bir kelam vardır, pek bir hoşuma gider: “Salih niyet Salih amel doğurur”
Umarım yetkililer bu doğrultuda bir müfredat çalışması yapıyorlardır.
Ülkemizde uzunca yıllardır konuşulur müfredat. Ancak hiçbir çevreyi mesut etmez; hep bir eleştiri ve itiraz gelir ardı sıra. Bakın, aslen çok basit olan bu süreç hakkında sizlerle görüşlerimi paylaşmak isterim.
Eğitim oldukça devrimsel bir süreçtir. Dönem dinamikleri, dünyada yaşanan gelişmeler, teknolojik gelişmeler, sosyoekonomik faktörler gibi onlarca şey sıralayabiliriz.
Bugün eğitim içinde en önemli diyebileceğimiz faktör eğitimin niteliğidir. Eğitim kalitesi ne demektir?
Eğitim sürecinin en önemli boyutu eğitim kalitesidir. Eğitim kalitesi ise eğitime tabi tutulmuş kişilerin, kendi eğitimleri ile ilgili bilgi, beceri ve davranışlarıyla toplumun ihtiyaç ve isteklerine beklenen düzeyde cevap verebilmeleri olgusudur.
Eğitimde eski yaklaşımlar, Eğitimde yeni yaklaşımlar,
Öğretmen Merkezli Öğrenci Merkezli
Tek Kitap Üzerine Program Temelli Hayatın Sorumlulukları Üzerine ve Tanımlanmış Yeterlikler
Odaklaşmış Tek Yönlü İletişim Çift Yönlü İletişim
Ürün Temelli Süreç Temelli
Okul Öğrencinin Öğrendiği Bir Yerdir Okulda Herkes Birlikte Öğrenir
Öğretmen Öğrenciye Bilgi Aktarır Öğretmen Öğrenciye Sorgulamayı Öğretir
Veliler, Eğitim ve Okuldan Anlamaz Velilerin İşbirliği Esastır
Yarışmaya Dayalı Birlikteliğe Dayalı
Kaliteli eğitime olumlu ve olumsuz etki eden çok sayıda faktör vardır.
NİTELİKLİ ÖĞRETMEN YETİŞTİRMEK
Eğitimde başarının ve kalitenin başrolü öğretmendir. Verimlilik öğretmenin niteliği ile orantılıdır. Nitelikli öğretmen yetiştirmek kaliteyi yakalamak isteyen ülkelerin öncelikli işi haline gelmiştir.
OKULLARIN YETERLİLİK, FİZİKİ YAPISI VE DONANIMI
Nüfus artışı paralelinde okulların ihtiyacı karşılayacak nicelikte olmayışı eğitimin kalitesi açısından bir dezavantajdır. Yetersiz okul ve yetersiz öğretmen sayısı kalabalık sınıfların oluşmasına ve dersin derste öğretilememesi gibi hazin neticeler doğurmaktadır. Öğretmen dersi derste öğretir. Ama öğretebileceği sayıda öğrenci olduğu vakit bunu başarabilir. Aksi takdirde kalabalık sınıflarda öğretme işi tam gerçekleşmediğinden kalite ve verim düşük olur. Bunun tek çözüm yolu mevcut binaları sabah, öğlen ve akşam tam kapasite çalıştırmaktır. Eğitim verimliliğine okul binalarının mimarî tarzı, inşaat kalitesi, sıhhi durumu, fizikî mekân rahatlığı tesir etmektedir. Estetik görünümlü, geniş bahçeli, spor tesisli, havadar, sağlık şartlarına uygun her türlü gürültüden uzak okul binaları eğitim kalitesine olumlu hizmet edecek faktörlerdir. Diğer taraftan sınıflarda yeterli araç ve gereçlerin olması, laboratuvar donanımının olması eğitimde verimliliği muhakkak arttırır.
EĞİTİM PROGRAMLARI VE METOTLARI
Günümüzde eğitim ve öğretim programlarının geliştirilmesine son derece önem verilmektedir. Öğretimin eğitimle sonuçlanabilmesi için iyi bir şekilde hazırlanmış programlara ve geliştirilmiş metotlara ihtiyaç vardır. İyi hazırlanmış programlar eğitim öğretimde başarının temel unsurlarıdır. Eğitim ve öğretimde istenilen hedeflere ve kaliteye iyi hazırlanmış programlarla ulaşılabilir. Eğitim programı Milli olmalıdır. Eğitim programı bilimsel olmalı ve teknolojik gelişmelerden istifade etmelidir. Eğitim programları kişiye faydasız ve gereksiz bilgilerden arındırılmalıdır. Eğitim programlan kalite ve kalkınmayı amaçlamalıdır. Eğitim programları öğrencilerin kabiliyet ve kapasitelerine uygun olmalıdır. Eğitim programları uygulamaya yönelik olmalıdır. Eğitim programları fırsat eşitliğini sağlayıcı olmalıdır.
