Genetik faktörler, hormonlar, makyaj malzemeleri, yağlı cilt bakım kremleri, güneş, çevre kirliliği ve çeşitli ilaçlar akneyi tetikleyebiliyor. Tedaviye dirençli akne, saç dökülmesi, tüylenme artışı ve mensturasyon düzensizliğinin görüldüğü durumlarda endokrin testinin gerekli olduğunun altını çizen Anadolu Sağlık Merkezi Dermatoloji Uzmanı Dr. Rukiye Kaymaz, “Akne tedavisi kişiye, aknenin şiddetine ve aknenin formuna göre belirlenir” açıklamasında bulundu.
Akne sorunu kalıcı bir şekilde çözülebilir
Basit akne formlarında lokal ilaçlarla dermokozmetik destek ürünlerin kombine edildiğini belirten Dermatoloji Uzmanı Dr. Rukiye Kaymaz, “Hafif orta akne şiddetinde yumuşak formüllü pH dengeli bir temizleyici ile cildin günde 2 defa yıkanması önerilir. Daha derin iltihaplı lezyonlar mevcut ise sistemik antibiyotikler, dermokozmetik bakım ürünleri ve lokal antibiyotiklerle kombine edilir” dedi. Daha şiddetli ve iz bırakan akne formlarında A vitamini türevi sistemik ilaç tedavisi ile akne sorununun çoğunlukla kalıcı bir şekilde tedavi edildiğini söyleyen Dr. Rukiye Kaymaz, “Bu tedavi sırasında lokal dermokozmetik ürün desteği çok önemli. Retinoid tedavisi cildi inceltip hassaslaştırdığı için sabahları yağsız minimum 30 koruma faktörlü güneş koruma ürününün yanı sıra hassas cilt temizleme ürünleri ve nemlendiriciler tercih edilir” dedi. Dr. Rukiye Kaymaz, akne tedavisinde doğru ürün kullanmanın önemini vurguladı.
Akne tedavisinden sonra iz tedavisi planlanmalı
Aktif akne durumunda yağlı bakım kremleri, güneş koruma ya da fondöten, pudra gibi makyaj malzemelerinden uzak durulması gerektiğinin altını çizen Dermatoloji Uzmanı Dr. Rukiye Kaymaz, “Aktif akne tedavisi başarıyla sonuçlandıktan sonra iz tedavisi planlanmalı. İz kalmaması için düzenli olarak dermatoloji uzmanının belirlediği mevsime uygun koruma faktör içeren bakım ürünleri kullanılmalı. İz azaltıcı lokal ürünlerin soyucu nitelik içermesi nedeniyle akşam saatlerinde kullanılması daha uygun olur” şeklinde konuştu.
