İzmir Hilton Oteli'nde sabah saatlerinde başlayan ve iki gün sürecek toplantıda konuşan Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan Özdemir, Türkiye'nin son iki yılda gerçekleştirdiği 4 yargı reformu paketi hakkında bilgiler verdi.
"SON İKİ YILDA DÖRT YARGI REFORMU PAKETİ ÇIKARDIK"
Özdemir, Türkiye'nin yargı reformunda ve insan hakları alanında ciddi adımlar attığını belirterek, "Son iki yılda 4 yargı reformu paketi kabul edilmiştir. Temel espri; yargının ağır iş yükünü azaltıcı tedbirler, iyi işleyişini sağlayacak yapısal değişiklikler, insan hakları noktasında hak ihlallerine sebep olacak sorunlara müdahale etmek şeklinde sıralanabilir. İnsan hakları ve ifade özgürlüğü konusunda önemli adımlar atılmıştır. Türkiye yargı reformu alanında ciddi adımlar atmaktadır. Yapısal bazı tedbirlerin alınması gerekmekteydi. Bu değişikliklerin uygulamada doğru şekilde algılanıp uygulanmasını temin etmek için, uygulamadaki farkındalığın arttırılması için projeler geliştirilmektedir" diye konuştu.
"AİHM'DE TÜRKİYE ALEYHİNE AÇILAN DAVALAR AZALDI"
"Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) Türkiye aleyhine açılan davalarda azalma var artık" diyen Müsteşar Özdemir, AİHM'ye uzun yargılama ve mahkeme kararlarının gereği gibi olmaması nedeniyle Türkiye aleyhine yapılan başvuruların öncelikli olarak Türkiye'de incelenmesine dair kanunun kabul edildiğini söyledi. Özdemir, şöyle devam etti:
"AİHM'ye uzun yargılama veya mahkeme kararlarının gereği gibi olmaması nedeniyle yapılan başvuruların, önce ülkemizde incelenmesine yönelik kanun kabul edilmiştir. Bunun için oluşturulan komisyon faaliyetlerine başlamıştır. Bin 400 başvuru almıştır, Mayıs ayı itibariyle de yüze yakını hakkında karar verilmiştir. Yargı reformunda insan hakları konusu önemli. İnsan Hakları Daire Başkanlığı'nı kurarak ciddi bir adım attığımızı düşünüyoruz. Kanun hükmünde kararname ile yasal altyapısı oluşturuldu. Temel görevi devlet aleyhine AİHM'de yapılan başvuruların tercümesiyle de sıkı bir biçimde ilgilenmektedir. 15-17 kasım 2011 tarihinde yüksek düzenlikli çalıştay yapıldı. Türkiye'nin insan haklarındaki sorun ve sıkıntılarıyla ilgili atılacak adımlarla ilgili hazırlanan eylem planı, Bakanlar Kurulu'na sunulmayı bekliyor."
"TUTUKLULUK ORANLARI GİDEREK AZALDI"
Müsteşar Özdemir, tutukluluk oranlarının da giderek azaldığını dile getirerek, fiziki ve yapısal değişikliklerden bahsetti. Özdemir, şu bilgileri verdi: "Tutuklu oranının giderek azaldığını görüyoruz. Ceza infaz kurumlarındakilerin oranı yüzde 22'ye inmiştir. Bunda düzenlemelerin yanı sıra yüksek mahkemelerin olağanüstü çabası da söz konusu. Tutuklamanın alternatifi haline getirilen adli kontrol uygulamasına baktığımızda da, 13 binden değişiklikten sonra altı ay içinde iki katına çıktığını görmekteyiz. Her yüz bin kişiye düşen hakim sayısı 7,5 iken bugün itibariyle 11,40'a çıktı. Adliyedeki çalışan personel sayısı da 2002'de 23 bini aşkın iken 2012 itibariyle 46 bini geçti, yüzde 101... Metrekare bazında adliyelerin sahip olduğu yerleşim alanı 569'dan 2012'de 2 milyon 798 bini aşmıştır. Son beş yılın bütçesine baktığımızda 1,5 trilyonu aşkın avro cinsinden 2009 bütçesi, 2013'de 3 trilyona yaklaşmıştır. Geçen yıla göre yüzde 29,47 artış. Adalete erişim de önemliydi, yargı reformunda. Önemli oranda iyileştirildi. UYAP üzerinden dava açılması işlemleri mümkün hale gelmiştir. Alternatif, arabuluculuk kanunu geçen yıl Haziran ayında kabul edildi; yönetmelik bu yıl Resmi Gazete'de yayınlandı, Haziran ayı içerisinde devreye girecek. Modern ve güvenlikli ceza infaz kurumları inşa edildi. Son on yıl içerisinde 70 tane yeni bina inşa edildi. Uluslararası standartlara uymayan küçük ve yetersiz olanlar kapatıldı. Denetimli serbestlik personel sayısı da yükseltildi. Yargı reformu konusunda yapılan yapısal yeniliklere baktığımızda; Anayasa Mahkemesi'nin görev alanına bireysel başvurusuna ilişkin düzenleme yapılmıştır."
Özdemir'in ardından konuşan HSYK Genel Sekreter Yardımcısı Engin Durnagöl de, HSYK'nın yargı reformu kapsamında değişen yapısı hakkında bilgiler verdi. Durnagöl, şunları kaydetti:
"HSYK'nın kararlarına yargı yolu kapalıydı. Kendisine ait bir personeli ve binası yoktu. Kendisi de bağımsız kurul yapısında değildi. Her şeyi Adalet Bakanlığı'na aitti. Bakanlığın personeli, tetkik hakimleri, müfettişler kurulla birlikte çalışmaktaydı. İnceleme ve soruşturma işlemleri HSYK tarafından başlatılıp sürdürülemiyordu; Adalet Bakanlığı'na bağlı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü tarafından yapılmaktaydı. Kendisine ait personeli olan Adalet Bakanlığı'ndan ve yürütmeden, yasamadan tamamen bağımsız bir yapıya dönüştü. Yargının daha hızlı, etkin, adil çalışması için ben, benim üzerime düşen ne varsa yapmak durumundayım. Bu çok önemli bir değişiklik olmuştur. HSYK yeni yapısıyla faaliyete geçtiği 2010'dan sonra ilk aktivitesi yargıda durum ve analiz toplantısı yapıldı. Bin 545 hakim ve savcılarla bölgesel toplantılar gerçekleştirildi. Yargıda sıkıntılı sorunlar neler? Bize bildirin ve çözüm önerileri getirin dedik. Adalet Bakanlığı'nda geniş bir final toplantısı düzenlendi ve rapor haline getirildi. Bunun sonunda dört yargı paketi çıktı. Yargıda durum ve analiz toplantılarının sonucu olmuştur bu. Yargıda ilk kez HSYK dört yıllık stratejik plan belirledi. Altı çalıştay yapıldı bunun için, yargının tüm seviyelerinde çalışan hakim ve savcılar davet edildi."
AKPM Türkiye Delegasyon üyesi ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Çavuşoğlu da, iki gün sürecek toplantıların verimli geçeceğine inandığını söyledi ve İzmir'in EXPO 2020 adaylığı için destek istedi.
Editör: TE Bilişim