EĞİTİM VE ÖĞRETİM YANLIŞ UYGULAMALARDAN KURTULMALIDIR
Ø Ezberciliğe Son Verilmelidir
Ø Esas Amaç Sınav Değil Öğrenme Olmalıdır
Ø Eğitim Öğretmen Merkezli Değil, Öğrenci Merkezli Olmalıdır
Ø Eğitim Uygulamalı Olmalıdır
Ø Eğitimde Teknoloji Kullanılmalıdır
Ø Öğrencinin İlgi Alanları Dikkate Alınarak Ders İşlenmelidir
Ø Velilerle İşbirliği Yapılmalıdır
Ø Yeterli ve Etkin Rehberlik sağlanmalıdır
Dünya sürekli bir gelişmenin içindedir. Eğitim okulla bitmez, bütün hayat boyunca sürer. Okullarda öğrenilen bilgiler bir süre sonra yetmemeye başlar. Bunun için kişiye eğitim verilirken mesleğinde yenilikleri araştırma ruhu da verilmelidir. Ömür boyu eğitim, Hz. Muhammed'in "Beşikten mezara kadar ilim tahsil ediniz" tavsiyesi ile daha o zamanlar dinde de yerini almıştır.
Günümüz dünyasında bir kalite yarışı mevcuttur. Kaliteli insan gücüne sahip ülkeler dünya iş pazarlarına hakim olmaktadır. Fakat kalitenin temelinde eğitim yatmaktadır. Japon kalite uzmanı Kaoru Işikava "Kalite eğitimle başlar eğitimle biter" diyerek kalitenin bir eğitim işi olduğunu açıkça belirtir. Ürün ve hizmetlerde kaliteyi yakalamak eğitimde kaliteyi yakalamakla mümkündür. Kaliteli eğitim ise gerekli şartların yerine getirilmesi ve alt yapısının iyi hazırlanmasına bağlıdır.
Eğitimin kaliteye ulaşması için başta öğretmenlerin nitelikli profesyonel olarak yetişmesi gereklidir. Hizmetiçi eğitimlerle öğretmen dünyadaki eğitim yeniliklerini sürekli öğrenmeli, yeterli ücretle eğitime kendini tamamen verebilmeli ve eğitimdeki literatürü takip edebilmelidir. Okulların kapasitesi ve iç donanımı ihtiyacı karşılayacak yeterlilikte olmalıdır. Çağın eğitim sistemlerine uygun, ihtiyaçları karşılayabilen, hayatla bağdaşık faydalı bilgileri öğrencilere sunabilen eğitim programları sürekli geliştirmelidir. Kitaplardan lüzumsuz bilgiler çıkarılmalıdır. Eğitimde ezbercilik yerine öğrenmeye, düşünme ve beceri kazanmaya, öğretmen merkezli yerine öğrenci merkezli olmaya özen göstermelidir. Eğitim teknolojisi ve yenilikler alınıp kullanılmalıdır. Öğrencilerin ilgi alanları yeteneklerine göre meslek seçimleri yapılmalıdır. Yeterli rehberlik yapılmalıdır. Mesleklerinde uygulamalı eğitimle iyi yetişmelidirler. Kendilerine mesleklerinde araştırmacılık ve yenilikçilik ruhu eğitim süreci içinde verilmelidir. Eğitimin her safhasında okul veli ile işbirliği içinde olmalıdır. Eğitim-istihdam ilişkisi kurularak okullara işyerlerinde ihtiyacı karşılayacak tarzda öğrenci alınmalı ve böylece diplomalı işsizlik önlenmelidir. İnsan gücü israf edilmemeli ve iyi kullanılmalıdır. Gençleri ara insan gücü yetiştiren meslek okullarına yönlendirerek üniversite önündeki yığıntı önlenmelidir. Okul sanayi ve iş yerleri iş birliği yaparak sanayinin ve işyerlerinin beklentilerine sayı ve nitelik bakımından cevap verebilecek elemanları yetiştirmelidir. Toplumda eğitim bir üst değer olarak algılanmalı ve öğrenciler öğrenmeye teşvik edilmelidir. Devamlı değişen dünya, kişilerin mesleklerinde yenilenmelerini gerektirdiğinden sürekli eğitim çağın gereğidir. Bunun için yetişkin eğitimi önem kazanmıştır. Sürekli eğitim zamanı iyi kullanma ihtiyacını da gerektirmiştir. Bu sebeple zamanı iyi kullanma alışkanlığı okullarda ve ailede kazandırılmalıdır. Okuma, araştırma, mesleki gelişme ve hobi sahibi olma zevki verilmelidir. Eğitim süreci içinde kişiye iş ve meslek ahlakı aşılanmalıdır. İşini ve mesleğim dürüst ve sağlam yapan insanlar, ürün ve hizmetlere kaliteyi aksettirirler. Eğitim yeterli finans kaynaklarıyla da temin edilmelidir. Bütün bu anlattıklarımızı ve buna benzer hususları yerine getirmek eğitimde kaliteyi doğuracak alt yapıyı kendiliğinden oluşturacaktır.